Beni bana bırakma rabbim! Ben iradesi cüzi olanım yetmem kendime. Bir kaba hacminden fazla bir şey koyduğunuzda alamaz onu, taşar boşa gider. Benim hacmim de bellidir cismim de. Rabbim, aklımı ve gönlümü senin aşkından başka bir aşkla doldurma! Kapasitem sınırlıdır, kalbimin istiabı nettir, aklımın haddi çizilmiştir. Beni aşan hususlarda yanımda ol, beni bana bırakma rabbim!
Ben duygusu ihata ettiği vakit öldür içimdeki beni! Beni bana esir etme, nefsime köle etme, heba eyleme, ziyan olmasın içimdeki insani duygular! Sarpa sarmasın beni insan eden erdemler! Galebe çalmasın beni bir diğer cana, üstün kılmasın hiçbir makam, nam!
İçimdeki beni tarumar et rabbim; kalmasın bende benden hiçbir iz!
Rabbim beni bana bırakma! Eşrefi mahlûkat da olabilirim esfelei safilin de! Beni eşrefli olandan yana meylettir ve gayrettir. Beni iyi ve güzel olana, hayırlı olana yettir rabbim! Kötü olana, çirkin ve meşum olana değil! Bu kemter kulunu eyleme daha beter rabbim!
Sen mutlak güzelsin beni de o güzellikten payelendir rabbim, o hazineden mahrum koma! Hazreti Musa’ya görünmek için güzelliğinin ve kudretinin birazcığı dahi Tur Dağı’na tecelli ettiğinde yerle bir oldu o koca dağ! Gönlüme tecelli et ve gönlümü yerle bir et rabbim! Yusuf’a yansıyan güzelliğin ona bakan gözlerin ellerini bıçakla kestiği gibi bana yansıyan güzelliğinle de cümle âlem kessin elini ve fark etsin niçin yaşadığını! Beni buna araç ve vesile kıl rabbim! Bilsin insanlar “Gizli bir hazineydim bilinmek istedim.” sözünün anlamını.
Beni bana bırakma rabbim! Hazret Hamza ne demişti hani: “Çölde geceler boyu dolaşırken, Ya Rasûlallah, Allah’ın dört duvar arasına sığmayacağını anlamıştım.” dediği demdeyim şimdi. Rabbimin: “Yere göğe sığmadım ama güzel mümin insanın gönlüne sığdım.” dediği vakitteyim. Gönül tecelli evidir; gönlümü yap rabbim, gönlümü pak eyle, saf tut! Hira’da örümcek olaydım yahut güvercin olmadı Hazreti Ebubekir’i ısıran yılan olaydım; tek göreydim gül yüzünü o peygamberin tek olaydım o kapıda toz zerresi, ayağına bulaşaydım. Beni mahrum etme şefkatinden, beni cemalinden yoksun etme rabbim!
Karanlık olduğu vakit gözlerimin feri söner çaresiz kalırım bir başıma. Bir örtü çekilmiştir başıma, ne gelir bilmezim. Bu bilmezliğin vermiş olduğu ürküntüden sana sığınırım rabbim! Akşamın hayrındansa sabahın şerrine sığınırım. Beni cehaletimle ve noksanlığımla sınama rabbim, aklımla ve irfanımla seni bulmama yardımcı ol!
Beni bana bırakma rabbim! Dara düştüğümde yanımda ol ki tutunayım sana, karanlığa düştüğümde ışığım bileyim. Kapına geldiğimde kulun olduğumu bileyim duaya durayım her daim, adını zikredeyim ki dilimde dünyaya dair bir kelime kalmasın. Seni fikredeyim her an, içimi sen nuruyla doldurayım.
Nefis yılanı serapa sardığı vakit canımı, beni yalnız koma rabbim! Nefsime galebe çalmam için bana takat ver ve beni donanımlı kıl! Bir kalemde yıkıp geçeyim nefsimin arzularını, viran edeyim nefsimi, harap eyleyeyim! Talan edeyim bütün engellerimi!
Rabbim, acziyetim tek sanadır, giryelerim, hülyalarım. Dünya malını bana sevdirme, çul üstüne çulu bana layık görme, aşk üstüne aşkı reva görme, ten libasını sıyır benden, etim kemiğim çürüsün hiç de! Senden kopup geldik bu gölgeliğe, yine sana döneceğiz bu gölgelikten geriye.
Uykudayız bu fani âlemde, gafletteyiz, savaştayız. Bizi bu geçici ve yalan sarhoşluktan ve uykudan uyandır rabbim!
Gözyaşlarım sanadır, yalvarışım yakarışım.
Beni bana bırakma rabbim!