MAVİ KELEBEKLER ŞEHRİ

Mavi kelebekler uçuşuyordu Bosna’da: Binlerce, on binlerce, yüz binlerce… Kosova’da mavi kelebekler uçuşuyordu: Özgürce, masumca, güzelce… Uç kelebek uç! Mezarı kayıp olan Müslümanların cenazelerine… Gerçi bugün yaşadıkları halde kayıp olan nice İslam ülkesi var. Kendisine düşman, babasına ve dedesine yetmedi ülkesine… Yaşayan cesetlerin üzerinde de uç!

8 bin 372 kişinin cesedine ulaşıldı bugüne kadar. 12 bin kayıptan bahsediliyor, binlerce mezar taşı… Hepsi beyaz, hepsi saf saf… Ekrana yansıyan mezarlık görüntüsü yüreğimi sıkıştırıyor, ruhumu mahvediyor. Uzay çağında hâlâ böyle soykırımlar yapılıyor ve ne yazık ki kendilerini medeniyetin beşiği gören bir kıtada oluyor bütün bunlar!

Müslümanlara uygulanan soykırımda öldürülen sivillerin gömüldüğü toplu mezarların yeri bilinmiyordu. Halen de kayıpların çok olduğu ve nerede saklı olduğu bilinmiyor. Öyle saklamışlar ki toplu mezarları, o kadar olur. Görülmesin, bilinmesin, açığa çıkmasın. İtinayla mezarları hazırlamışlar, müstesna bir şekilde. Çok derin kazılmış mezarlar sonra mezarların üstü kapatıldıktan sonra da yeşillendirilmiş. Kimin aklına gelir bu tür şeytanlıklar? Hiçbir şekilde bulunamamış toplu mezarlar. Saklamışlar gerçekleri, örtmeye kalkmışlar soykırımlarını. Onların hilesi varsa rabbimin de onların hilesinin üzerine hilesi, oyunları varsa oyunlarının üstüne oyunu vardır. Coğrafyanın keder olduğu bu yerlerde son yıllarda kelebekler çoğalmaya başlamış ve bitki örtüsünde de zenginleşme olmuş. Toplu mezarlara gömülen cesetler çürüyüp de toprağa karışınca toprak zenginleşmiş, verimli hale gelmiş. Mineral açısından zenginleşen toprakta özellikle misk otu çoğalmaya başlamış ve yalnızca misk otuyla beslenen mavi kelebekler uçmaya başlamış burada. Böyle olunca araştırma derinleşmiş halk da bu araştırmalara katılmış ve diğer toplu mezarları bulunmuş.

Mavi kelebekler, mezar bekçileri… Orada filizlenen ölüm çiçekleriyle kanatlanır, havalanırlar. Bosna’nın ve Boşnakların sembolüdür mavi kelebekler. Bosna Savaşı’nın ve bu savaşın Bosnalılarda yaratmış olduğu acının timsalidir mavi kelebekler.

Bosna’da yüz binlerce insan öldürüldü. Önce yaşadıkları yer güvenli bölge ilan edildi ve sonra ellerinden silahları alındı. Onların silahları alındı, Sırpların değil! Tüm dünya seyretti önce, insanlar açlıktan kırıldı sonra. İlaçsızlıktan öldü bir bir, sonra katledildi tek tek; erkekler yok edildi, kadınlara tecavüz edildi ve çocuklar delik deşik edildi. Bu filmin cereyan ettiği yer Avrupa’nın tam kalbi, Bosna! Yönetmenler belli, filmin kahramanları belli, filmin figüranları, mağdurları ve mazlumları Bosnalılar.

Birleşmiş Milletler Srebrenica’yı güvenli bölge ilan etmiş olmasına karşın 400 silahlı Hollanda barış gücü askerinin varlığı katliamı önlememiştir. Srebrenica Katliamı II. Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’da gerçekleşmiş en büyük toplu insan kıyımı ve Avrupa’da hukuksal olarak ilk kez belgelenmiş soykırımdır.

Tüm bu olan biteni Avrupa seyretti utanmadan, bütün dünya acımadan temaşa etti. Ölenler kendilerinden olmadığı için, ölenler Müslüman ve masum olduğu için. Dur diyemediler ya da demediler. Bu katliam Avrupa’nın alnında siyah bir leke olarak sonsuza değin duracaktır.

Bugün Suriye’de Filistin’de, dün Irak’ta, Afganistan’da, Cezayir’de, Bulgaristan’da ölenler kimlerdi ve bundan sonra da ölecek olanlar kimlerdir? Ah yaralım, ah Doğulum, ah Müslüman’ım! Nerede bu mavi kelebekler. Ah İslam, ah Müslümanlık! Bu kadar mahzunluk, gariplik, yalnızlık ve sahipsizlik bir sana reva görülmüş yeryüzünde. Ölen Müslüman olsun, önemi yok Avrupalının gözünde. İtibarı yok dökülen kanının, ölen çocuğa acıma hissi onların yüreğinde yer etmiyor, tecavüz edilen kadın onların gelişmiş hak hukuk sistemlerinin dışında kalıyor, toplu öldürülen erkekler onların insanlığında yer kaplamıyor.

Ah Bosnalım! Tek dişi kalmış canavar, ısırıyor etini, kırıyor kemiğini, alıyor canını. Kadın erkek çocuk yaşlı demiyor, bir sırtlan gibi, bir timsah gibi saldırıyor üzerine. Katlediyor acımadan, gülerek yok ediyor, bütün âlemin gözünün içine bakarak pis pis sırıtarak yakıyor bedenini. Akif ifadesiyle haykırmak lazım bütün akvamı beşere “… gösterdiği vahşetle ‘bu: bir Avrupalı’ Dedirir.” Vahşetin asıl sahnelendiği yerdir Avrupa; medeniyetin beşiği değildir, insanlığın hak arama, hak verme yeri de değildir.

Bunlar hep hikâye, masal. Bizler cadının güzel ve sahte yüzüne kanıyoruz. Gerçek yüzü maske altında, gözleri ağzı burnu kocaman olan kurdun sözlerine kanıyoruz. Fırsatını bulsa parçalayacak bizden olanı, yiyecek bizleri, asacak bir kalemde, yakacak bir çakımda, vuracak bir tetikte. Medeniyetin yamyamları Avrupa’da, tamtam çığlıkları eşliğinde dünyanın yüz karası olan Srebrenica’ da. Avrupa aynaya baksa kendi korkunç ve çirkin yüzünü görecek ve insanlığından utanacak. Lanet edecek karnında husul eden bu vahşete, günah çıkartacak belki de.

Bu soykırım 11 Temmuz 1995 yılında Yugoslavya iç savaşı sırasında yapılmıştır. Sırp ordusu General Ratko Mladiç tarafından en az 8372 Boşnak burada katledilmiştir. Katliamda bir kısım kadın ve çocuğun da öldürüldüğü, belgelerle kanıtlanmıştır. Sırp ordusunun dışında katliama “Akrepler” olarak tanınan Sırbistan özel güvenlik güçleri de katılmıştır.

Ah Bosnalım, karalım! Acın acımdır bugün! Bilge Aliya şunu dememiş miydi: “Bosna Türkiye’ye emanettir bundan sonra!” Emanete sahip çıkmak gerek, destek vermek, kol kanat germek, yanlarında olmak, acılarını paylaşmak, sevinçlerine ortak olmak lazım. Bosna emanettir bize. Mavi kelebekler uçuşuyor yurdumun dört bir yanında. Ülkem mavi kelebeklerden azade değildi. Yüreğimiz Bosnalı kardeşlerimizin cenazeleriyle doludur. El uzatamadık sizlere, sırtınızı dayayacağınız dağ olamadık ama ant olsun ki asla unutmayacağız, unutturmayacağız.

KAPTAN

Önceki İçerikFIRAT GAZETESİ
Sonraki İçerikBU DÜNYA O DÜNYA DEĞİL
GÜRHAN GÜRSES Türk Dili Edebiyatı ve Felsefe bölümlerini bitirdi. "Yazan insan fark yaratır" diyerek kalemi eline aldı ve büyük bir aşkla yazmaya başladı. Şiir, hikâye, roman ve deneme türlerinde yazıları yayımlandı. Yerel ve ulusal gazete ve dergilerde, çeşitli edebiyat ve sanat sitelerinde denemeleri, hikayeleri, şiirleri ve fıkraları yayımlanmaktadır. Yeni Akit, Kamuajans, Başkentliler Haber, Yozgat Yeni Gün, Elazığ Yeni Ufuk Gazetesi, Karakoçan İlçe Haber gibi... Çeşitli edebi, kültürel ve sanat dergilerinde şiirleri, denemeleri ve hikâyeleri yayınlandı. DERGİLER: Divit Kalem, Bekir Abi, Ihlamur, Tefekkür, Yolcu, Sis, Ayı, Akaşa, Küllük, Telmih, Fatih E Dergi, Kalemlik, Yazık, Kirpi, Raf, Rıhtım, Mavi Yeşil, Öğretmenler Odası, Gözlük, Taşbina Fanzin, Hâlbuki, Yazı Yorum, Asilder, Sinada, Mukadderat, Müştak, Dümen, İdarecinin Sesi, Sahra,Teferrüc, Giz Edebiyat ve Sanat Dergisi, Hane-i Fanzin, Çerçi, Bizim Ece, Mütevazı, Kafkaevi, Jouska, İnfılak, Tebeşir İzi, Karakedi, Deruhte, Söylenti E Dergi, Üçüncü Yeni, Tetkik dergileri; SİTELER: Edebiyat Daima, Dergizan, Edebiyat Evi, Edebiyat Defteri, ANTOLOJİLER: Edebiyat Evi, Dergizan 1-2, Bizim Ece ve Dört Mevsim Antolojilerinde öyküleri, şiirleri yer aldı. 22. Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarına Elazığ'ı temsilen katıldı. 2012'de Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde MEB'İN düzenlemiş olduğu Toplam Kalite Çalışmaları kapsamında ekip olarak katıldıkları "İletişimde Sözün Doğrusu - En Güzel Türkçeyi Sen Konuş" çalışmalarıyla dört bin çalışma arasında Türkiye birinciliği kazandılar. Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Stüdyosunda birçok şiir programına imza attı. Ülke genelinde 8 Mart'ta çıkan olan kadına şiddete dikkat çekmek için yazılan"10 Yazar 10 Öykü KAHIRİSTAN" adlı kitaba Sidoma adlı uzun hikâyesi ile katıldı. Malatya Büyükşehir Belediyesinin "Kırmızı Hayatın Rengi Olsun" projesi kapsamında 44 şair ve yazarın katıldığı "Dünya Barışı ve Çocuk Hakları Antolojisinden yer aldı. Malatya, 44 Yazar ve 44 Küçük Ressamla Zamana Not Düştü antolojisinde yer aldı. Başkent Ankara ve Anadolu Konfederasyonunun (BAŞKON) düzenlediği BAŞKENTİN EN İYİLERİ ÖDÜLLENDİRİLİYOR etkinliğinde Anadolu'nun en iyi makale yazarı olarak ödüle layık görüldü. Kaptan’ın Defteri (roman), Sidoma (roman) ve Can Kırığı (şiir) olmak üzere üç kitabı bulunmaktadır. Halen Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde öğretmenlik yapmaktadır. Twiter: @gurhan_kaptan Face: https://www.facebook.com/gurhan.gurses.96 İnstagram: @gurhangurses1 Web: https://kaptaninsiirdefteri.com/ https://www.youtube.com/channel/UCwhWmJkvo968KUqH0sHbJFw Mail: gurhangurses1@hotmail.com Pinterest: @gurhangurses1

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.