Bir gün o yâre “Seni seviyorum.” dedim masumca.
O da anında “Hayırlısı olsun!” dedi.
Hayırsızsa olmasın elbette!
O andan itibaren dilime dolandı “hayırlısı”
Ne de güzel ne de özel ne de mükemmeldir her şeyin“hayırlısı.”
Bazıları kabul eder bunu, bazıları reddeder.
Her hâlükârda hayırlısı olsun ister.
Düşünmez neden olmadı diye, akletmez hikmetini, anlamak istemez nedenini.
Olmadığına yanar, kanar.
“Olduğu kadar, olmadığı kader.” der ya Şems öyle olmalı aslında.
Her şeyin hayırlısı, herkesin.
Her durumda, her zaman, biraz umut, biraz destek, biraz moral olsun diye dilimize pelesenk olur hayırlısı!
Can simidi mi dersin, umut ışığı mı ama ahirde illaki hayırlısı dersin.
İyi de olur, güzel de!
Seni seviyor ve özlüyorum hadi hayırlısı.
Olumlu işlerin ardından tapu mührü gibi bir şeydir hayırlısı.
Sana aşığım, hayırlısı.
Seni çok seviyorum, hayırlısı.
Seni görünce mutlu oluyorum, hayırlısı.
Bir de olumsuz işlerin ardında söylenir o da kazık gibi bir şeydir.
Ayrılıyoruz hayırlısı, ölüyoruz hayırlısı, ağlıyoruz hayırlısı.
Ezcümle bu âlemde her şeyin ve de herkesin illa ki hayırlısı olsun.
Kem söze lüzum yok!
Bazen can simididir hayırlısı, bazen umut ışığı, bazen arzu ettiğimiz, bazen hissettiğimiz, bazen de kaybettiğimizdir.
Ama her ne olursa olsun hayırlısı olsun deriz neticede.
Hayırlısı ilaçtır bazen, miraçtır.
Esasen herkes buna muhtaçtır.
Seni seviyorum, hayırlısı.
Özlüyorum da!
Ağlıyorum da!
Her şeyin hayırlısı.