ÜÇÜNCÜ YENİ DERGİSİ, 14. SAYI,
Bir şişe buldunuz ve o şişede bir cin çıkıyor, size sesleniyor: ‘Efendi, sadece sizi bir dakika öncesine götürebilirim.’ diye. Nereden başlardınız bu bir dakikayı kullanmaya? Hangi acının önüne geçmek isterdiniz, hangi yanlışın?
Bir dakika verilseydi size yaşanılan şeyleri değiştirmek için nasıl kullanırdınız? Neyi düzeltirdiniz? Hangi zamanına dönmek isterdiniz yaşamınızın? Hangi ölümün, hangi yanlışın, hangi acının evvelinde olmak isterdiniz?
Sadece bir dakika… Altmış saniye… Kısacık… O zaman kıymetini bilin şimdi her bir dakikanızın. Sefasını sürün, yanlışlarınızı azaltın. Hatalarınızı en aza indirin. Hoşgörüyle bakın cümle mevcudata. Daha az kötülük yapın, daha az kalp kırın, daha az öfkelenin. Daha çok sevin, daha çok âşık olun, daha çok gülümseyin. Daha çok yaşayın, daha çok ibadet edin, daha çok inanın.
Bir şişe buldunuz ve o şişede bir cin çıkıyor, size sesleniyor: ‘Efendi, sadece sizi bir dakika öncesine götürebilirim.’ diye. Biten bir ömrü geri getirebilir miydik? Yiten bir aşkı yeniden alevlendirebilir miydik? Kırılan bir kalbi tamir edebilir miydik? Pişman olduğumuz şeyleri yapmaz mıydık?
Zamanı bir dakika öncesine alabilseydik ne olurdu acaba? Bir dakika sadece… Neler değişirdi hayatımızda, nelerin farkına varırdık? Neleri yapardık ya da yapmazdık? Kan davasına neden olacak bir kavgayı başlatabilir miydik? Töreye kurban edeceğimiz bir yavrumuzu o hale getirir miydik? Teröre bulaşacak olan bir çocuğu dışlayabilir miydik yaşamımızdan?
Bir şişe buldunuz ve o şişede bir cin çıkıyor, size sesleniyor: ‘Efendi, sadece sizi bir dakika öncesine götürebilirim.’ diye. Önemli saydığınız bir kesitin, karar verdiğiniz, dönüm noktası saydığınız ve hayatınızda kavşak sandığınız bir anın evveline.Bir trafik kazası geçirdiniz mesela. Bir dakika öncesine dönüp o kazanın olmasını engelleyebilirsiniz, hatayı düzeltebilirsiniz. Bir yangınla karşı karşıya kaldınız, bir dakika evveline dönüp yangınla alakalı gerekli tedbiri alabilirsiniz. Önleyebilirsiniz yangını. Sadece bir dakika ne kadar önemli bir hale geliyor insan yaşamında. Yanlışa düşmeden fark edebilmek olası şeyleri… Musibete uğramadan kaldırmak sebep olanı… Mümkün değil biliyorum ama elimizde olanı, kalbimizde geleni, aklımızda geçeni sağlıklı bir şekilde ortaya koyabilirsek belki de onca olumsuz can ve mal kaybına dahi sebebiyet veren unsuru kaldırabiliriz ortadan. Güzel bakabiliriz hayata, karamsarlığa düşmeden. Bir hırsızlığı önleyebiliriz, bir kavgayı, bir kalbi kırmayı… Bir küslüğü ortadan kaldırabiliriz, bir öfkeyi söküp atabiliriz. Bir aşkı nedensiz bitirebilir miydik acaba? Bir sevdayı sonlandırabilir miydik yok yere? Kandırabilir miydik insanları? Dolandırabilir miydik aşk üzerine?
Bir şişe buldunuz ve o şişede bir cin çıkıyor, size sesleniyor: ‘Efendi, sadece sizi bir dakika öncesine götürebilirim.’ diye. ‘Hayır, istemem bu benim kaderimdir.’ deyip geri kalan ömrünüzü yaşamak ister miydiniz yazıldığı üzere!
Ne dersiniz? Nice bir dakikayı çarçur ediyoruz hesap edin lütfen! Zayi ettiğimiz zamanlar yaşamınızdan gidiyor. Bir dakika deyip geçmeyin sakın. Bir dakika ömre denk geliyor bazen.
GÜRHAN GÜRSES