Ne zaman Karakoçan ile ilgili bir haber görsem inşallah taziye için değildir diye niyet ederim. Çünkü o kadar beklenmedik ölüm haberleri aldık ki… Bu da beklenmedik bir ölüm haberi oldu. Çok üzgünüm.
Bazen kelimeler tükenir, nutkumuz tutulur. Öyleyim işte. Söyleyecek çok şey var. Bugün o gün değil, o gün bugün değil. Kirlenmiş bir dünyada temiz kalabilmek… Rahmetli bunu yaşayışıyla gösterdi.
Değerli bir insanı kaybettik. İyi ve güzel bir adamı… Kitap fuarına gelmişti benim için. Ayaküstü sayılabilecek bir sürede konuşmuştuk. Umudu vardı ilçeye dair, hizmet düşüncesi… Fikir alışverişinde bulunduk. İçindeki heyecanı görüyordum. İnsan umuduyla insandır, davasıyla, duruşuyla. Bunların para edeceği bir dönem de olacaktır bir gün.
Karakoçan için -harbiden- kalbi atan herkesin yeri bende bambaşkadır. Bu ilçenin herhangi bir insanı dahi benim için çok değerlidir. Bu değer öylesine değildir, ölesiyedir. Abdulmaruf Arslan da kıymeti bende menkul biriydi.
Bir insanın değeri gidişinde toplumun ona gösterdiği sevgiden bellidir. Sahiplenilmesinde… Hakkında güzel sözler sarf edilmesinde… Bunu dünden beri çok iyi bir şekilde müşahede ediyorum. Karakoçan bütün sosyal mecralarda üzüntüsünü ifade eden paylaşımlarla bunu gösterdi. Sadece canlarımız yitip gittiğinde değil, kıymetlilerimiz yaşarken de o sahiplenmeyi gösterebilsek daha iyi olacak diye düşünüyorum.
Gidişin çok üzücü güzel adam ama bu şekilde uğurlanmak da herkese nasip olmaz. Ölüm Allah’ın emri, buna kimse müdahale edemez. Kabullenme de zor geliyor ama buna da inanan insanlar olarak mecburuz. Mekanın cennet olsun.
Rabbim sevdiklerini erken alır, öyle bakıyorum bu vefata. Kirlenmiş bir dünyanın ve siyasetin daha da kutuplaşan ve insanları kıracak, incitecek raddeye gelen tavrına isyan ediyorum. Kimse, kimseyi dünyevi şeyler için kırmasın çünkü ölüm var. Bunun altını çizerek söylüyorum: İncitmeyin kimseyi çünkü bu incinmişliğin neleri tetiklediğini bilmiyoruz. Herkes üzgün, bunu görüyorum. Yağmura gerek yok, Karakoçan ağlıyor.
Ölüm herkese, amenna! Ben ölmem diyen var mı? Ölüm; yaşa da bakmıyor, makama da…. Gence de yaşlıya da, kadına da erkeğe de… O zaman buraya bir mim koyuyor ve şunu rica ediyorum: Kırmayın kimseyi. Karakoçan küçük yer, yüz yüze bakıyoruz. Düğün olur, taziye… İllaki bakarız birbirimizin gözlerine. Kimse kimseyi kırmasın ve incitmesin. Ateş düştüğü yeri yakıyor, bizler de kıymetli ve değerli gördüklerimiz için gözyaşı döküyor, rahmet diliyoruz. Bakın işte, hiç ummadığımız bir anda, vefatını hiç beklemediğimiz bir canımız… Tefekkür edip ibret alın.
Sabah yine kara bir haberle uyandık. Karakoçan için önemli ve kıymetli isimlerden olan Abdulmaruf Arslan’ın vefat haberini aldık.
Onun dürüstlüğüne şahidiz Rabbim. Samimiyetine Güleryüzlülüğüne… Merhumun mekânını cennet eyle, ailesine sabrıcemil ver Rabbim. Biz onun kalp güzelliğine şahidiz Rabbim. İyiliğine Güzelliğine…
Ömrü ilçede geçti. Bizdendi, aileden… Ne diyeyim, bilmiyorum. Karakoçan’ımızın başı sağolsun.
Gürhan Gürses
Temmuzun insanı eriten sıcağında yüreğimize kar serinliği getirip bizi mutlu eden ve ikisi özel olmak…
Acının ne dili var ne dini ne rengi ne de ırkı. Kim ayırır etle tırnağı……
“Sizin hiç babanız öldü mü? / Benim bir kere öldü kör oldum. / Yıkadılar aldılar…
“Benim çocuğum yapmaz!” demeyin. "Bunu yapanlar Karakoçanlı değil!” asla demeyin. “Bunu yapan dışarıdan birileri.” hiç…
Gönüllere sevgi tohumları ektiler. Bilemedik yaşarken kıymetlerini, Bir bir rahmet diyarına aktılar. Eksiliyoruz bir bir.…
Cahit Zarifoğlu'nun ölüm yıldönümü. Öyle ama şairler ölmez. Şiirleri yankılanıp durur kıyamete değin şu gök…
This website uses cookies.