Deneme

AYRILIK SOBELEDİ BENİ

Artık gitsen de bir gitmesen de!

Alıştım yokluğuna.

Kolay olmadı biliyorum ama artık olsan da olur olmasan da!

Bir hâkim nasıl kırarsa kalemi, bir âşık nasıl koparırsa gülü, bir nobran herif nasıl kırarsa kalbi öyle!

Hep ağladım biraz da sen ağla!

Yalvarsan da nafile yalvarmasan da!

Geçti o kafile.

Bitti o hikâye!

Ölmeden ölmek nedir bilir misin?

Nereden bileceksin? Sen hiç ayrılık elbiseni giymedin ki? Hiç terk edilmedin ki bir ağustos gibi? Sonbaharın kapısında durmadın ki! Son sıcaklığını yaşamadın ki sevgilinin! Son sözlerini başucu türkünmüş gibi kulağında eksik etmedin ki!

Son bakış, son sarılış, son öpüş… Oysa her gidiş, her unutuluş, bir ölüm fermanıdır giden tarafından imzalanan.

Her gidiş bir mermidir delip geçen yüreği.

Her gidiş bir ölümdür can üstüne can alan.

Her gidiş bir küfrü bin küfre katandır.

Ölmeden ölmek nedir bilir misin?

Hiç âşık olmadın ki!

Hiç sevmedin, sevilmedin ki!

Aldatılmak, kandırılmak, aşka gelip terk edilmek…

Elbet budur en büyük ihanet, severken yalnız koyulmak.

Yüz üstü bırakılmak.

Kalbini ardına kadar açmışken ona günün birinde elveda diyerek açık kapıyı çarpıp gitmek!

            Sahi nedir sevmek ya da ne değildir ?

Güle bin mana yüklemek mi, bülbülü âşık etmek mi?

Göğe bakıp mutlu çocuk yüzleri görmek mi, bulutlara benzetmek mi o afetin düğüm düğüm saçlarını?

Zeytin gözlerini seyretmek mi saatlerce?

Bal dudaklarını düşlemek mi?

Ölmeden ölmek nedir bilir misin?

Bir umursamazlık almış başını gidiyor bu aşkta!

Bir takmazlık, bir aymazlık,  bir boş vermişlik, bir alakasızlık, bir lakayıtlık.

Sorma gitsin!

Bu can daha ne kadar çıkacak böyle durmadan.

Bu aşk daha ne kadar sürecek böyle metcezirle!

Ölmek sadece mezara konmak mıdır?

Yaşayan ölüler yok mudur?

Aşk ölüleri, aşk gömüleri…

Ayakta ama cansız, hissiz, soğuk…

Toprak yerine gök örtülü…

Artık defnetsen de olur defnetmesen de! 

Ölmeden ölmek nedir bilir misin?

Anlatayım bari:

Terk edilmişler mahallesinden…

Yalnızlar sokağından…

Hüzün apartmanından…

Feryat figan sesinden, gözyaşı sağanağından, ayrılık güneşinden, son mektuptan, son mesajdan, son bakıştan, son gülüşten sonrası cehennemdir artık, ötesi yok!

Gitsen de cehennemdir artık kalsan da.

Aklında yoksam eğer, yansam da bir yanmasam da!

Önüm arkam sağım solum; yoksun işte!

Ayrılık sobeledi beni.

Hınzır bir yalnızlık yokladı beni.

Kalsan da bir manası yok gitsen de!

Kalbinde yoksa yerim, olsan da bir olmasan da!

Ölmeden ölmek nedir bilir misin?

Bir vakitsiz ateş sarar tenimi.

Bir manasız sızı düşer içime.

Bir paslı bıçak ağrısı etime saplanır.

Yazın kar yağar başıma, kışın güneş doğar;

güldüğümde gözyaşlarım serpilir etrafıma,

ağladığımda kahkahalarım çıkar ortaya.

Artık sevsen de bir sevmesen de!

kaptan

kaptan

GÜRHAN GÜRSES Türk Dili Edebiyatı ve Felsefe bölümlerini bitirdi. "Yazan insan fark yaratır" diyerek kalemi eline aldı ve büyük bir aşkla yazmaya başladı. Şiir, hikâye, roman ve deneme türlerinde yazıları yayımlandı. Yerel ve ulusal gazete ve dergilerde, çeşitli edebiyat ve sanat sitelerinde denemeleri, hikayeleri, şiirleri ve fıkraları yayımlanmaktadır. Yeni Akit, Kamuajans, Başkentliler Haber, Yozgat Yeni Gün, Elazığ Yeni Ufuk Gazetesi, Karakoçan İlçe Haber gibi... Çeşitli edebi, kültürel ve sanat dergilerinde şiirleri, denemeleri ve hikâyeleri yayınlandı. DERGİLER: Divit Kalem, Bekir Abi, Ihlamur, Tefekkür, Yolcu, Sis, Ayı, Akaşa, Küllük, Telmih, Fatih E Dergi, Kalemlik, Yazık, Kirpi, Raf, Rıhtım, Mavi Yeşil, Öğretmenler Odası, Gözlük, Taşbina Fanzin, Hâlbuki, Yazı Yorum, Asilder, Sinada, Mukadderat, Müştak, Dümen, İdarecinin Sesi, Sahra,Teferrüc, Giz Edebiyat ve Sanat Dergisi, Hane-i Fanzin, Çerçi, Bizim Ece, Mütevazı, Kafkaevi, Jouska, İnfılak, Tebeşir İzi, Karakedi, Deruhte, Söylenti E Dergi, Üçüncü Yeni, Tetkik dergileri; SİTELER: Edebiyat Daima, Dergizan, Edebiyat Evi, Edebiyat Defteri, ANTOLOJİLER: Edebiyat Evi, Dergizan 1-2, Bizim Ece ve Dört Mevsim Antolojilerinde öyküleri, şiirleri yer aldı. 22. Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarına Elazığ'ı temsilen katıldı. 2012'de Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde MEB'İN düzenlemiş olduğu Toplam Kalite Çalışmaları kapsamında ekip olarak katıldıkları "İletişimde Sözün Doğrusu - En Güzel Türkçeyi Sen Konuş" çalışmalarıyla dört bin çalışma arasında Türkiye birinciliği kazandılar. Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Stüdyosunda birçok şiir programına imza attı. Ülke genelinde 8 Mart'ta çıkan olan kadına şiddete dikkat çekmek için yazılan"10 Yazar 10 Öykü KAHIRİSTAN" adlı kitaba Sidoma adlı uzun hikâyesi ile katıldı. Malatya Büyükşehir Belediyesinin "Kırmızı Hayatın Rengi Olsun" projesi kapsamında 44 şair ve yazarın katıldığı "Dünya Barışı ve Çocuk Hakları Antolojisinden yer aldı. Malatya, 44 Yazar ve 44 Küçük Ressamla Zamana Not Düştü antolojisinde yer aldı. Başkent Ankara ve Anadolu Konfederasyonunun (BAŞKON) düzenlediği BAŞKENTİN EN İYİLERİ ÖDÜLLENDİRİLİYOR etkinliğinde Anadolu'nun en iyi makale yazarı olarak ödüle layık görüldü. Kaptan’ın Defteri (roman), Sidoma (roman) ve Can Kırığı (şiir) olmak üzere üç kitabı bulunmaktadır. Halen Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde öğretmenlik yapmaktadır. Twiter: @gurhan_kaptan Face: https://www.facebook.com/gurhan.gurses.96 İnstagram: @gurhangurses1 Web: https://kaptaninsiirdefteri.com/ https://www.youtube.com/channel/UCwhWmJkvo968KUqH0sHbJFw Mail: gurhangurses1@hotmail.com Pinterest: @gurhangurses1

Recent Posts

KUNDAKLAR KEFEN OLURKEN

TELMİH DERGİSİ, SAYI 31, FİLİSTİN ÖZEL SAYISI Elimde hoparlör ile bir kamyonetin kasasında mahalle mahalle,…

3 gün ago

TELMİH SOHBETLERİ

TELMİH DERGİSİ, 32. SAYI, TELMİH SOHBETLERİ 1.Bize Gürhan GÜRSES'ten bahseder misiniz? İyilikten, güzellikten ve sevdadan…

5 gün ago

ÖLÜ ÇOCUKLAR ÜLKESİ

Filistin ölü çocuklar ülkesi... Netanyahu da bu işin taşeronu. Ve onu alkışlarla karşılayan eller kurusun.…

3 hafta ago

KARAKOÇAN’IN GÜZEL YÜREKLİ İNSANLARI

Temmuzun insanı eriten sıcağında yüreğimize kar serinliği getirip bizi mutlu eden ve  ikisi özel olmak…

2 ay ago

ACININ  MEMLEKETİ VAR MI?

Acının ne dili var ne dini ne rengi ne de ırkı. Kim ayırır etle tırnağı……

2 ay ago

EVLERİN ÖKSÜZLERİ BABALARDIR

 “Sizin hiç babanız öldü mü? / Benim bir kere öldü kör oldum. / Yıkadılar aldılar…

2 ay ago

This website uses cookies.