Kış, Aziz’im bizim burada çok çetin geçiyor bu sene ve duruma bakarak vazife çıkartıyorum ben de. Kar altında kalmasın insanlık, kaymasın doğruluk yolunda ayağımız.
Kuşlar Aziz’im, bu soğukta ne yapar dışarıda? Çalı çırpıdan evleri don tutar, damarlarında buz akar, son bulur yaşamları, gagalarında özlem biter, tüylerinde aşkın sıcaklığı yiter ve sesleri kesilir.
Kuşlar için diyorum Aziz’im! Küçük kulübeler yapılıp ağaçlara asılır. Aşiyan olur bülbüle, kafes olur kekliğe, tünek olur serçeye, hane olur kırlangıca, lane olur çitlembiğe. Evlerin balkonuna yem konulur aç kalmasınlar kış günü, pencere pervazlarına su bırakılır buzdan su içmesinler diye. Bir tek kuşlar değil anlatmak istediğim; kediler, köpekler de aç ve susuz kalmasa.
“Ne kadar iyi yürekli insanlar var yeryüzünde, ne kadar güzel düşünen insanlar var bu dünyada.” diye düşünüyorum ve umudum artıyor yarına.
Yarına daha güzel bir dünya bırakmak için sebeplerimiz var, daha güzel yaşamak adına gayemiz. Sonra insanlar geliyor aklıma; savaşta kaosta, açta açıkta, soğukta kovukta yaşayan evsiz insanlar ve çocuklar. Kızlar geliyor el bebek gül bebek oyuncaklarıyla, bebekler geliyor ana kucağıyla. Onlar ne yapıyor diyorum bu ayazda? Yüreğim kalıyor ayazda.
Onlara ev yapanlar var mıdır acaba Aziz’im? Aç kalmasınlar diye yiyecek verenler. Hem onları saracak giysiler var mıdır şimdi? Mesela potinleri, yün çorapları, el işi eldivenleri, kazakları ve montları.
Üşüyorum iliğime kadar, kemiklerime kadar sızlıyorum! Yüreğimin orta yerinde deprem oluyor, insanlığın enkazında kalıyorum. Sesimi duyan yok mu diye haykırıyor, kimse yok mu diye yırtınıyorum!
Ah be Aziz’im! İnsanlık donuyor bence, bilmem eksi kaçlarda göstergeler. İnsanlık açlıktan kırılıyor, bilmem kaç insan bir deri bir kemik kalmış. Susuzluktan çatlıyor dudaklar, bilmem kaç Kerbela yaşamış bu insanlar. Ve onlara çiçek atılmıyor bugün demet demet, bomba atılıyor roket roket. Onların elleri sıkılmıyor sımsıkı kardeşçesine, kurşun sıkılıyor kuru sıkı kalleşçesine. Ve onlar yaşatılmıyor el birliğiyle, öldürülüyor hep birlikte. Bir yanım açlık ağrısında, bir yanım insanlık sancısında kış günü.
Hani diyorum kuşların savaş uçaklarının yerine uçtuğu, çocukların tankların dolaştığı yerlerde şen şakrak koştuğu, annelerin ağıt yerine bebeklerine ninniler söylediği bir dünya istesem rabbimden! Herkes “amin” dese ve anında kesilse silah sesleri! Kuş sesleri dolsa kulağımıza cıvıl cıvıl… Patlamasa mesela bombalar, balonlar uçursak gökyüzüne… Tanklar çalışmasa mesela çiçeklerle donatsak namlu uçlarını ve uçaklar sadece yolcu taşısa…
İnsanlık kış mevsiminde. Herkes her şey soğuk. Kar altında vicdan ve şefkat. Bu yokluk kermesinde her şey çok pahalı.
Kuşlar ve insanlar diyorum Aziz’im, yaşasalar hani! Özgürce şakısalar barışın ve kardeşliğin şarkısını. Kimse kimseye düşman olmasa, kimse kimseye aslan kesilmese insanlık kermesinde, Herkes aşkı dokusa ve pazarlasa birbirine hayrına olmaz mı dünyanın, kârına olmaz mı hepimizin?