Başak Bebek Karakoçan demek, Karakoçan da Başak Bebek demek…
Olağanüstü bir çaba veriyor Başak Bebek için herkes.
Yaşama tutunması ve kalması için yaşamda. Minnacık elleri o kadar zayıf düştü ki pamuk ipliğiyle adeta tutunuyor.
Bir el düşünün uçurumun kenarında ve size uzatılmış.
Uzatın elinizi ve alın Başak Bebek’i uçurumdan.
Başak Bebek 8 kg’dan 7,300 kg’a düştü.
Günbegün eriyor yavrucak.
Yardımlar geliyor ama yetmiyor.
Daha fazlası gerek.
Elini taşını altına koyan onca insan var bu lçede Allah razı olsun onlardan.
Çabaları her türlü takdire şayandır.
Gece gündüz demeden Başak Bebek için “sosyal medya”dan sesleniyorlar herkese. Seslerinin yetiştiği, ellerinin uzandığı, sözlerinin yettiği kadar.
Yarı baygın bir halde yaşıyor bugün Başak Bebek. Tam tepki vermiyor yavrucak. Eski neşesi yok çünkü çok ama çok yorgun. Zor nefes aldığı gibi vücudu ve organları da yoruldu bu hasatlıktan. Sesi ve ciğeri olmalıyız Başak Bebek’in. Soluduğu hava, tutunduğu dal ve gülümsediği yüz olmalıyız. Akciğeri ağır enfeksiyonlu olduğu için üç güçlü antibiyotikle tedavi görüyor. Bu minicik yavrumuzun yaşama tutunma vesilesi olun. Derdine derman, şu çaresiz haline bir nebze de olsun şifa olun.
Başak güçlü elbette. Kolay değil mücadele etmek hastalıkla ve tutunmaya çalışmak hayata. Kenetlenelim bizler de. Başak Bebek’in o küçücük mis gibi tertemiz ellerinden tutup onu çekip kurtaralım bu hastalıktan. Havayı rahatça soluyabilsin, yağan karın içinde düşe kalka büyüyebilsin, anne ve babasının öpücükleriyle gülebilsin diye.
Düşünsenize okula başlamış Başak Bebek.
Okumayı sökmüş ve bizlere mektup yazmış.
“Sevgili “can”larım,
Sizlere can’larım diyorum hoş görün lütfen. Hepiniz benden büyüksünüz. Abimsiniz, ablamsınız, annem babamsınız. Ama sizler yardımlarınızla bana “can” verdiniz ve “can”oldunuz. İşte buna inanarak ve güvenerek sizlere “can”larım diyorum. Bana iyileşmem ve yaşamda kalmam adına yapmış olduğunuz katkılara bir nebzede olsun karşılık verebilmek için bu mektubu kaleme aldım. Okumayı ve yazmayı sökmeyi en çok bu yüzden istiyordum. Kalbimden ve aklımdan geçenleri sizlere aktarmak ve bir nevi teşekkür etmek için. Büyük bir mücadele verdim yaşamak için ve bu mücadelede en büyük yardımcılarım sizler oldunuz. Rabbim buna şahittir.
Elinizden gelenin fazlasını yaptığınızı biliyorum.
Yüreğinizden verdiğinizi de biliyorum.
Belki de cebinizdeki son kuruşu verdiniz ki o kuruş bana bir soluk oldu işte.
Miktarından ziyade yanımda olma arzunuz ve sahip çıkma duygunuz önemli.
Bu yüzden sizlere karşı sonsuz bir muhabbet besliyorum.
“Rabbim, ne muradınız varsa yerine getirsin ve her iki cihanda yaptığınız her yardımın karşılığını versin.” Her gece yatmadan önce sizlere bu duayı ediyorum.
Başak Bebek bugün artık Başak çocuk oldu.
Büyüyorum sağlıklı bir şekilde.
Nereden geldiğimi unutmuyorum. Bir insana can verdiniz desteklerinizle. Bundan daha güzel bir şey var mı bu dünyada? Beni sapasağlam aranızda görüyorsunuz. Ben artık hepinizin çocuğuyum: abimsiniz, ablamsınız, annemsiniz, babamsınız.
Sizleri ve şahsınızda bütün insanları renk, dil, din ayırmadan akrabam biliyorum. Gerek yurt içi gerek yurt dışı bana yardımı ulaşan, iyileşmem için dua eden ve desteğini sunan herkese kocaman teşekkürlerimi gönderiyorum. Kabul edin lütfen.”
Evet bunu görmek ve yaşamak adına lütfen Başak Bebek’e sahip çıkalım.
Başka söze lüzum yok.