dergi

BEN HÂLÂ OYUM

Ben hâlâ oyum diyebiliyor musunuz?

Beni nasıl biliyorsanız zerre miskal değişmedim.

Ben yine bildiğiniz benim diyebiliyor musunuz?

Aradan onca yıl geçti ama su gibi akıp giden yıllardır sadece ben değilim diyebiliyor musunuz?

Âşık oldum değişmedim.

Zengin oldum değişmedim.

Makam sahibi oldum değişmedim diyebiliyor musunuz?

Bu ülkenin ben hâlâ oyum diyebilen insanlara ihtiyacı var her alanda.

Sen hâlâ osun ama sor bana bakayım ben hâlâ o muyum?

İşte kırıldığımız ve koptuğumuz o hassas denge, o ince çizgi bu.

Seni değiştiren ne?

Eğri de olsa çizgin senin çizgindir.

Şimdi başkasının doğru çizgisinde olman emin ol kendi eğik çizginde olmandan daha iyi değildir.

Nasıl da çabuk değişiyoruz, sac ekmeği gibi habire ters yüz oluyoruz. Kabuk değiştiriyoruz gerçeklerden saklanmak için, kendimizle yüz yüze gelmemek için aynaları kapatıyoruz.

Eski tarihlerde bir medresede okuyan üç idealist arkadaş varmış. Medreseden mezun olduktan sonra nerede ve hangi işte, hangi görevde olurlarsa olsunlar, birbirleriyle irtibatı kesmeyeceklerine, doğru yoldan, adalet ve hakkaniyetten ayrılmayacaklarına, İslâm davasına hizmetten asla geri durmayacaklarına dair söz vermişler. Fakat o dönemlerde iletişim araçları yetersiz ve sınırlı olduğundan sonraki yıllarda karşılaşmaları halinde birbirlerini tanımakta zorluk çekmemeleri için aralarında bir şifre belirlemeye karar vermişler. Çok kısa ve hatırda kalıcı bir şifrede anlaşmışlar: “Ben oyum!”

Aradan uzun yıllar geçmiş, bizim üç idealist dava arkadaşının her biri bir köşeye savrulmuş: biri müderris (hoca), diğeri tüccar, bir diğeri de mutasarrıf (vali) olmuş. Tüccar şehir şehir dolaşırken bir şehirde arkadaşının mutasarrıf olduğunu öğrenmiş ve hemen kadim dava arkadaşını ziyaret ve tebrik etmek istemiş. Lakin güvenlik ve bürokrasi çarkını aşmak kolay olmamış. Görevlilere kendini tanıtıp vali beyin medrese arkadaşı olduğunu yıllar öncesinden tanıştıklarını anlatmışsa da sırasını beklemek zorunda kalmış. Vakit geçmiş, lakin kendisine bir türlü sıra gelmemiş. Nice sonra bizim tüccarın aklına o yıllarda belirledikleri şifre gelmiş. Derhal küçük bir kâğıt parçasına “Ben oyum!” yazmış ve görevliye uzatarak bunu vali beye iletmesini istirham etmiş. Onun bu ricasını isteksizce yerine getiren görevli az sonra geri dönüp aynı kâğıdı tüccara uzatmış. Bizimki şaşırmış. Ama asıl şaşkınlığı kâğıdın arkasını çevirince yaşamış: “Sen o olabilirsin ama ben o değilim!”

Kaç kişi ben hâlâ oyum diyebiliyor?

Kaç kişi para beni asla değiştirmedi diyebiliyor?

Kaç kişi makam beni hiç değiştirmedi diyebiliyor?

Yürüyüşümüz hiç değişmedi.

Tavrımızda bir tuhaflık olmadı.

Tarzımız hep aynı…

Kimseye üstten bakmadık.

Kimseyi sizli bizli konuşmaya itmedik.

Ben oyum, nasıl da muhteşem bir cümledir.

Posta koymaktır kendisi gibi olmayana.

Rest çekmektir harbi olmayana.

Bakın etrafınıza.

Kaldı mı hiç “Ben oyum.” diyebilen bir tane yüz?

Tanıyıp da tanımazlıktan geldiğimiz onca insan var.

Görüp de görmezlikten geldiğimiz…

Kimse o değil çünkü o köprünün altından sular çok geçmiştir.

Ben o değilim demek modern insanın trajedisisidir

Bu kaçış nedendir?

Ve bu inkâr ne kazandıracaktır sana?

Biz senin o olduğunu biliyoruz ve bunun için mushaf üzerine de yemin etmeye hazırız.

Peki, sen o olmadığını ispat için yemin eder misin?

GÜRHAN GÜRSES

kaptan

GÜRHAN GÜRSES Türk Dili Edebiyatı ve Felsefe bölümlerini bitirdi. "Yazan insan fark yaratır" diyerek kalemi eline aldı ve büyük bir aşkla yazmaya başladı. Şiir, hikâye, roman ve deneme türlerinde yazıları yayımlandı. Yerel ve ulusal gazete ve dergilerde, çeşitli edebiyat ve sanat sitelerinde denemeleri, hikayeleri, şiirleri ve fıkraları yayımlanmaktadır. Yeni Akit, Kamuajans, Başkentliler Haber, Yozgat Yeni Gün, Elazığ Yeni Ufuk Gazetesi, Karakoçan İlçe Haber gibi... Çeşitli edebi, kültürel ve sanat dergilerinde şiirleri, denemeleri ve hikâyeleri yayınlandı. DERGİLER: Divit Kalem, Bekir Abi, Ihlamur, Tefekkür, Yolcu, Sis, Ayı, Akaşa, Küllük, Telmih, Fatih E Dergi, Kalemlik, Yazık, Kirpi, Raf, Rıhtım, Mavi Yeşil, Öğretmenler Odası, Gözlük, Taşbina Fanzin, Hâlbuki, Yazı Yorum, Asilder, Sinada, Mukadderat, Müştak, Dümen, İdarecinin Sesi, Sahra,Teferrüc, Giz Edebiyat ve Sanat Dergisi, Hane-i Fanzin, Çerçi, Bizim Ece, Mütevazı, Kafkaevi, Jouska, İnfılak, Tebeşir İzi, Karakedi, Deruhte, Söylenti E Dergi, Üçüncü Yeni, Tetkik dergileri; SİTELER: Edebiyat Daima, Dergizan, Edebiyat Evi, Edebiyat Defteri, ANTOLOJİLER: Edebiyat Evi, Dergizan 1-2, Bizim Ece ve Dört Mevsim Antolojilerinde öyküleri, şiirleri yer aldı. 22. Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarına Elazığ'ı temsilen katıldı. 2012'de Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde MEB'İN düzenlemiş olduğu Toplam Kalite Çalışmaları kapsamında ekip olarak katıldıkları "İletişimde Sözün Doğrusu - En Güzel Türkçeyi Sen Konuş" çalışmalarıyla dört bin çalışma arasında Türkiye birinciliği kazandılar. Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Stüdyosunda birçok şiir programına imza attı. Ülke genelinde 8 Mart'ta çıkan olan kadına şiddete dikkat çekmek için yazılan"10 Yazar 10 Öykü KAHIRİSTAN" adlı kitaba Sidoma adlı uzun hikâyesi ile katıldı. Malatya Büyükşehir Belediyesinin "Kırmızı Hayatın Rengi Olsun" projesi kapsamında 44 şair ve yazarın katıldığı "Dünya Barışı ve Çocuk Hakları Antolojisinden yer aldı. Malatya, 44 Yazar ve 44 Küçük Ressamla Zamana Not Düştü antolojisinde yer aldı. Başkent Ankara ve Anadolu Konfederasyonunun (BAŞKON) düzenlediği BAŞKENTİN EN İYİLERİ ÖDÜLLENDİRİLİYOR etkinliğinde Anadolu'nun en iyi makale yazarı olarak ödüle layık görüldü. Kaptan’ın Defteri (roman), Sidoma (roman) ve Can Kırığı (şiir) olmak üzere üç kitabı bulunmaktadır. Halen Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde öğretmenlik yapmaktadır. Twiter: @gurhan_kaptan Face: https://www.facebook.com/gurhan.gurses.96 İnstagram: @gurhangurses1 Web: https://kaptaninsiirdefteri.com/ https://www.youtube.com/channel/UCwhWmJkvo968KUqH0sHbJFw Mail: gurhangurses1@hotmail.com Pinterest: @gurhangurses1

Recent Posts

KARAKOÇAN’IN GÜZEL YÜREKLİ İNSANLARI

Temmuzun insanı eriten sıcağında yüreğimize kar serinliği getirip bizi mutlu eden ve  ikisi özel olmak…

2 hafta ago

ACININ  MEMLEKETİ VAR MI?

Acının ne dili var ne dini ne rengi ne de ırkı. Kim ayırır etle tırnağı……

2 hafta ago

EVLERİN ÖKSÜZLERİ BABALARDIR

 “Sizin hiç babanız öldü mü? / Benim bir kere öldü kör oldum. / Yıkadılar aldılar…

3 hafta ago

GARİBAN MAHMUT

“Benim çocuğum yapmaz!” demeyin. "Bunu yapanlar Karakoçanlı değil!” asla demeyin. “Bunu yapan dışarıdan birileri.” hiç…

3 hafta ago

AŞKA HUDUT ÇİZİLMİYOR

Gönüllere sevgi tohumları ektiler. Bilemedik yaşarken kıymetlerini, Bir bir rahmet diyarına aktılar. Eksiliyoruz bir bir.…

4 hafta ago

KAVUŞMALARIMIZ KÖR TOPAL

Cahit Zarifoğlu'nun ölüm yıldönümü. Öyle ama şairler ölmez. Şiirleri yankılanıp durur kıyamete değin şu gök…

4 hafta ago

This website uses cookies.