Dünya Kadınlar Günü, Suriye de kutlansın. Boğulurken Suriyeli bir kadın, göçe zorlanırken, bombalanırken, pazarda mal gibi satılırken üç beş dolara, tecavüze uğrarken… Dünyanın geride kalan bütün kadınları Suriye’deki kadınlar için yürüse diyorum, hani Rus’u, İranlısı, Suudi’si Onları da kaçırıp pazarda satarlar, eminim!
Dünya Kadınlar Günü, Filistin’de kutlansın. İsrail askerlerince vurulurken Filistinli bir kızcağız. Başında örtüsü, elinde kitabı, dilinde rabbinin adıyla şehit düşerken… Ne kadar da büyük bir tehlike arz ediyormuş meğer İsrail askerleri için, ben bile koktum! Dağdan gelip bağdakini kovan adamlar gibi İsrail askerleri ve bütün dünyada bu cinayeti izliyor ekranda. Belki de çıtlattıkları çekirdeklerin seslerinden duymuyorlar Filistinli kızcağızın kendini savunmasını. Hani diyorum dünyanın geride kalan kadınları toplanıp Filistin’deki kadınlar için yürüsün istiyorum, Fransız’ı, İtalyan’ı, Yunan’ı… Kim yutar bu yalanı? İsrail askerleri onları da vurur gözü kapalı, söz konusu gasp edilmiş vatansa geride kalan herkes teferruattır onların gözünde.
Dünya Kadınlar Günü, Afrika’da kutlansın. Kaçırılırken yüzlerce Afrikalı kız, üstlerinde giyecekleri, karınlarında yiyecekleri, dudaklarında içecekleri olmayan, yalnız ellerinde Batı menşeli makineli tüfekleri ve ayaklarında postalları olan Afrikalı teröristlerce… Yerin altı Avrupalıların eline geçerken yerin üstü de bunun farkında olmasınlar diye satılmış adamlara ihale edilen Afrika…Oradaki kadının çığlığını duymayan bir dünya! Ruanda’da palalarla kesilirken kollar, bacaklar ve başlar… Gözlere donmaz mı yaşlar? Dünya Kadınlar Günü, Afrika’da kutlansın! Şöyle Amerikalısı, İngiliz’i, Alman’ı gitse oraya…Tamtam müziği eşliğinde tam olarak kutlasalar şöyle! Onları da palalarla palazlamazlar mı diyorsunuz, plazma ekran televizyonlarımızda izleriz bizler de! Bugün bir belgesel izler gibi izliyor bütün dünya, ülkelerinde katledilen insanları.
Dünya Kadınlar Günü, Burma’da kutlansın. Yakılırken Burmalı bir kadın canlı canlı, cayır cayır, et kokusu sararken dünyayı… Kimse o ateşi söndürecek su olmazken; vicdanlar yanık kokusu içinde kalırken, şefkat kül olurken, insanlık ölürken… Burmalı yanan kadının gözlerindeki bir damla yaş olmak belki de öte dünyada insanlığın boynunda ağır bir taş olacaktır. Herkes ateşini buradan götürüyor ötelere. Herkes cehennemini burada hazırlıyor. Dünya Kadınlar Günü, Burma’da kutlansın. Hani diyorum Çinlisi, Hintlisi, Japon’u Dünya Kadınlar Günü’nü Burma’da kutlasa! Müslüman diye onları da yakmazlar ya! Budizm’in budalaları binmişler bu dala, farkında olmadan kesiyorlar bindikleri dalları. Kessinler, çünkü onların cehennem ateşi daha akkor olacak! Bu yüzden çokça oduna ihtiyaç olacak!
Dünya Kadınlar Günü; tecavüzlerin, göçlerin, kaçırılıp pazarlarda mal gibi satılmaların, asılıp kesilmelerin, mermilerin, bombaların, cinayetlerin çokça olduğu bir dünyada kutlanacaksa ve bu olan bitenin sonlanması için hiç kimsenin bir çabası olmayacaksa kutlanmasın daha iyi!
Bir kadın ağlıyorsa dünyanın herhangi bir köşesinde insanlığın da ağlaması lazım. Coğrafyasına bakmadan savunmak lazım zorda olanı, inancını sorgulamadan, kimliğine bakmadan… Yakmadan kadını, ömrünü çalmadan, namusunu almadan…
Bir yanımız Narin çocuk… Bir yanımız Sıla bebek… Bir yanımız Diyarbakır… Bir yanımız Tekirdağ… Kuzeyi…
Bir çocuk vardı alışveriş merkezinin önünde. Elinde selpak, ayağında terlik, burnunda sümük, dudağında uçuk…Gözünde kapkara…
TELMİH DERGİSİ, SAYI 31, FİLİSTİN ÖZEL SAYISI Elimde hoparlör ile bir kamyonetin kasasında mahalle mahalle,…
TELMİH DERGİSİ, 32. SAYI, TELMİH SOHBETLERİ 1.Bize Gürhan GÜRSES'ten bahseder misiniz? İyilikten, güzellikten ve sevdadan…
Filistin ölü çocuklar ülkesi... Netanyahu da bu işin taşeronu. Ve onu alkışlarla karşılayan eller kurusun.…
This website uses cookies.