Batman’da 17’sinde bir kız çocuğu… Neden intihar eder? Sahipsizse… Kızsa… Çocuksa… Fakirse… Doğuda yaşıyorsa… Burada kin ve nefret söylemi yok tam tersine birlik ve beraberlik için yan yana gelme ve o harcı sağlam tutma kastı var. Bunlar bu toplumda para etmez mi?
Ey akıl ve vicdan sahipleri! Ey kalbi olan merhamet ehilleri! Ey içi şefkatle dolu olanlar! Unvanı mühim mi katilin? Her meslek grubunda tecavüzcü de çıkabilir katil de. Bunun o meslekten ziyade ahlaki boyutu var, insani, vicdani… Katile katil diyemeyeceksek tecavüzcüye tecavüzcü diyemeyeceksek Allah aşkına ne diyeceğiz bunlara? Can Yücel ağzıyla diyeyim: “Valla hâkim bey bizim köyde göte göt derler de ondan.”
Tecavüze uğradı. İntihara kalkıştı ve öldü. Deliller ortada. Geride bıraktığı mektup da… İçi acımayan var mı? Kanamayan, yanmayan ve küfür etmemek için dudağını ısırıp kanatmayan? Damarlarında kanı çekilmeyen var mı? Aynı toplumda yaşıyoruz tecavüzcüyle, aynı sokakta, belki de aynı apartmanda. “”İstediğin yere şikâyet et, bana bir şey olmaz. Daha önce de çok yaptım, bir şey olmadı”.” diyen salyalı ağzıyla belki de sizi soran, size selam veren biri…
Kızınız var mı, eşiniz, anneniz? Korkun o zaman. Tavır koyun ya da. Tek koyun olmayın, katille koyun koyuna yaşayıp gitmeyin toplum hayatında. Bu şahısla aynı göğün altında yaşıyoruz. Suçlu değil miyiz, utanmıyor muyuz? Yapana da lanet olsun göz yumana da! Beddualar da artık yalama oldu. Herkes beddua ediyor, bu kadar. O yaşayacaksa bu toplumda elini kolunu sallayarak, toplumun geri kalanı tasını tarağını toplayıp gitmelidir. Cenabet bir dünyada herkes hamamcı olur. Ve para kazanacağım diye olan bitene karşı herkes suspus olur.
- Suç var mı?
- Var.
- Adli tıp raporu var mı?
- Var.
- Kanıt var mı?
- Var.
- Canı alınmış bir çocuk var mı?
- Var.
- Peki ya adalet?
- Hak, hukuk; ar, hayâ?
- …
Adli tıp raporunu görünce “Sarhoştum.” diyor tecavüzcü. Toplum ayılsın bu sarhoşluk karşısında diyorum ben de. Ayılana gazoz bayılana limon… Artık bu cinayetlere bir son… 20 gün tecavüz ediyor kıza. Tehdit ediyor. Katilin unvanı olur mu, makamı ya da zengini? Daha dün Antep’te 4. katta aşağı atıldı gencecik bir kız. Düştü deniliyor. Baba parasına güvenen bir zibidinin yanında hem de. Şimdi hemen bir grup meraklı Melahat ‘Kızın ne işi var orada?’ diye tutturacak. Herkes her yerde… Bir insanın öldürülmesi için sebep olur mu orada olması? Tecavüze uğraması için gece dışarı çıkması, bir parkta oturması, bir kafeye gitmesi ya da sevdiğini, güvendiğini sandığı bir adamın evinde bulunması bunları haklı çıkarır mı? Bir can katlediliyor buna takılmıyoruz da “Ne işi var orada? Acaba neden?” diye ahkâm da bulunuyoruz. Çocuğunuz varsa aman dikkat edin bu tür laflara. Çocuklarımızın attığı her adımı ve gittiği her yeri takip edecek bir zamanda ve imkânda değiliz. Katil katildir, lamı cimi yok bunun. Katile katil diyemeyeceksek unvanına, parasına, makamına ve gücüne bakıp da mensup olduğu kuruma, ırka, dine, dile zarar geleceğini düşünüyorsak vay halimize!
Uzman çavuşmuş serbest bırakılan mütecaviz. Uzmanmış tecavüzde de. Bu uzmanlık
onun ardına sığınacağı ve kendisini haklı çıkaracağı bir forma değildir. Mesele bu canavarın ne iş yaptığı da değildir, mesele bu canavarın insan olup olmadığıdır. Bu zatın 20 gün boyunca alıkoyduğu ve sistematik olarak tecavüz etiği kız, intihara kalkıştı ve öldü. Şimdi ‘Kimsenin haberi yok!’ diyemezsiniz. Bu kızın bu süre zarfında onun yanında zorla alıkonulduğu sabit. Kızın annesi perişan… Ben de mi intihar edeyim? diyor. Kızı kara toprağın altında ve kızının ölümüne sebep olan davar da aramızda dolaşıyor.
Tabelalarına ülkemin iri puntolarla ve cafcaflı ışıklarla şunu yazmak isterdim: “AMAN DİKKAT! TECAVÜZCÜLER VE KATİLLER DOLAŞIYOR ÇARŞIDA
PAZARDA!” Bugün sesiniz bu melun olaya gür sesle çıksın ki yarın kalmayasınız zorda. Kimse kimsenin acısını duymuyor ve kimse kimsenin feryadına ses vermiyor gibi. Tecavüz ederler, sus derler. Katlederler, kör ol derler. İftira atıp sizi fişlerler, sağır ol derler. Üç maymunun hüküm sürdüğü bir toplumda bu saydıklarımın ve daha beterlerinin sizi bulmayacağının garantisi var mı? Bu bir film değildir sayın toplum fertleri! Lütfen, elinizde kumandayla değiştirip atlayacağınız bir kanal da değildir hayat. Televizyonu kapatıp gerçek hayatı açın!
Kimse zanlı olana toz kondurmuyor. Tecavüzcü tecavüz yapmaz, katil adam öldürmez, müfteri iftira atmaz deniliyor. Mağdur olan da kendisini ifade edene kadar canı çıkıyor. Diyoruz ki bu adam tecavüzcü diyor ki -Aziz Nesin hikâyesinde bir cümleyle anlatayım- “Du bakalim nolcak!” Ne olacağı var mı? Adam yapacağını yapmış; o iğrenç emeline ve kahredici muradına ermiş, halen diyorsun ki “Dur bakalım ne olacak?”
Susmayacağız ey ahali, biz rahatsızsak onlar da rahatsız olmalıdır. Namussuzlar cesursa namuslular da cesur olmalıdır. Tarafınızı belli edin. Bu dünyanın geçici makamına, yalan saltanatına, çıkar ilişkisine dayanan hükümlerine sırtınızı dayayarak değil; hakka dayanarak, hakkın rızasını kazanarak ve yarın hakkın huzuruna alnı açık bir şekilde çıkacak şekilde taraf olun. Biz filmlerde bilirdik Tecavüzcü Coşkunları. Filmler pek de masum kaldı gerçek hayattaki Tecavüzcü Coşkunlardan.
