Bir de şöyle tipler türedi:  “Söylemekle ve konuşmakla olmuyor.”  Eee ne farkımız var şimdi seninle?  Bizler yazan ve konuşan tayfayız sen susan.  Zulüm devam ediyor işte.   Olmuyorsa susarak da olmuyordur, hiçbir şey yapmayarak da, miskin miskin oturarak da.  Moral bozmaya, çomak sokmaya meyyal olmayın. Bırakın mahalledeki çocuk da paylaşsın Kudüs mesajını, köydeki amca da, şehirdeki entelektüel de, metropoldeki vicdanlı insan da. Sizin kafanıza göre bunun Filistin’e ve oradaki mazlumlara bir faydası olmasa da bari sizin- tarafını belli edenlere- bir zararınız olmasın.

Lafla nizamat verdiklerini sananlar aslında kendilerine bir nizam verseler çok daha iyi olacak. Günün kuralı şu: Elinde kullanabileceğin silah neyse onu kullan. Kalemse kalem, paraysa para, duaysa dua, lanetse lanet, küfürse küfür, oksa ok, yaysa yay… Bizim sesimiz belki de sesi çıkmayana cesaret verecek, yazmayana yazdıracak, görmeyene gördürecek… Dağdan kopup gelen çığı ne engelleyebilir ki? Siz kar tanesiyiz diye kızıyorsunuz oysa o kar taneleri yan yan gelince kartopu olacak, o kartopları yan yana gelerek belki de çığ olacak.  Biz çığı hayal ediyoruz. Kıvılcımız diye kızmayın bize, zalimleri yakacak o büyük yangının ve cehennemin belki de kendisiyiz.

Yaz, oku, anlat, bağır, çağır, paylaş, dua  ve beddua et.   Bir şeyler yap.  Bir şey yapmıyorsan da sus.  1,5 milyarın aynı anda yazacağı, bağıracağı, çağıracağı, dua edeceği, harekete geçeceği dinamiği susarak mı yapacaksınız, oturduğunuz yerden ahkam keserek mi? Yarın her tarafın Filistin olmayacağının garantisi var mı? Mesele bugün Filistin’dir, ya yarın? Zulüm karşısında susan her topluluk aslında zulmün ayak seslerini daha yakından hissedeceği bir kapıyı açmaktadır.

Biz susmayanlarız.  Siz sesimizin ulaşmadığını mı zannediyorsunuz? Yazdığımız ve paylaştığımız her şey ulaşıyor ulaşması icap eden yere. Kayıt altına alınıyor ve bir nevi tarafımızı seçerek kendimizi hedef ediyoruz. Mazlumların göğüslerini kurşunlara hedef ettiği bir dünyada bizim de yazarak hedef olmamız çok da önemli değil. Ama altını çizerek, iri ve kalın puntolarla söylemek istediğim şu: “Tarafız hem de mazlumdan yana.”

İsrail ve benzerlerinin kulak zarını patlatacak denli çok çıkmalı sesimiz.  Ama siz sesinizi İsrail ve cenahına değil de bize yöneltirseniz kaybeden İsrail olmaz. Sakın durmayın ve geri atmayın. Bir twetle ayaklanmalar başlıyor artık, savaşlar çıkıyor, iktidarlar devriliyor, yönetimler değişiyor. Bir ses on ses, on ses yüz ses, yüz ses de bin ses olduğumuz vakit belki de onların hakikate sağır olan kulaklarının duymasına vesile oluruz.

Karşımızda tek İsrail yok onun arkasında Amerika olduğunu da herkes biliyor ama kaçınılmaz sona doğru gidiyoruz. Hak’la Batıl’ın mücadelesi ,Haç’la  Hilal’in… Tarafınızı seçmek için son dakikayı mı bekleyeceksiniz?  Çocukların öldürüldüğü bir dünyada kalkıp da o çocukları öldürenleri eleştirenleri, onlara kızanları, lanet okuyanları mı siz de eleştiriyorsunuz. Sahi siz hangi kilisenin zangoçluğunu yapıyorsunuz? O zaman siz kimden yanasınız?

Paylaşabildiğiniz kadar paylaşın, haykırabildiğiniz kadar haykırın. Başını kuma gömen ve Müslüman’ım diyen liderleri belki de alaşağı edecek bu sesler. Sesimiz gür bir sedayla çıkmalı ve bir tek İsrail değil kendi içimizdeki gafilleri de suskunları da  rahatsız etmelidir.  Biz yazmaya, haykırmaya devam ediyoruz. Siz de oturduğunuz yerden bizim gür sesimizi engellemeye ve eleştirmeye harcayın bütün enerjinizi. Dert olsun size bu. Unutmayın vakti geldiğinde kahramanlar elbet ortaya çıkar. Bizler o vaktin hazırlayacılarıyız belki de, serdengeçtileri… O ilk adımı attığınız andan itibaren bir daha geriye dönüşün mümkün olmadığını görecek ve çağın gereğini yerine getirmek için kendinizi hak bildiğiniz davaya büyük bir şuurla adayacaksınız.  

Bütün kalplerin birleştiği bir duaya hepimiz “amin” dersek iman dolu göğüsler yıkmaz mı garbın afağını saran çelik zırhlı duvarı?  Bütün kalpler körelir ve dudaklar susarsa işte o zaman siz de sıranın size geleceği günü beklersiniz. Ve imdadınıza ses verecek başka birini yanınızda bulamazsınız.

                                                                                                               Gürhan Gürses

Önceki İçerikŞEYTAN TAŞLIYORUM
Sonraki İçerikRamazan Bayramı
GÜRHAN GÜRSES Türk Dili Edebiyatı ve Felsefe bölümlerini bitirdi. "Yazan insan fark yaratır" diyerek kalemi eline aldı ve büyük bir aşkla yazmaya başladı. Şiir, hikâye, roman ve deneme türlerinde yazıları yayımlandı. Yerel ve ulusal gazete ve dergilerde, çeşitli edebiyat ve sanat sitelerinde denemeleri, hikayeleri, şiirleri ve fıkraları yayımlanmaktadır. Yeni Akit, Kamuajans, Başkentliler Haber, Yozgat Yeni Gün, Elazığ Yeni Ufuk Gazetesi, Karakoçan İlçe Haber gibi... Çeşitli edebi, kültürel ve sanat dergilerinde şiirleri, denemeleri ve hikâyeleri yayınlandı. DERGİLER: Divit Kalem, Bekir Abi, Ihlamur, Tefekkür, Yolcu, Sis, Ayı, Akaşa, Küllük, Telmih, Fatih E Dergi, Kalemlik, Yazık, Kirpi, Raf, Rıhtım, Mavi Yeşil, Öğretmenler Odası, Gözlük, Taşbina Fanzin, Hâlbuki, Yazı Yorum, Asilder, Sinada, Mukadderat, Müştak, Dümen, İdarecinin Sesi, Sahra,Teferrüc, Giz Edebiyat ve Sanat Dergisi, Hane-i Fanzin, Çerçi, Bizim Ece, Mütevazı, Kafkaevi, Jouska, İnfılak, Tebeşir İzi, Karakedi, Deruhte, Söylenti E Dergi, Üçüncü Yeni, Tetkik dergileri; SİTELER: Edebiyat Daima, Dergizan, Edebiyat Evi, Edebiyat Defteri, ANTOLOJİLER: Edebiyat Evi, Dergizan 1-2, Bizim Ece ve Dört Mevsim Antolojilerinde öyküleri, şiirleri yer aldı. 22. Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarına Elazığ'ı temsilen katıldı. 2012'de Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde MEB'İN düzenlemiş olduğu Toplam Kalite Çalışmaları kapsamında ekip olarak katıldıkları "İletişimde Sözün Doğrusu - En Güzel Türkçeyi Sen Konuş" çalışmalarıyla dört bin çalışma arasında Türkiye birinciliği kazandılar. Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Stüdyosunda birçok şiir programına imza attı. Ülke genelinde 8 Mart'ta çıkan olan kadına şiddete dikkat çekmek için yazılan"10 Yazar 10 Öykü KAHIRİSTAN" adlı kitaba Sidoma adlı uzun hikâyesi ile katıldı. Malatya Büyükşehir Belediyesinin "Kırmızı Hayatın Rengi Olsun" projesi kapsamında 44 şair ve yazarın katıldığı "Dünya Barışı ve Çocuk Hakları Antolojisinden yer aldı. Malatya, 44 Yazar ve 44 Küçük Ressamla Zamana Not Düştü antolojisinde yer aldı. Başkent Ankara ve Anadolu Konfederasyonunun (BAŞKON) düzenlediği BAŞKENTİN EN İYİLERİ ÖDÜLLENDİRİLİYOR etkinliğinde Anadolu'nun en iyi makale yazarı olarak ödüle layık görüldü. Kaptan’ın Defteri (roman), Sidoma (roman) ve Can Kırığı (şiir) olmak üzere üç kitabı bulunmaktadır. Halen Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde öğretmenlik yapmaktadır. Twiter: @gurhan_kaptan Face: https://www.facebook.com/gurhan.gurses.96 İnstagram: @gurhangurses1 Web: https://kaptaninsiirdefteri.com/ https://www.youtube.com/channel/UCwhWmJkvo968KUqH0sHbJFw Mail: gurhangurses1@hotmail.com Pinterest: @gurhangurses1

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.