Esasen ağız dolusu küfretmek istiyorum ama nutkum tutuluyor. Terbiyem el vermiyor oysa bir sokak çocuğu gibi küfretmeyi hele bugün çok isterdim. Neden mi? Okuyunca anlayacaksınız. Belki kızacaksınız bana “Yakışıyor mu sana?” diye belki de bu yazıya imzanızı atmak isteyeceksiniz. Her iki düşünceye de saygılıyım.

Depremden sonra güzellikler o kadar çokken çirkinler de  diz boyu. Kimin ak kimin kara olduğu o kadar net bir şekilde çıkıyor ki ortaya. Neyzen olmak isterdim yahut Şair  Eşref ya da: ”Bana şiirlerinde küfür etme diyorlar usulsüz. / Lan bu kadar orospu çocuğunu nasıl anlatayım küfürsüz?” diyen Can Baba. Neyse üslubu beyan ayniyle insandır.

Şükrü ERBAŞ şiiriyle hislerimi paylaşmak istiyorum. “Canı cehenneme rahat uyuyanın / Kapısını örtenin perdesini çekenin / Yüreği yalnız kendiyle dolu olanın / Duvarları ancak çarpınca görenin”


Canı cehenneme depremde hırsızlık yapanın.  Millet can derdindeyken bazıları mal derdinde. Evlere, enkazlara dadananlaradır sövgüm. Bu nasıl bir haysiyettir? Nasıl bir insanlıktır? Kanı bozuk olmak gerek hırsızlık yapmak için.

“Canı cehenneme başkasının yangınıyla
Evini ısıtıp yemeğini pişirenin.”

Canı cehenneme   yardım tırlarını yağmalayanın. Enkaz altında yaşam mücadelesi verirken canlarımız, enkaz üstünde onları beklerken kardeşlerimiz birileri de onlara yardım getiren tırları yağmalıyor. Bu nasıl bir vicdandır Allah’ım? Taş mı var bunların kalplerinin yerinde? Akılları dumura mı uğramış depremde?

“Orda dağlar bir mezarlık
Bulutlar kan salkımı sular toprakta düğüm
Orda evler oda oda kanarken
Burda yeşerenin canı cehenneme”

Canı cehenneme – Hatay da – tırın önünü kesip “Ya seve seve ya da zorla alırız.” diyelerin. Bir şehir yerle bir olmuşken bir bardak suya, bir parça ekmeğe, bir sıcak battaniyeye ihtiyaç duyarken bu ne hainliktir dillerde? O dili kesmez mi bu millet zannedersiniz?

“Senin de senin de canın cehenneme
Kardeşi kardeşe kırdıran siyaset”

Canı cehenneme yardım tırlarına ateş açıp  o tırları kilometrelerce kovalayanların. Buyrun er meydanıdır. Şimdi yapın da görelim. Bu milleti siz uysal koyun mu sandınız? Acımız varken sineye çektiğimiz bu ihanetleri size pahalıya ödetecek gücümüz vardır. O tırların içinde bebek mamaları vardır, bebek bezleri… Kuldan korkmayan, utanmayan mahluklar Allah’tan da mı korkmaz, utanmazsınız?

Canı cehenneme sosyal medyada depremzedelerle dalga geçenin… Canı cehenneme enkaz altındakilerle sırf reyting yükselsin diye alay edenin… Canı cehenneme inşaatın temelindeki betonu çalanın… Canı cehenneme inşaatın temelindeki demiri alanın… Canı cehenneme bunlara göz yumanın, izin verenin… Canı cehenneme ayrımcılık yapanın… Canı cehenneme depremi fırsat bilip kirasını arttıranın… Canı cehenneme depremden istifade edip ekmeğe zam yapanın… Canı cehenneme ihmali olanın… Canı cehenneme depremi fırsat bilip reklam yapanın… Canı cehenneme depremden rant sağlayanın…Canı cehenneme yalakalık yapanın… Canı cehenneme birliğimizi bozanın… Canı cehenneme…

Amin.

Önceki İçerikRABBİM İLTİCAMIZ SANADIR
Sonraki İçerikCANI CENNETE
GÜRHAN GÜRSES Türk Dili Edebiyatı ve Felsefe bölümlerini bitirdi. "Yazan insan fark yaratır" diyerek kalemi eline aldı ve büyük bir aşkla yazmaya başladı. Şiir, hikâye, roman ve deneme türlerinde yazıları yayımlandı. Yerel ve ulusal gazete ve dergilerde, çeşitli edebiyat ve sanat sitelerinde denemeleri, hikayeleri, şiirleri ve fıkraları yayımlanmaktadır. Yeni Akit, Kamuajans, Başkentliler Haber, Yozgat Yeni Gün, Elazığ Yeni Ufuk Gazetesi, Karakoçan İlçe Haber gibi... Çeşitli edebi, kültürel ve sanat dergilerinde şiirleri, denemeleri ve hikâyeleri yayınlandı. DERGİLER: Divit Kalem, Bekir Abi, Ihlamur, Tefekkür, Yolcu, Sis, Ayı, Akaşa, Küllük, Telmih, Fatih E Dergi, Kalemlik, Yazık, Kirpi, Raf, Rıhtım, Mavi Yeşil, Öğretmenler Odası, Gözlük, Taşbina Fanzin, Hâlbuki, Yazı Yorum, Asilder, Sinada, Mukadderat, Müştak, Dümen, İdarecinin Sesi, Sahra,Teferrüc, Giz Edebiyat ve Sanat Dergisi, Hane-i Fanzin, Çerçi, Bizim Ece, Mütevazı, Kafkaevi, Jouska, İnfılak, Tebeşir İzi, Karakedi, Deruhte, Söylenti E Dergi, Üçüncü Yeni, Tetkik dergileri; SİTELER: Edebiyat Daima, Dergizan, Edebiyat Evi, Edebiyat Defteri, ANTOLOJİLER: Edebiyat Evi, Dergizan 1-2, Bizim Ece ve Dört Mevsim Antolojilerinde öyküleri, şiirleri yer aldı. 22. Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarına Elazığ'ı temsilen katıldı. 2012'de Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde MEB'İN düzenlemiş olduğu Toplam Kalite Çalışmaları kapsamında ekip olarak katıldıkları "İletişimde Sözün Doğrusu - En Güzel Türkçeyi Sen Konuş" çalışmalarıyla dört bin çalışma arasında Türkiye birinciliği kazandılar. Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Stüdyosunda birçok şiir programına imza attı. Ülke genelinde 8 Mart'ta çıkan olan kadına şiddete dikkat çekmek için yazılan"10 Yazar 10 Öykü KAHIRİSTAN" adlı kitaba Sidoma adlı uzun hikâyesi ile katıldı. Malatya Büyükşehir Belediyesinin "Kırmızı Hayatın Rengi Olsun" projesi kapsamında 44 şair ve yazarın katıldığı "Dünya Barışı ve Çocuk Hakları Antolojisinden yer aldı. Malatya, 44 Yazar ve 44 Küçük Ressamla Zamana Not Düştü antolojisinde yer aldı. Başkent Ankara ve Anadolu Konfederasyonunun (BAŞKON) düzenlediği BAŞKENTİN EN İYİLERİ ÖDÜLLENDİRİLİYOR etkinliğinde Anadolu'nun en iyi makale yazarı olarak ödüle layık görüldü. Kaptan’ın Defteri (roman), Sidoma (roman) ve Can Kırığı (şiir) olmak üzere üç kitabı bulunmaktadır. Halen Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde öğretmenlik yapmaktadır. Twiter: @gurhan_kaptan Face: https://www.facebook.com/gurhan.gurses.96 İnstagram: @gurhangurses1 Web: https://kaptaninsiirdefteri.com/ https://www.youtube.com/channel/UCwhWmJkvo968KUqH0sHbJFw Mail: gurhangurses1@hotmail.com Pinterest: @gurhangurses1

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.