Esasen ağız dolusu küfretmek istiyorum ama nutkum tutuluyor. Terbiyem el vermiyor oysa bir sokak çocuğu gibi küfretmeyi hele bugün çok isterdim. Neden mi? Okuyunca anlayacaksınız. Belki kızacaksınız “Yakışıyor mu sana?” diye.  Belki de bu yazıya imzanızı atmak isteyeceksiniz. Her iki düşünceye de saygılıyım.

İsrail, Gazze’de hastaneyi bombaladı. 500 den fazla ölü… Şimdi kalkıp da “Neden Filistin’i savunuyorsun?” diye yazacaklar. Kadınlar öldürülüyor, çocuklar katlediliyor diye yazdığım için mi? Şimdi bakın şu bombalanan hastaneye de biraz vicdan yapın bir zahmet! Yürek yoksa yapacak bir şey yok. Merhametten yoksunsanız, akıldan uzaksanız, gözünüz kendi fikri sabit duvarınıza kilitliyse ne siz beni anlayabilirsiniz ne de ben sizi anlayabilirim. Bu yüzden susun. Sizin fikir dünyanızda benim gibi düşünene yer yok, benim fikir dünyamda da sizin gibi düşünenlere. Neyzen olmak isterdim yahut Şair  Eşref.

Neyse üslubu beyan ayniyle insandır.

“Canı cehenneme rahat uyuyanın / Kapısını örtenin perdesini çekenini

 Ortada bir katliam var ve orada ölenlerin hiçbirini tanımıyorum.  Neticede insan değil mi âlemin özü? O zaman o canların ölümü acıtır yüreğimi. Bir çocuğun ölümü alemin ölümüdür. Bir kadının ölümü… Bir hastanın hakeza. Hangi ırktan yahut dinden olduğunun bir önemi var mı? İnsan değil mi? Çocuk değil mi? Kadın değil mi? Hasta değil mi? Ve anlayamıyorum neden susar çoğunluk? Kaç milyar Müslüman var ama hepsi tek tek yaşıyor, uzakta tepki koyuyor, hamasi sözlerle İsrail’i zapturapt altına alacağını sanıyor.

“Canı cehenneme başkasının yangınıyla
Evini ısıtıp yemeğini pişirenin.”
İsrail Gazze’de bir hastaneyi vurdu. Alkış mı tutalım yani? “Aferin oğlum Ahmet, bu yolda devam et!” mi diyelim İsrail’e. Fikirlerimiz başka başka olabilir ama bir zulüm varsa ortada tavrımızı mazlumdan yana koymamız neden rahatsız ediyor sizi? Sizin gibi düşünmek zorunda değiliz. Bizim gibi olmak zorunda değilsiniz ama ortada bir katliam varsa insan olmak zorundasınız.

“Orda dağlar bir mezarlık / Bulutlar kan salkımı sular toprakta düğüm / Orda evler oda oda kanarken / Burda yeşerenin canı cehenneme” Canı cehenneme rahat uyuyanın. İsrail’e alkış tutup Filistin’ e kan kusanın. Hangi kitaba sığar bu? Hangi inanç bunu mazur görür? Hangi vicdan razı olur? Desenize…  Adının Filistin olmasının bir ehemmiyeti var mı?  Dünyanın hangi yöresinde olursa olsun  ya da hangi milletinden ne fark eder ki? Ya Allah aşkına hastane bombalanır mı? Çocuklara kurşun sıkılır mı? Kadınlar saçlarından tutulup sürüklenir mi?

Canı cehenneme İsrail’in.

Ona alkış tutup zulme ortak olanın.

Önceki İçerikAKSA TUFANI
Sonraki İçerikADI SÜVEYDA’YMIŞ
GÜRHAN GÜRSES Türk Dili Edebiyatı ve Felsefe bölümlerini bitirdi. "Yazan insan fark yaratır" diyerek kalemi eline aldı ve büyük bir aşkla yazmaya başladı. Şiir, hikâye, roman ve deneme türlerinde yazıları yayımlandı. Yerel ve ulusal gazete ve dergilerde, çeşitli edebiyat ve sanat sitelerinde denemeleri, hikayeleri, şiirleri ve fıkraları yayımlanmaktadır. Yeni Akit, Kamuajans, Başkentliler Haber, Yozgat Yeni Gün, Elazığ Yeni Ufuk Gazetesi, Karakoçan İlçe Haber gibi... Çeşitli edebi, kültürel ve sanat dergilerinde şiirleri, denemeleri ve hikâyeleri yayınlandı. DERGİLER: Divit Kalem, Bekir Abi, Ihlamur, Tefekkür, Yolcu, Sis, Ayı, Akaşa, Küllük, Telmih, Fatih E Dergi, Kalemlik, Yazık, Kirpi, Raf, Rıhtım, Mavi Yeşil, Öğretmenler Odası, Gözlük, Taşbina Fanzin, Hâlbuki, Yazı Yorum, Asilder, Sinada, Mukadderat, Müştak, Dümen, İdarecinin Sesi, Sahra,Teferrüc, Giz Edebiyat ve Sanat Dergisi, Hane-i Fanzin, Çerçi, Bizim Ece, Mütevazı, Kafkaevi, Jouska, İnfılak, Tebeşir İzi, Karakedi, Deruhte, Söylenti E Dergi, Üçüncü Yeni, Tetkik dergileri; SİTELER: Edebiyat Daima, Dergizan, Edebiyat Evi, Edebiyat Defteri, ANTOLOJİLER: Edebiyat Evi, Dergizan 1-2, Bizim Ece ve Dört Mevsim Antolojilerinde öyküleri, şiirleri yer aldı. 22. Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarına Elazığ'ı temsilen katıldı. 2012'de Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde MEB'İN düzenlemiş olduğu Toplam Kalite Çalışmaları kapsamında ekip olarak katıldıkları "İletişimde Sözün Doğrusu - En Güzel Türkçeyi Sen Konuş" çalışmalarıyla dört bin çalışma arasında Türkiye birinciliği kazandılar. Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Stüdyosunda birçok şiir programına imza attı. Ülke genelinde 8 Mart'ta çıkan olan kadına şiddete dikkat çekmek için yazılan"10 Yazar 10 Öykü KAHIRİSTAN" adlı kitaba Sidoma adlı uzun hikâyesi ile katıldı. Malatya Büyükşehir Belediyesinin "Kırmızı Hayatın Rengi Olsun" projesi kapsamında 44 şair ve yazarın katıldığı "Dünya Barışı ve Çocuk Hakları Antolojisinden yer aldı. Malatya, 44 Yazar ve 44 Küçük Ressamla Zamana Not Düştü antolojisinde yer aldı. Başkent Ankara ve Anadolu Konfederasyonunun (BAŞKON) düzenlediği BAŞKENTİN EN İYİLERİ ÖDÜLLENDİRİLİYOR etkinliğinde Anadolu'nun en iyi makale yazarı olarak ödüle layık görüldü. Kaptan’ın Defteri (roman), Sidoma (roman) ve Can Kırığı (şiir) olmak üzere üç kitabı bulunmaktadır. Halen Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde öğretmenlik yapmaktadır. Twiter: @gurhan_kaptan Face: https://www.facebook.com/gurhan.gurses.96 İnstagram: @gurhangurses1 Web: https://kaptaninsiirdefteri.com/ https://www.youtube.com/channel/UCwhWmJkvo968KUqH0sHbJFw Mail: gurhangurses1@hotmail.com Pinterest: @gurhangurses1

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.