Seni bana çok gördüler, yok gördüler, hiç… Düştüler tek tek bendenKuruş kuruş, tane tane, Santim santim, milim milim. Aldılar seni…
Rumeli Hisarı’nda uzatmış saçlarını Marmara’ya.Ne de girmiş havaya?Atmış ceketini sırtına, vurmuş voltasını.İçmiş sigarasını, tutmuş oltasını aşkın.He canım,Yüreği çengele takılanSaçına takılmaz…
kaç kere öldüm sayamadımayakucumdan başladı canım çekilmeyenasıl da üşüdüm her gidişindenasıl da öldüm bittim baharımdadışarıda gelincikler boy vermişkuzular doğmuşleylekler gelmişcanım…
Güneş midir bu, yoksa içime düşen ateş mi?Bu aydınlık gerçek mi, bu vızıltı sahi mi, bu çiçek?Biri bana bunların yalan olmadığını söylesin!Şimdi sen…
kirletmediğiniz ne kaldı şu dünyadabir tutam mavi mibir deste çiçek mibir avuç su mubir dilim ekmek mibir yetim çocuk mukirletmediğiniz…
kaç kere öldüm sayamadım ayakucumdan başladı canım çekilmeye nasıl da üşüdüm her gidişinde nasıl da öldüm bittim baharımda dışarıda gelincikler…
hoş gör beni ve de gülümse bana bak gökyüzü gülümsüyor bize yağmur sonrası yeryüzü çiçek sunuyor bize rengârenk ıtır ıtır…
değil mi kimutluluğumuz hep yarım,hüznümüzse tamsevincimiz hep kursağımızda,acımızsa son ayarında gözlerimizin içi şen şakrak gülerkeniçimizse tepetaklak ağlıyor umudumuz dibe vurmuşkenkaramsarlığımız…
This website uses cookies.