“Dağ gibi adamdı.” diyorlar arkamdan. Oysa yüzüme baktıklarında kendimi çukur gibi görüyorum. Hayallerindeki adamın ne kadar da aciz oluğunu bilmiyorlar. Bilmiyorlar içim fakirhane, beynim tımarhane, kalbim mahpushane…
Bilmiyorlar işte! Dışım kahvehane, şen şakrak, cıvıl cıvıl… İçim mahzen, kopkoyu… Dışımız tavus kuşu süsünde, içimiz baykuş gamında… Güzelliğimiz okyanusun en dibinde, mutluluğumuz dünyanın en damında… “Gel de yaşa!” diye bir ah çekmek ve hayta bir tavırla karşı çıkmak kalan günlere. İnat etmek hüzünde ve demir atmak acıya…
Tırnaklar sökülecek, belki de etler cımbızlanacak, kemikler un ufak olacak bu hasretlikte, yokluk sarmışsa bir Afrika yokluğu gibi kalbimizi ve sert bir buz tabakası üzerimizi kapatmışsa Kutuplar gibi; yaşamak ve sevmek için ufacık bir sızıntı, ufacık bir açıklık dahi umut olur bizlere. Oysa umut yuvasını kaybetmiş, yolunu şaşırmış bir göçmen kuşa dönmüş bizde. Oysa umut hiç doğmayan bir çocuk, anne karnında ölü…
Dudağımızda sahte bir gülüş, gözlerimizde yalancı bir bakış… Oysa ağlamamak için dişlerimiz geçmiş dudağımıza kanatırcasına ve gözyaşlarımız hazır kıta kan çanağı gözlerimizde. Bir yanım umudun aydınlığı için mücadelede, diğer yanım bütün karanlıkların davetiyle uğraşmakta…
Desem ki mutluyum, gözyaşlarım sel olup akar. Desem ki gülüyorum, hıçkırıklarım ortaya çıkar. Desem ki sensiz doğacak olan güneşi istemem, gecem anında aydınlık olur. Desem ki her yer zemheri bana sensizlikte, buzullar erimeye başlar, küresel bir tavırla karşı karşıya kalırım. Desem ki yıldızlar güzel, hepsi kayar hayallerimin ortasına. Demek bende olmamaktır. Desem ki seviyorum seni, alır başını gidersin olmadığım yerlere. Olmadık insanlarla konuşursun, olmadık işler açarsın başıma.
Çocuk olsaydım hep, çocuk kalabilseydim büyüyecek ne vardı? Hüznü bir kimlik gibi üzerinde ve bir kolye gibi boynunda taşımak er kişinin harcıdır. Hüzün bu kadar mı yakışır bana, bu kadar mı büyüleyici durur bir adamda, bu kadar mı şık olur?
Hüznün abidesiyim yeryüzünde. Hüzünbazların şahıyım. Hüznü şeriflerimiz var bizleri şereflendiren. Hüznü tarikiz bu âlemde. Kapımız ardına kadar açık, gelen gözyaşlarıyla kutsanır. Yağmurlarım var sağanak sağanak saklı. Bulutlarım var kapkara, hazır kıta… Fırtınalarım var ağacı kökünden sökecek denli, güçlü mü güçlü… Seç beğen al acılarım var pazar eylediğim. Hepsi bedava… Hep elde kalan hüzünlerim var depo depo. Alın sizde aşkta repo… Yedi düvel ayrılığım var, dört mevsim, yetmiş iki millet… Kalbime beton dökülsün!
Bir kuş çizsem kâğıda kâğıt yanar, bir kuş yazsam kalem kül olur, bir kuş uçursam gözlerimden gözlerine, kuş ölür. Bir kuş konsa kalbime, kalbim kanar. İşte kuş dediğim sensin, yaktığım, kül olduğum, öldüğüm, kanadığım…
Kupkuru odun parçasıyım sana, kopkor ateşim cehennemden çıkmış, kaskatı ölüyüm ince ve uzun bir şekilde uzanmış, şah damarım patlamış oluk oluk akan kanım sana. Yandığımın ta kendisisin. Kandığımsın gülüşüne. 24 saat andığımsın dua gibi. Sevdiğim sandığımsın.
Desem ki güneş sensin bana, sönersin. Desem ki yaşam sensin bana, bitersin. Desem ki çiçeksin sensin bana, solarsın. Desem ki su sensin bana, kurursun Desem ki gel bana, anında gidersin. Kalkıp seni seviyorum yine, yenile yenile. Kaybede kaybede seni buluyorum. Aşk ede aşk ede, sana yöneliyorum. Hüzün galebe bende… Acı zirve yapıyor.
Seni sevmek çok çileli, Avustralya kamyoncularının zahmetinden daha zahmetli… Yukon altın arayıcılarının terinden daha terli… Bir nehre düşmüşüm içi timsah dolu… Bir göçe mecbur kalmışım mermiler havada uçuşuyor. Seni sevmek, ölümü göze almaktır, her türlü riski en üst düzeyde yaşamaktır. İşte ar etmemiş gibi yine seni sevdiğimi söylüyorum. Seni seve ölüyorum. Göz göre göre… Bile bile…

Önceki İçerikFORREST GUMP
Sonraki İçerikASLINDA HİÇ SEVMEMİŞ
GÜRHAN GÜRSES Türk Dili Edebiyatı ve Felsefe bölümlerini bitirdi. "Yazan insan fark yaratır" diyerek kalemi eline aldı ve büyük bir aşkla yazmaya başladı. Şiir, hikâye, roman ve deneme türlerinde yazıları yayımlandı. Yerel ve ulusal gazete ve dergilerde, çeşitli edebiyat ve sanat sitelerinde denemeleri, hikayeleri, şiirleri ve fıkraları yayımlanmaktadır. Yeni Akit, Kamuajans, Başkentliler Haber, Yozgat Yeni Gün, Elazığ Yeni Ufuk Gazetesi, Karakoçan İlçe Haber gibi... Çeşitli edebi, kültürel ve sanat dergilerinde şiirleri, denemeleri ve hikâyeleri yayınlandı. DERGİLER: Divit Kalem, Bekir Abi, Ihlamur, Tefekkür, Yolcu, Sis, Ayı, Akaşa, Küllük, Telmih, Fatih E Dergi, Kalemlik, Yazık, Kirpi, Raf, Rıhtım, Mavi Yeşil, Öğretmenler Odası, Gözlük, Taşbina Fanzin, Hâlbuki, Yazı Yorum, Asilder, Sinada, Mukadderat, Müştak, Dümen, İdarecinin Sesi, Sahra,Teferrüc, Giz Edebiyat ve Sanat Dergisi, Hane-i Fanzin, Çerçi, Bizim Ece, Mütevazı, Kafkaevi, Jouska, İnfılak, Tebeşir İzi, Karakedi, Deruhte, Söylenti E Dergi, Üçüncü Yeni, Tetkik dergileri; SİTELER: Edebiyat Daima, Dergizan, Edebiyat Evi, Edebiyat Defteri, ANTOLOJİLER: Edebiyat Evi, Dergizan 1-2, Bizim Ece ve Dört Mevsim Antolojilerinde öyküleri, şiirleri yer aldı. 22. Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarına Elazığ'ı temsilen katıldı. 2012'de Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde MEB'İN düzenlemiş olduğu Toplam Kalite Çalışmaları kapsamında ekip olarak katıldıkları "İletişimde Sözün Doğrusu - En Güzel Türkçeyi Sen Konuş" çalışmalarıyla dört bin çalışma arasında Türkiye birinciliği kazandılar. Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Stüdyosunda birçok şiir programına imza attı. Ülke genelinde 8 Mart'ta çıkan olan kadına şiddete dikkat çekmek için yazılan"10 Yazar 10 Öykü KAHIRİSTAN" adlı kitaba Sidoma adlı uzun hikâyesi ile katıldı. Malatya Büyükşehir Belediyesinin "Kırmızı Hayatın Rengi Olsun" projesi kapsamında 44 şair ve yazarın katıldığı "Dünya Barışı ve Çocuk Hakları Antolojisinden yer aldı. Malatya, 44 Yazar ve 44 Küçük Ressamla Zamana Not Düştü antolojisinde yer aldı. Başkent Ankara ve Anadolu Konfederasyonunun (BAŞKON) düzenlediği BAŞKENTİN EN İYİLERİ ÖDÜLLENDİRİLİYOR etkinliğinde Anadolu'nun en iyi makale yazarı olarak ödüle layık görüldü. Kaptan’ın Defteri (roman), Sidoma (roman) ve Can Kırığı (şiir) olmak üzere üç kitabı bulunmaktadır. Halen Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde öğretmenlik yapmaktadır. Twiter: @gurhan_kaptan Face: https://www.facebook.com/gurhan.gurses.96 İnstagram: @gurhangurses1 Web: https://kaptaninsiirdefteri.com/ https://www.youtube.com/channel/UCwhWmJkvo968KUqH0sHbJFw Mail: gurhangurses1@hotmail.com Pinterest: @gurhangurses1

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.