Nasıl bakacağız yüzüne peygamberimizin

Ve nasıl kutlayacağız mevlidi şerifi

Hiçbir şey olmamış gibi yaşayacağız tabi ki

Ve hiçbir şey yapmamış gibi duracağız

Ağzı leş olan hakaret ediyor peygamberimize

Eli vebalı olan karikatürize ediyor peygamberimizi

Ve yeryüzündeki milyarlarca Müslüman

Bu planlı ve kışkırtıcı filmi sadece seyrediyor

Asıl bu çağda konuşmak ve zalime haykırmak gerek

Diyenler çoğunlukta olacak ‘Buna ne gerek?’ diye

Ve zulümle abat kurana çemkirmek gerek

Ekseriyet ‘Bu zahmete değecek olan ne?’ diyecek.

Lakin diller kesilmiş, dudaklar yarılmış paslı jiletle

Dişler un ufak edilmiş ağzımızda sert bir yumrukla

Uyanın ey ezanı şerifle dahi uyanmayanlar

Nasıl bir Gayya Kuyusu’ndasınız

Sizi ellerinizden kelepçeleyen

Ve ayaklarınızdan prangalayan

Aklınızı devşiren,

Kalbinizi deşen bir çağda

Üzerinizdeki ölü toprağını atın

Susmanın altın gibi yükseldiği yerde

En kutsalımıza hücum edecekler

Ve bizi oradan vuracaklar

Nerede ayağa kalkacak

Ve var gücüyle haykıracak Bilaller

Yılanlar ısırsa da ayağını çekmeyecek

Ebubekirler nerede

Yusuflar hani kör kuyularda saklı mı kalacak

İbrahimler ateşte hep gül mü olacak

Bu çağ kıyametin ayak seslerinin geldiği

Hak ve batılın bir kılıçla ayrıldığı

Ve yeryüzündeki herkesin

Tarafını almaya başladığı çağdır

Yoksa siz bunu lalenin ortasındaki dağ mı bildiniz

Kalpteki siyah leke mi zannettiniz

Zelil halde olmak vasfı olmuş Müslüman’ın

Miskinler tekkesinin şeyhi olmak

Ve dünyevi hallerle iştigal etmek

Tarhı olmuş gül bahçesinin

Bülbüller neden suskun?

Oysa gül bahçesi talan edilmiş

Peygamberimize hakaret edenlerin sesi

Peygamberimizi sevenlerin sesinin yanında

Cızırtıdan başka bir şey değildir

Lakin o cızırtıyı onların ses tellerinden söküp

Kelime şehadeti onların kulağına ebedi olarak

Koyacak Hamzalar nerede

Kaç milyar Müslüman’ız şu köhne dünyada

Nasıl bir acizlik içindeyiz

Nasıl bir perişanlıkla imtihan edilmekteyiz.

Nasıl azız?

Hani şöyle bir ayağa kalksak

Muvazenesini yitirir ehli salib

İşte hali pürmelalimiz bu yüzden çok garip

Peygamber efendimizin doğum gecesidir ‘Mevlidi Şerif’

Ondan uzakta hicrandayız, en kızgın hardayız, zarardayız

Dökülen yaprağıyız o ulu ağacın

Düşen taşıyız o muhteşem dağın

Ebabil kadar olamadık,

Ebreheler dört yanımızda, filler içimizde

Ayıklayamadık hakla batılı

Tüm bu fesatlara ve haydutlara

Dur diyecek başlar yumuşacık yastıkta

Uyusun da büyüsün ninni

Müslümanız ama hepimiz ayrıyız,

Küfre sıkılan yumruk değiliz

Zulme şerh koyan dudak hiç değiliz

Başımız kumda kimseyi görmüyoruz

Çakallar etrafımızda oysa

Utanmak ne asil bir kelime

Peygamberden utanmak

Ruzı mahşerde rabbinden utanmak

Doğmamış çocuktan utanmak

Mazlumdan, yetimden ve öksüzden utanmak

Aynaya bakarken kendi suretinden utanmak

Belki de budur uyuyan devi uyandıracak kelime

Önceki İçerikASKIDA HÜZÜN
Sonraki İçerikGUGUK KUŞU
GÜRHAN GÜRSES Türk Dili Edebiyatı ve Felsefe bölümlerini bitirdi. "Yazan insan fark yaratır" diyerek kalemi eline aldı ve büyük bir aşkla yazmaya başladı. Şiir, hikâye, roman ve deneme türlerinde yazıları yayımlandı. Yerel ve ulusal gazete ve dergilerde, çeşitli edebiyat ve sanat sitelerinde denemeleri, hikayeleri, şiirleri ve fıkraları yayımlanmaktadır. Yeni Akit, Kamuajans, Başkentliler Haber, Yozgat Yeni Gün, Elazığ Yeni Ufuk Gazetesi, Karakoçan İlçe Haber gibi... Çeşitli edebi, kültürel ve sanat dergilerinde şiirleri, denemeleri ve hikâyeleri yayınlandı. DERGİLER: Divit Kalem, Bekir Abi, Ihlamur, Tefekkür, Yolcu, Sis, Ayı, Akaşa, Küllük, Telmih, Fatih E Dergi, Kalemlik, Yazık, Kirpi, Raf, Rıhtım, Mavi Yeşil, Öğretmenler Odası, Gözlük, Taşbina Fanzin, Hâlbuki, Yazı Yorum, Asilder, Sinada, Mukadderat, Müştak, Dümen, İdarecinin Sesi, Sahra,Teferrüc, Giz Edebiyat ve Sanat Dergisi, Hane-i Fanzin, Çerçi, Bizim Ece, Mütevazı, Kafkaevi, Jouska, İnfılak, Tebeşir İzi, Karakedi, Deruhte, Söylenti E Dergi, Üçüncü Yeni, Tetkik dergileri; SİTELER: Edebiyat Daima, Dergizan, Edebiyat Evi, Edebiyat Defteri, ANTOLOJİLER: Edebiyat Evi, Dergizan 1-2, Bizim Ece ve Dört Mevsim Antolojilerinde öyküleri, şiirleri yer aldı. 22. Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarına Elazığ'ı temsilen katıldı. 2012'de Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde MEB'İN düzenlemiş olduğu Toplam Kalite Çalışmaları kapsamında ekip olarak katıldıkları "İletişimde Sözün Doğrusu - En Güzel Türkçeyi Sen Konuş" çalışmalarıyla dört bin çalışma arasında Türkiye birinciliği kazandılar. Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Stüdyosunda birçok şiir programına imza attı. Ülke genelinde 8 Mart'ta çıkan olan kadına şiddete dikkat çekmek için yazılan"10 Yazar 10 Öykü KAHIRİSTAN" adlı kitaba Sidoma adlı uzun hikâyesi ile katıldı. Malatya Büyükşehir Belediyesinin "Kırmızı Hayatın Rengi Olsun" projesi kapsamında 44 şair ve yazarın katıldığı "Dünya Barışı ve Çocuk Hakları Antolojisinden yer aldı. Malatya, 44 Yazar ve 44 Küçük Ressamla Zamana Not Düştü antolojisinde yer aldı. Başkent Ankara ve Anadolu Konfederasyonunun (BAŞKON) düzenlediği BAŞKENTİN EN İYİLERİ ÖDÜLLENDİRİLİYOR etkinliğinde Anadolu'nun en iyi makale yazarı olarak ödüle layık görüldü. Kaptan’ın Defteri (roman), Sidoma (roman) ve Can Kırığı (şiir) olmak üzere üç kitabı bulunmaktadır. Halen Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde öğretmenlik yapmaktadır. Twiter: @gurhan_kaptan Face: https://www.facebook.com/gurhan.gurses.96 İnstagram: @gurhangurses1 Web: https://kaptaninsiirdefteri.com/ https://www.youtube.com/channel/UCwhWmJkvo968KUqH0sHbJFw Mail: gurhangurses1@hotmail.com Pinterest: @gurhangurses1

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.