KÜLLÜK DERGİ, SAYI 8
Ben ona Efulim derdim. O da kalkıp ‘sevgili’ olurdu. Lazca sevgilim demekmiş Efulim.
‘Gel’ de geleyim. ‘Öl’ de öleyim. ‘Yaşa’ de yaşayayım. Ama susma! ‘Git’ de gideyim, ‘sil’ de sileyim. Ama sessiz kalma!
Efulim sen yoksan öleyim, varsan yaşayayım. Budur tek dileğim. Ötesi yok, lagalugası da…Ben ona Efulim derdim. O kalkıp edalım olurdu, elalım.
Sevmekten daha güzel olan şey nedir? Sevilmekten daha onur verici olan nedir? Sevip de ayrılık ateşi içinde yanan yürekler öte dünyanın cezasını mı çekiyor şimdi? Kendi cehennemini mi yaşıyor yani! Cennet dururken… Ah Efulim, elalım, edalım!
Ben ona ‘ sana ölürüm.’ derdim. O da dönüp bana ‘yaşa’ derdi. Bugün yaşayan ölü değilim de neyim şimdi? Ölsem toprak atacaklardı kalbimin üstüne, yaşıyorum zemheriyi atıyorlar. Bir yanım felçli, bir yanım don tutmuş sanki! Kalbim onsuz, acım sonsuz.
Efulim sen bal gibi de yoksun işte. Ben var olmuşum neye yarar?
Kalbim. Ah kalbim, ona mekân olan kalbim. Sana bunca eziyeti çektirdim. Bunca çarpıntıyı yaşattım, affet beni kalbim. Dilin olsa da konuşsan biliyorum neler söyleyeceğini? Bu kadar da âşık olunur mu? Bu kadar da sevilir mi bir insan diye? Ne yapayım tuttum sevdim işte! Niyesi, nedeni yok. Sevdim alenice, harbice. Yalansız dolansız… Hesapsız kitapsız.
Efulim benim, sevgilim! Uğruna öleyim.
Efulim benim, aşkım. Sensiz ne edeyim?
Havada hüzün bulutları var. Birazdan dökecek kahır sicimlerini üzerime. Zaten sırılsıklam olmuşum kaç gecedir gözyaşlarımla. Kirpiklerim kurumasın asla, yüreğim durulmasın sakın, hüznüm bitmesin. Sol tarafımdan yedim darbeyi. Sol yanımdan aldım yarayı. Ona bir suç isnat etmiyorum. Onu suçlamak da haddime düşmez. Kalbim onu çok sevdi, incinmesin tek o, üzülmesin asla, mesut olsun her zaman. İki yüreğin tüm cefası bana yüklensin. Gözyaşları bana kalsın, öfkesi, çatık kaşı, serzenişi… Ben Ümit Yaşar’ın Acılar Deniziyim artık. İşitmem hiçbir şeyi, hiçbir kimseyi. Kendi yaşımda boğulurum. Kendi acımda yaşarırım.
İçim o kadar yalnız ki şimdi! Dışım o kadar harap ki! Bir ev yıkığıyım, terk edilmiş bir şehirim, işgal edilmiş bir ülkeyim, bozguna uğramış bir orduyum, mağlup olmuş bir takımım. Yenilgi yenilgi yaşayan bir suçluyum. Ceza ceza soluyan, eza eza yaşayan. Ne kadar da suçluyorum kendimi? Çok mu şey istedim, çok mu fazla sevdim, çok mu kaptırdım kendimi? Olsun daha fazlası olsun diyorum bugün. Bu sevgi ona azdır, bu aşk ona noksandır. Yüreğim elimde ona koşmalıyım. Ben gidiyorum bu senindir, demeliyim. Bir daha olsa milyon kere yine aynı şeyleri yaşamayı arzu ederim. Aynı şeyleri söylemeyi, yazmayı… Kavgayı, suçlamayı, kızmayı, gülmeyi, ağlamayı… Aşkın içinde var olan her şeyi… Yine sevmeye imkânım olsun, fırsatım olsun tek! Kalbim elimde kapısında bitmeliyim. Al bu senindir, işime yaramaz artık! demeliyim. Ve ardıma bakmadan gitmeliyim.
Efulim sen yoksan öleyim, varsan yaşayayım. Budur tek dileğim. Ötesi de yok lagalugası da…
Ben ona Efulim derdim içten içe, duymazdı. Güldüğünde bin gülerdim, fark etmezdi. Ağladığında bin ağlardım, görmezdi. Onu suçladığımda çok üzülürdü, ölürdüm bu haline. Anlamazdı. Kızdırdığımda çok incinirdi, paramparça olurdum. Çakmazdı. Onu abartılı bir şekilde sevdim. Örneği yok denecek şekilde. Bir daha yaşanması mümkün olmayacak denli. Bu dünyadaki son günümmüş gibi sevdim.
Bir ömür daha verilse bana gözümü kırpmadan onun uğruna harcamayı bilirim. Tek o mutlu olsun, sevinsin diye. Bir gülüşüne dünyayı silecek denli, bir gözyaşına âlemi yakacak denli sevdim.
Ben ona Efulim derdim. O da kalkıp ‘sevgili’ olurdu. Ben ona Efulim derdim. Bugün kalkıp ‘gözyaşı’ oldu.
kaptan
Bir yanımız Narin çocuk… Bir yanımız Sıla bebek… Bir yanımız Diyarbakır… Bir yanımız Tekirdağ… Kuzeyi…
Bir çocuk vardı alışveriş merkezinin önünde. Elinde selpak, ayağında terlik, burnunda sümük, dudağında uçuk…Gözünde kapkara…
TELMİH DERGİSİ, SAYI 31, FİLİSTİN ÖZEL SAYISI Elimde hoparlör ile bir kamyonetin kasasında mahalle mahalle,…
TELMİH DERGİSİ, 32. SAYI, TELMİH SOHBETLERİ 1.Bize Gürhan GÜRSES'ten bahseder misiniz? İyilikten, güzellikten ve sevdadan…
Filistin ölü çocuklar ülkesi... Netanyahu da bu işin taşeronu. Ve onu alkışlarla karşılayan eller kurusun.…
This website uses cookies.