Bilin bakalım kimi tarif ediyorum?
Başkasının kuyusunu kazmazlar.
Hırsızlık yapmazlar.
Dedikodu bilmezler.
Kimseyi şucu bucu diye yaftalamazlar.
Şaşırdınız değil mi?
Bu dünyada kaldı mı böyleleri diye.
İnsanın “iyi olma” durumudur.
Yeryüzünün melekleri diye adlandırılırlar.
Sıcakkanlıdırlar.
Sevecendirler.
Masumdurlar.
Şoke oldunuz değil mi kim bunlar diye.
Dünyanın en güzel kalpli çocuklarıdır.
Dünyaya iyilik yapmaya geldiklerine inanırlar.
Birbirlerine benzerler.
Büyümeye korkan çocuklardır kendileri.
Büyüseler bile çocukturlar.
Etrafınıza bakın var mı böyleleri? Bulamadınız değil mi? Düşünün biraz daha.
Kadına şiddet uygulamazlar.
Kimseyi canından etmezler.
Makam derdinde değildirler.
Hayvanlara eziyet vermezler.
Herkes onların nazarında aynıdır.
Vali de olsanız vekil de olsanız fark etmez, onların nazarında insansınız. Yaşadığımız dünyada var mı böyleleri? Yalakalığın ayuka çıktığı bir devirde hem de.
+ 1 değere sahiptirler.
Ve inanın karşılaştıkları herkese mutluluk katmaktadırlar.
Dünyanın zenginliğidirler.
Onlara acıyarak bakmayalım yeter çünkü hissediyorlar.
Cins cins de bakmayalım, üzülüyorlar.
Bizden genetik olarak farklılar sadece yoksa kalp olarak onların çok gerisindeyiz.
Hâlâ tanıyamadınız mı? Öğretmeni sorar: “Sen hangi öğretmenleri seviyorsun?” diye. O da sayar dili döndüğünce aklına gelenleri. “Peki kimleri sevmiyorsun?” diye sorunca öğretmeni, bu soruya cevap veremez çünkü sevmemenin ne olduğunu bilmiyor ve öğretmeni de anlatamaz bunu ona. Yani kocaman yürekleri vardır onların. 46 kromozumu olan birine sorun bu soruyu, yani sizin bizim gibilere, sevdiklerinden çok sevmediklerini listeler.
Merak iyidir, dikkatinizi mevzuya celbeder. “İnsanlık nasıl olmalı?” diye sorsanız cevabımız hazırdır: “Bu çocuklar kadar saf ve temiz olmalıdır. İşte o zaman yeryüzü cennete döner.” Savaştan, hastalıktan, göçten, tecavüzden, şiddetten, eziyetten, kirlilikten ne hale getirdik yaşadığımız dünyayı? Güya hepimiz eğitimliyiz, sağlıklıyız, zekiyiz ve benzeri bir sürü hikaye ile böbürlenip durmaktayız. Utanmadan yaşıyoruz bir de çünkü bu dünya bizim eserimiz onların eseri değil! Acınası olan bizleriz esasen. Onları gördüğümüzde cins cins bakmayalım onlara bu yüzden. Dünyanın b.k.una batmışız, kötülüklerin sebebi bizleriz. Kötülük çiçeklerinin bahçıvanıyız. Her türlü belanın ve musibetin davetkârıyız. Yetmezmiş gibi dünyanın en güzellerini eksik diye görmeyelim. Sadece genetik farklıkları var bizden. Aptal değiller, geri zekâlı hiç değiller. Bu çocukların bizden eksiği yok tam tersine 1 fazlası var.
Evet, kimlerden bahsettiğimi açıklayayım artık: Bugün 21 Mart Down Sendromu Günü. Down Sendromu’nun bir hastalık olmadığını genetik bir farklılık olduğunu bilelim. Down Sendromu doğuştan +1 kromozomla doğma olayına verilen addır. Bu özel çocuklar; 21. kromozomlarının 2 olması gerekirken 3 olması nedeniyle dünyaya 47 kromozomla gelirler, 21 Mart’ın anlamı da buradan geliyor.
Meşhur sloganla selamlayalım özel çocukları: “Gerçek dostlar kromozom saymaz.”
kaptan
Bir yanımız Narin çocuk… Bir yanımız Sıla bebek… Bir yanımız Diyarbakır… Bir yanımız Tekirdağ… Kuzeyi…
Bir çocuk vardı alışveriş merkezinin önünde. Elinde selpak, ayağında terlik, burnunda sümük, dudağında uçuk…Gözünde kapkara…
TELMİH DERGİSİ, SAYI 31, FİLİSTİN ÖZEL SAYISI Elimde hoparlör ile bir kamyonetin kasasında mahalle mahalle,…
TELMİH DERGİSİ, 32. SAYI, TELMİH SOHBETLERİ 1.Bize Gürhan GÜRSES'ten bahseder misiniz? İyilikten, güzellikten ve sevdadan…
Filistin ölü çocuklar ülkesi... Netanyahu da bu işin taşeronu. Ve onu alkışlarla karşılayan eller kurusun.…
This website uses cookies.