Ne yaptı Ahmet Tevfik Ozan? Kısa ve oldukça net bir cevabım var bu soruya: Gönül yaptı.

Bu da onu tanınan, bilinen ve sevilen biri yapmaya yetti. Katıldığımız her programda, fuarda, irtibat kurduğumuz yazar ve şairlerde bizim Elazığlı olduğumuzu duyduklarında aldığımız ilk tepki “Ahmet Tevfik Ozan nasıl?” sorusu oldu.

Ülke geneli bu kadar tanınan, bilinen bir zatı muhterem neden bu şehirde hakkıyla tanınmıyor, bilinmiyor?

Merak ediyorum doğrusu.

Şehre yapılacak olan fuar alanına hocanın adının verilmesi her türlü takdire şayan olacak; sanatçıya, şaire, yazara ve gönül adamına sahip çıkan Elazığ imajına da katkı sunacaktır diye düşünüyorum.

Marifet iltifata tabiidir.

Şehrin dinamiklerinin marifet ehli merhuma bu iltifatı yapacağını düşünüyorum.

Onu çağımızın Yunus’u, Mevlana’sı ve Yesevi’si olarak addedebiliriz.

 İnsanı esas alan ve ayakları Türk – İslam çizgisinde olan bir zamane dervişti.

Bu yüzden adı yarınlara kalacaktır ve hep duayla anılacaktır.

Ne büyük bahtiyarlıktır bu.

Bedel ödemiştir.

Ülkesini karşılıksız seven ve hiçbir makam beklemeden ülkesi için çalışan herkes gibi.

Haksız yere Ulucanlarda yatmıştır.

Orada bile mahpustakileri etkilemiş, farklı düşüncedeki insanlar bile ona saygı duymuştur.

Recaizade Mahmut Ekrem servetifünuncuların arkasındaki adamdı.

 Akif, oğlu Asım’ın nezdinde bir ülkü yaratmıştır.

Ahmet Tevfik Ozan da Telmih’teki gençlerin sırtını dayadığı duvar ve  yollarını aydınlattığı bir fener olmuştur.

Telmih’in ilk sayısından son sayısına kadar  en büyük destekçisi ve tabiricaizse hocası olmuştur.

Başka bir isim var mı bu şehirde Allah aşkına şu bir avuç gence sahip çıkan ve şehrin edebiyat, kültür ve sanat alanında sadece Türkiye içi değil uluslararası tanıtımını yapan?

Bir nevi manevi önderiydi gençlerin.

Her türlü saygıyı hak eden ve gençlerin gözünde zamanın “Dede Korkut”u olan…

Tıp doktoruydu ama şiire sevdalıydı, Harput’a…

Kimliğine bağlıydı. Nice bürokrat gelip geçti unutuldu; nice müdür, nice amir, nice siyasetçi…

Hepsi yoklar mezadında unutulmaya mahkum olacaktır lakin Ahmet Tevfik Ozan’ın adı serlevha olarak kalacaktır şiirin atiye kök salan mazisinde.

Ahmet Tevfik Ozan, Telmih’in ahde vefa sayısında ilelebet yad edilecek bir vesika olarak kayıtlardaki yerini alacaktır.

Kalenderî pirlerinden bir sûfî üstadı; yaylaklara, kışlaklara ve obalara bir fermanla haber gönderir.

Fermanında serhat boylarına en kısa yoldan ulaşıp bir zâviye kuracağından söz ederek bahadır ruhlu yoldaşlar aradığını iletir.

Ferman oba oba dolaşarak cevap kendisine ulaştırılır.

Aldığı cevapta: “Sözünü ettiğiniz yere ulaştırılacak iyi bir yol tespit ettiniz mi?

Eğer böyle bir yol varsa bize bildirin.

Böylece size katılmak isteyenleri yanınıza gönderebilir ya da biz de o yoldan gelerek orada sizinle buluşabiliriz.”

Kalenderî üstadı, bu cevap üzerine başka bir ferman daha yazarak obalara gönderir.

Yeni fermanıysa şu şekildedir: “Buraya iyi bir yol varsa gelmek isteyenleri ben istemiyorum.

Benim istediklerim, yol olmadığı halde gelmek isteyenlerdir.

Ancak onlarla yoldaş olur ve o yüksek karakterli cesur insanlarla kader birliği yapabilirim.”

Bu yüksek ruhlu insanlar adeta vatanlarının çimentosudurlar.

Ülküleriyle ülkelerine hizmet ederler.

Ahmet Tevfik Ozan da yol açan sufi üstadı gibiydi.

O da gençlerin kendi yollarını açmasını ve kendisiyle birlikte yan yana yürümesini arzu ederdi.

Bugün onun fikri emaneti ve akli önderliği  bir avuç gencin elinde sağlam bir şekilde yaşatılmaktadır. 

Adı geleceğe miras kalacaktır Ahmet Tevfik Ozan’ın. Gerisi unutulup gidecektir.

Vaktinde “Kıymet gördü mü?” diyecek olursanız “Hayır.” derim.

Bu zekada ve yüksek kalibrede insanların zaten takdir görmesi ve onlardan istifade edilmesi günümüz Türkiyesinde pek de mümkün değildir. Zaman elbette ki haklılığımızı kanıtlayacaktır.

Ruhun şad olsun üstadım.

Önceki İçerikİyi olmadım ki hiç
Sonraki İçerikGÖNÜL VERDİK “MİNİK SERÇE”YE
GÜRHAN GÜRSES Türk Dili Edebiyatı ve Felsefe bölümlerini bitirdi. "Yazan insan fark yaratır" diyerek kalemi eline aldı ve büyük bir aşkla yazmaya başladı. Şiir, hikâye, roman ve deneme türlerinde yazıları yayımlandı. Yerel ve ulusal gazete ve dergilerde, çeşitli edebiyat ve sanat sitelerinde denemeleri, hikayeleri, şiirleri ve fıkraları yayımlanmaktadır. Yeni Akit, Kamuajans, Başkentliler Haber, Yozgat Yeni Gün, Elazığ Yeni Ufuk Gazetesi, Karakoçan İlçe Haber gibi... Çeşitli edebi, kültürel ve sanat dergilerinde şiirleri, denemeleri ve hikâyeleri yayınlandı. DERGİLER: Divit Kalem, Bekir Abi, Ihlamur, Tefekkür, Yolcu, Sis, Ayı, Akaşa, Küllük, Telmih, Fatih E Dergi, Kalemlik, Yazık, Kirpi, Raf, Rıhtım, Mavi Yeşil, Öğretmenler Odası, Gözlük, Taşbina Fanzin, Hâlbuki, Yazı Yorum, Asilder, Sinada, Mukadderat, Müştak, Dümen, İdarecinin Sesi, Sahra,Teferrüc, Giz Edebiyat ve Sanat Dergisi, Hane-i Fanzin, Çerçi, Bizim Ece, Mütevazı, Kafkaevi, Jouska, İnfılak, Tebeşir İzi, Karakedi, Deruhte, Söylenti E Dergi, Üçüncü Yeni, Tetkik dergileri; SİTELER: Edebiyat Daima, Dergizan, Edebiyat Evi, Edebiyat Defteri, ANTOLOJİLER: Edebiyat Evi, Dergizan 1-2, Bizim Ece ve Dört Mevsim Antolojilerinde öyküleri, şiirleri yer aldı. 22. Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarına Elazığ'ı temsilen katıldı. 2012'de Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde MEB'İN düzenlemiş olduğu Toplam Kalite Çalışmaları kapsamında ekip olarak katıldıkları "İletişimde Sözün Doğrusu - En Güzel Türkçeyi Sen Konuş" çalışmalarıyla dört bin çalışma arasında Türkiye birinciliği kazandılar. Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Stüdyosunda birçok şiir programına imza attı. Ülke genelinde 8 Mart'ta çıkan olan kadına şiddete dikkat çekmek için yazılan"10 Yazar 10 Öykü KAHIRİSTAN" adlı kitaba Sidoma adlı uzun hikâyesi ile katıldı. Malatya Büyükşehir Belediyesinin "Kırmızı Hayatın Rengi Olsun" projesi kapsamında 44 şair ve yazarın katıldığı "Dünya Barışı ve Çocuk Hakları Antolojisinden yer aldı. Malatya, 44 Yazar ve 44 Küçük Ressamla Zamana Not Düştü antolojisinde yer aldı. Başkent Ankara ve Anadolu Konfederasyonunun (BAŞKON) düzenlediği BAŞKENTİN EN İYİLERİ ÖDÜLLENDİRİLİYOR etkinliğinde Anadolu'nun en iyi makale yazarı olarak ödüle layık görüldü. Kaptan’ın Defteri (roman), Sidoma (roman) ve Can Kırığı (şiir) olmak üzere üç kitabı bulunmaktadır. Halen Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde öğretmenlik yapmaktadır. Twiter: @gurhan_kaptan Face: https://www.facebook.com/gurhan.gurses.96 İnstagram: @gurhangurses1 Web: https://kaptaninsiirdefteri.com/ https://www.youtube.com/channel/UCwhWmJkvo968KUqH0sHbJFw Mail: gurhangurses1@hotmail.com Pinterest: @gurhangurses1

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.