Kalecik Barajı’nın kenarında  oturdum bir güzel ağladım dün gece. Hıçkıra hıçkıra, kanarta kanarta… Benimle birlikte ay da ağladı, yıldızlar da, karanlık da. Dost zannettiklerimizin uzaklığına,  aşina olduklarımızın duyarsızlığına, can bildiklerimizin içtensizliğine, yâr dediklerimizin acımasızlığına… Hüzün makamındaydım, gözyaşı sağanağında…

Bir taş alıp sektirmek istedim suda, olmadı. Bir küfür sallamak istedim gelmişine geçmişine, yapamadım. Suya dalıp kalmak istedim öylece, dalamadım.

Bir hayal göründü peri suretinde bana. Yoktu öyle güzel yaşadığımız dünyada.  “Ey kalp adamı, bu diyarda anlayan olmaz seni, anlayan olsaydı gelip de ağlamazdın baraja!” dedi. Sesi içime işledi. Yarama dokunup da  kanatan kimdi? İçimi okuyan, ruhumu hisseden ve canımın ağrısını bilen?  “Sen de kimsin? Derdim başımdan aşkın, bir de sen dert olma bana!” dedim o peri surete.

Gözlerim baraj gölünü dolduracak kadar doluydu, yalnızlığım suyun içinde kaybolan bir saman çöpüne benziyordu. Çaresiz ve sorgusuz bir uzun nazar kıldım ona. Anladı gözlerime bakarak içimi. Vaziyetime anlam yükledi. “Hayır hayır!” dedi “Maksadım derdine dert eklemek değil bilakis dert yükünü azaltmaktır.” O, böyle deyince doğruldum oturduğum yerden  ve şunu söyledim:  “Derdin ne peri? Herhangi bir adamım ben halkın nazarında. Aşk pazarında ise satılacak  bir nesnem dahi yoktur.” “Biliyorum seni.” “Biliyorsan git lütfen! Bana yapacağın en büyük iyilik bu olur.” “Rabbin sevdiği kulusun, bunu imtihanın kabul et ve sabır göster. Güle musallat değildir diken, Yusuf’a hezimet değildir kuyu ve İbrahim’e eziyet değildir ateş.”

Ey peri aklım başımda değil sanki. Çöldür bana şu yonca tarlası, şu gül goncası zehirdir, şu baraj ateşten bir göldür. Milyonlarca ton toprağın içinde saklıdır altın. Kolay mı güzelliği bulmak? Sen karanlığı giyinirsen şu gökteki yıldızlar kadar olsan da aydınlatamazsın içini. Ancak güneş olmaya karar verirsen aydınlanırsın. “O gücü bulamıyorum kendimde, bir ölüyüm adeta. Şu göğün karanlığı içimden daha karanlık, şu barajın derinliği ruhumdan daha derin ve uzaktan gelen şu davul zurna sesi benim feryadımdan daha baskın değildir.”

Uzattı elini bana o peri suret. Bir ışık huzmesi gibiydi. O uzatınca elini yüreğime dokundu sanki. “Kalk” dedi “Yerin burası değil. Sen kalp adamısın hoyrat eller kanatmış kalbini, hırpalamış.” Tuttum o ışıktan eli. Saçımdan tırnağıma aydınlandım birden. Barajın ortasına doğru yürüdüm suya batmadan. Sıyrıldım ten kafesinden. Can libasını attım üzerimden. Sonra bir hayal olup karıştım göğün karanlığına. Ardımda birkaç tane acizane söz ve birkaç damla naçizane gözyaşı kaldı yoklara karıştığım yerde.

Kaptan

Önceki İçerikSANA BAKINCA KEYFİM GELİR
Sonraki İçerikOXİ
GÜRHAN GÜRSES Türk Dili Edebiyatı ve Felsefe bölümlerini bitirdi. "Yazan insan fark yaratır" diyerek kalemi eline aldı ve büyük bir aşkla yazmaya başladı. Şiir, hikâye, roman ve deneme türlerinde yazıları yayımlandı. Yerel ve ulusal gazete ve dergilerde, çeşitli edebiyat ve sanat sitelerinde denemeleri, hikayeleri, şiirleri ve fıkraları yayımlanmaktadır. Yeni Akit, Kamuajans, Başkentliler Haber, Yozgat Yeni Gün, Elazığ Yeni Ufuk Gazetesi, Karakoçan İlçe Haber gibi... Çeşitli edebi, kültürel ve sanat dergilerinde şiirleri, denemeleri ve hikâyeleri yayınlandı. DERGİLER: Divit Kalem, Bekir Abi, Ihlamur, Tefekkür, Yolcu, Sis, Ayı, Akaşa, Küllük, Telmih, Fatih E Dergi, Kalemlik, Yazık, Kirpi, Raf, Rıhtım, Mavi Yeşil, Öğretmenler Odası, Gözlük, Taşbina Fanzin, Hâlbuki, Yazı Yorum, Asilder, Sinada, Mukadderat, Müştak, Dümen, İdarecinin Sesi, Sahra,Teferrüc, Giz Edebiyat ve Sanat Dergisi, Hane-i Fanzin, Çerçi, Bizim Ece, Mütevazı, Kafkaevi, Jouska, İnfılak, Tebeşir İzi, Karakedi, Deruhte, Söylenti E Dergi, Üçüncü Yeni, Tetkik dergileri; SİTELER: Edebiyat Daima, Dergizan, Edebiyat Evi, Edebiyat Defteri, ANTOLOJİLER: Edebiyat Evi, Dergizan 1-2, Bizim Ece ve Dört Mevsim Antolojilerinde öyküleri, şiirleri yer aldı. 22. Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarına Elazığ'ı temsilen katıldı. 2012'de Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde MEB'İN düzenlemiş olduğu Toplam Kalite Çalışmaları kapsamında ekip olarak katıldıkları "İletişimde Sözün Doğrusu - En Güzel Türkçeyi Sen Konuş" çalışmalarıyla dört bin çalışma arasında Türkiye birinciliği kazandılar. Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Stüdyosunda birçok şiir programına imza attı. Ülke genelinde 8 Mart'ta çıkan olan kadına şiddete dikkat çekmek için yazılan"10 Yazar 10 Öykü KAHIRİSTAN" adlı kitaba Sidoma adlı uzun hikâyesi ile katıldı. Malatya Büyükşehir Belediyesinin "Kırmızı Hayatın Rengi Olsun" projesi kapsamında 44 şair ve yazarın katıldığı "Dünya Barışı ve Çocuk Hakları Antolojisinden yer aldı. Malatya, 44 Yazar ve 44 Küçük Ressamla Zamana Not Düştü antolojisinde yer aldı. Başkent Ankara ve Anadolu Konfederasyonunun (BAŞKON) düzenlediği BAŞKENTİN EN İYİLERİ ÖDÜLLENDİRİLİYOR etkinliğinde Anadolu'nun en iyi makale yazarı olarak ödüle layık görüldü. Kaptan’ın Defteri (roman), Sidoma (roman) ve Can Kırığı (şiir) olmak üzere üç kitabı bulunmaktadır. Halen Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde öğretmenlik yapmaktadır. Twiter: @gurhan_kaptan Face: https://www.facebook.com/gurhan.gurses.96 İnstagram: @gurhangurses1 Web: https://kaptaninsiirdefteri.com/ https://www.youtube.com/channel/UCwhWmJkvo968KUqH0sHbJFw Mail: gurhangurses1@hotmail.com Pinterest: @gurhangurses1

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.