HALİL SEZAİ SALDIRI
Fazla kibirlenme Halil’im! Seni de bulur illaki bir Sezai.
Fazla celallenme Sezai’m! Bulur seni de elbette Halil’im!
Kazak erkek! Kazağını çıkar da öyle gel! Baklava dilimi kazağında mı karnında mı görelim.
Ama bildiğim yürek göğüs kafesindedir ve de herkeste olmadığıdır. Bana yüreğinle gel!
Öyle sakatatçıda yürek yemekle de olmaz bu işler. Sonra bir anda herkes seni dişler.
67 yaşındadır dövdüğün ve sövdüğün adam. Dövene elsiz sövene dilsiz gerek, der eskiler.
Ah Neyzen’im! “Türkü yine o türkü, sazlarda tel değişti / Yumruk yine o yumruk, varsa bir el değişti.” diye döktürdüğünde bercesteni bu ülkeyi nasıl da ezber etmişsin güzelce.
Yeter ki bu ülkede biraz ünlü ol! Zengin ol! Makam sahibi ol! Güç sahibi ol bir şekilde! Ol da ne olursan ol! Yine döv, yeniden söv! İşte o zaman istediğin her şeyi yapma özgürlüğünü kendinde bulursun. Ama Anadolu insanının nezdinde de adam olmak para eder. Yani adam ol!
Her ne olursa olsun ya da kim… Ne yaparsa yapsın ne derse desin. El kalkmaz illaki ona, dil sövmez, göz öfke kusmaz. Sabır dersin çeker gidersin. Allah’a havale edersin. Kalkıp da ona faturayı kesmezsin.
İnsanoğlu çiğ süt emmiştir. İlkel bir yanı vardır her zaman. Bu ilkelliğin biley taşı da paradır, siyasettir, makamdır. Cilala kendini ondan sonra bütün gözlere tut parlayan cismini.
Küfür etme hürriyetini kullan çünkü sen popülersin! Dayak atma hakkını sonuna kadar kullan çünkü sen kralsın yaparsın! Kişilerin inancına hakaret et çünkü senin inandığın en doğrusudur!
Baklava dilimli kazağını giyindin mi tamamdır, dövebilirsin de sövebilirsin de artık herkesi.
Gücün yettiğince öfkeni kusabilirsin de, yumruğunu iyice sıkıp hasmına vurabilirsin de.
Kim tutar seni? Haydi aslanım, isyan diye haykırıver bu kez.
Popüler kültürün yumruğusun sen illaki kalktığında yumruğun havaya çarpacaksın yaşı altmış yedi de olsa senin gibi düşünmeyen bir adamın yüzüne. Sonracığıma ‘dövülmez mi’ diye bir şarkı yaparsın bol hakaretli. Altı bol şalvarlı üstü yarasa dantelli giysilerinle sen Japon samuraylarına benzersin. Tabi ki vakti geldiğinde de böyle mesleki manada harakiri yaparsın. Köşene çekilir ve mazinin çöplüğünde horozlanıp gidersin. Artık ne kabaracak tüyün vardır ne ısıracak gagan ne de sana yumurtlayacak tavuğun…
Güç zehirlenmesi desem buna… Ün çarpılması yahut cin… Tutacaksın kendini kardeşim! Tahrik varsa kapılmayacaksın. Yaşlı adamsa muhatabın yumulmayacaksın hemen. Yumulduktan sonra da yamulmayacaksın özür dileyerek. Yem varsa balık gibi kıt vurmayacaksın kardeşim. Düşmeyeceksin tuzağa, takılmayacaksın ağa.
Ucube bir ruh girdabında, isyan içindesin. Bilmem ki nesin? İnsan karizmayı böyle çizdirmez. Çizdirdikten sonrada bir daha eskisi gibi olmaz. Kaporta darbe almıştır, yüz eskimiştir ve değer kaybetmiştir. Ekrana yansıyanlardan sonra özür dilemenin bir manası yok. Bir şeyleri düzeltmenin de…
67 yaşındadır dövdüğün adam. Artık incir reçelindir o senin, pastalı kekin… İstediğin gibi sövebilirsin. Hakaretini istediğin kadar boca edebilirsin onun üstüne. Bol ketçaplı, acılı ve soslu öfkeni 67 yaşındaki adamın üstüne kusabilirsin.
Ah be Sezai, bir çuval İncir Reçeli’ni berbat ettin.
Ah be Halil Sezai! Bir de şu rezil halini sezeydin.
KAPTAN
Temmuzun insanı eriten sıcağında yüreğimize kar serinliği getirip bizi mutlu eden ve ikisi özel olmak…
Acının ne dili var ne dini ne rengi ne de ırkı. Kim ayırır etle tırnağı……
“Sizin hiç babanız öldü mü? / Benim bir kere öldü kör oldum. / Yıkadılar aldılar…
“Benim çocuğum yapmaz!” demeyin. "Bunu yapanlar Karakoçanlı değil!” asla demeyin. “Bunu yapan dışarıdan birileri.” hiç…
Gönüllere sevgi tohumları ektiler. Bilemedik yaşarken kıymetlerini, Bir bir rahmet diyarına aktılar. Eksiliyoruz bir bir.…
Cahit Zarifoğlu'nun ölüm yıldönümü. Öyle ama şairler ölmez. Şiirleri yankılanıp durur kıyamete değin şu gök…
This website uses cookies.