Telmih dergisi, 24. Sayı

Bir babayla 5 yaşındaki oğlu eski hükûmet konağının bahçesindeki bankların birinde oturuyordu. Karnı beline yapışmış, zar zor adım atan, Servetifünun romanından kaçmış, hastalıklı meyus kahramanlara benzeyen, gözlerinin feri ve beti benzi atmış yaşlıca bir adam da yan taraflarındaki bankta oturuyordu.

Simitçi geçiyordu önlerinde. Simitlerin üst üste simetrik bir şekilde dizildiği tepsiyi simitçi çocuk ustaca başının üstünde tutuyor ve bu ustalığın getirmiş olduğu rahatlıkla da “taze gevrek” diye bağıyordu. Orada oturanlar artık bilinen ve alışılagelen bir şekilde simitlerden alıp güvercinlere atıyorlardı. Bu simit alışverişi güvercinleri oraya topluyor ve güvercinlerin insanlara kadar korkusuzca sokulmalarına müsade ediyordu.

Yiğit, bir simitçiye bakıyordu bir güvercinlere bir de göz ucuyla yan taraflarındaki yaşlı adama.
Baba simit alıp güvercinlere atalım, dedi gözleri gök mavisi Yiğit. Yiğit’in içindeki hayvan sevgisini bilen babası onun kumral saçlarını gurur, mutluluk ve sevgiyle okşadı. Tabi ki, simitçi oradan iki simit ver bakalım, dedi babası. Biri güvercinlere biri de Maviş’e. Baba, dedi ‘üç tane al!’ Çok mu acıktın? Üç olsun bakalım. Simitçi çocuk, saman sarısı kağıt kaseye üç tane simiti koyup Yiğit’ e verdi. Parasını alıp ‘taze gevrek bunlar.’ diye bağırmaya devam etti.

Gözleri gök mavisi Yiğit gönlünün de gök genişliğinde olduğunu ve sol yanında kocaman bir kalp taşıdığını elindeki simitlerden birini yanlarındaki yaşlı adama vermek için attığı ufacık ama insani adımla gösterdi. Seyrettim onu. Simiti alan yaşlı adam gözlerindeki nemi kolunun yan tarafıyla sildi. Adın ne senin güzellik? dedi. Ben Yiğit, dedi gök gözlü çocuk. Hımmm maşallah sana. Ömrün bahtın hep açık olsun. Rabbim sana hayırlı, sağlıklı ve başarılı bir ömür armağan etsin. Yiğit de: teşekkür ederim, dedi.
Peki sana bir sorum var güzel çocuk, müsaaden olur mu sormama?
Yiğit sesini çıkarmadı. Yaşlı adam da fazla uzatmadan: Büyünce ne olacaksın? diye sordu. Yiğit, güvercinlere elindeki simitten kopardığı parçaları attı. Sonra başını kaldırıp maviliklere baktı Yiğit, bir uçak beyaz dumanlar bırakarak gidiyordu, ağaçların dalları arasında bir karga da çaktırmadan ona bakıyordu. Araç kornaları durmadan çalıyordu. Bir ambulans sireni onları uyarıyordu. Güvercinlerden oluşan bir kalabalık da etrafını sarmıştı. Ve insanlar gelip geçiyordu. Kimi neşeli, kimi gamlı, kimi mütebessim bir şekilde aceleyle yürüyordu. Ne kadar da insan var diye aklından geçirdi Yiğit ve insan kadar da güvercin. Sonra yaşlı adamın sorusuna gayriihtiyari cevap verdi: Büyüyünce insan olacağım, dedi. Ve simitlerin tamamını alıp hem güvercinlere hem de sana vereceğim.
Bir babayla 5 yaşındaki oğlu eski hükûmet konağının bahçesindeki bankların birinde oturuyordu. Ve karamsarlığa düştüğümüz, umutsuzluğun ufkumuzu kara bir bulut gibi sardığı zaman diliminde bir güneş doğuyordu Yiğit’in gözlerinin içinde. Ve yarına dair umut ışığı beliriyordu insanlık adına onun ‘insan olacağım.’ sözünde.
Ne kadar da insan olamadık bu dünyada? Oysa çok basitti insan olabilmek ve kalabilmek: Sadece bir güvercin ve bir karın tokluğunda saklıydı insanlık.
KAPTAN

Önceki İçerikALASKA
Sonraki İçerikİKİ GÖZÜM
GÜRHAN GÜRSES Türk Dili Edebiyatı ve Felsefe bölümlerini bitirdi. "Yazan insan fark yaratır" diyerek kalemi eline aldı ve büyük bir aşkla yazmaya başladı. Şiir, hikâye, roman ve deneme türlerinde yazıları yayımlandı. Yerel ve ulusal gazete ve dergilerde, çeşitli edebiyat ve sanat sitelerinde denemeleri, hikayeleri, şiirleri ve fıkraları yayımlanmaktadır. Yeni Akit, Kamuajans, Başkentliler Haber, Yozgat Yeni Gün, Elazığ Yeni Ufuk Gazetesi, Karakoçan İlçe Haber gibi... Çeşitli edebi, kültürel ve sanat dergilerinde şiirleri, denemeleri ve hikâyeleri yayınlandı. DERGİLER: Divit Kalem, Bekir Abi, Ihlamur, Tefekkür, Yolcu, Sis, Ayı, Akaşa, Küllük, Telmih, Fatih E Dergi, Kalemlik, Yazık, Kirpi, Raf, Rıhtım, Mavi Yeşil, Öğretmenler Odası, Gözlük, Taşbina Fanzin, Hâlbuki, Yazı Yorum, Asilder, Sinada, Mukadderat, Müştak, Dümen, İdarecinin Sesi, Sahra,Teferrüc, Giz Edebiyat ve Sanat Dergisi, Hane-i Fanzin, Çerçi, Bizim Ece, Mütevazı, Kafkaevi, Jouska, İnfılak, Tebeşir İzi, Karakedi, Deruhte, Söylenti E Dergi, Üçüncü Yeni, Tetkik dergileri; SİTELER: Edebiyat Daima, Dergizan, Edebiyat Evi, Edebiyat Defteri, ANTOLOJİLER: Edebiyat Evi, Dergizan 1-2, Bizim Ece ve Dört Mevsim Antolojilerinde öyküleri, şiirleri yer aldı. 22. Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarına Elazığ'ı temsilen katıldı. 2012'de Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde MEB'İN düzenlemiş olduğu Toplam Kalite Çalışmaları kapsamında ekip olarak katıldıkları "İletişimde Sözün Doğrusu - En Güzel Türkçeyi Sen Konuş" çalışmalarıyla dört bin çalışma arasında Türkiye birinciliği kazandılar. Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Stüdyosunda birçok şiir programına imza attı. Ülke genelinde 8 Mart'ta çıkan olan kadına şiddete dikkat çekmek için yazılan"10 Yazar 10 Öykü KAHIRİSTAN" adlı kitaba Sidoma adlı uzun hikâyesi ile katıldı. Malatya Büyükşehir Belediyesinin "Kırmızı Hayatın Rengi Olsun" projesi kapsamında 44 şair ve yazarın katıldığı "Dünya Barışı ve Çocuk Hakları Antolojisinden yer aldı. Malatya, 44 Yazar ve 44 Küçük Ressamla Zamana Not Düştü antolojisinde yer aldı. Başkent Ankara ve Anadolu Konfederasyonunun (BAŞKON) düzenlediği BAŞKENTİN EN İYİLERİ ÖDÜLLENDİRİLİYOR etkinliğinde Anadolu'nun en iyi makale yazarı olarak ödüle layık görüldü. Kaptan’ın Defteri (roman), Sidoma (roman) ve Can Kırığı (şiir) olmak üzere üç kitabı bulunmaktadır. Halen Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde öğretmenlik yapmaktadır. Twiter: @gurhan_kaptan Face: https://www.facebook.com/gurhan.gurses.96 İnstagram: @gurhangurses1 Web: https://kaptaninsiirdefteri.com/ https://www.youtube.com/channel/UCwhWmJkvo968KUqH0sHbJFw Mail: gurhangurses1@hotmail.com Pinterest: @gurhangurses1

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.