Gece soğukta üşümesin diye taksisine aldığı şahıs tarafından 3 kurşunla arkadan vurulan taksici Oğuz Erge hayatını kaybetti. Rabbim rahmetiyle muamele eylesin, mekanını cennet kılsın.
“Falan adam bana iyilik de bulundu. Ona nasıl teşekkür etmeliyim.” diye sorar biri rahmetli dedeme bir vakit. Dedem de der ki “Yarın çarşının ortasında onun suratına bir yumruk patlat.” Ertesi gün adam sırıtarak gelir ve rahmetli dedeme der ki “Okkalı bir yumruk patlattım onun suratına.” Dedem başını sallar ve adamın gözünün içine bakarak “Aferin iyi halt ettin. Bir de yumruk attığın adamın yüzüne ‘İyilik yapmak senin neyi be adam!’ diye haykırsaydın.” der. Dünden bugüne değişen ne? Dün iyiliğin karşılığı tokattı bugün kurşun… Yanlış yapıyoruz canlar! Kimseye bulaşmayın, ulaşmayın, karışmayın. Ya hakikatte bize ihtiyacı varsa o kişinin? Bakın, neyi yitiriyoruz? Yardım etmeyi, iyi olmayı, en mühimi de merhametli olmayı… Yolda kalanı kimse almaz daha arabasına, dışarıda kalanı evine koymaz. Katil bir tek taksiciyi değil merhameti de vurdu arkadan, iyiliği de.
Bu cinayetle kaybeden bir defa daha insanlık oldu. Yine yenildik insanlık adına. Yine kaybettik bir güzeli. Vurulan merhamet oldu arkadan, şefkat oldu, insanlık oldu. Etrafımız ne kadar da canilerle, katillerle, sapıklarla doldu. Olan yine masuma, iyiye, güzele, evine helal yoldan ekmek parası götürmeye çalışana, emekçiye, merhametliye oldu. Ya kötüye ne oluyor? Hiçbir şey! Katil olacak mahlûk, utanmadan bir de, arkadan üç el sıktığı taksici Oğuz’un telefonuyla kızını aramış. “Babanı vurdum, çok kan kaybediyor. Ambulansı ara!” diye. İnsanın nutku tutuluyor, kalbi sıkışıyor, aklı almıyor. Yüzsüzlüğün, vicdansızlığın, ahlaksızlığın, acımasızlığın, kalpsizliğin tavan yaptığı an değil mi bu? İdam şart böylelerine. İdam olsun.
Adam devesiyle çölde giderken üstü başı yırtık, kenarda yatmakta olan birini görür. Yardım etmek için devesinden inip adamın yanına çömelir. Yerde yatmakta olan pejmürde kılıklı adam kendisine yardım etmek için devesinden inip yanına gelen adamın kafasına bir taşla vurup onu yere devirir. Sonra da deveye atlayıp kaçmaya başlar. “Dur dur bir şey diyeceğim.” diye seslenir devenin sahibi. Durup bakar ne diyeceksen de, der gibi arkaya soyguncu.
“Ne olur bunu kimseye anlatma olur mu?” der adam acı içinde. “Neden, soyulmak zoruna mı gitti, dostlarının duymasından mı utanıyorsun?” der soyguncu. “Hayırrr!” der adam. “Sadece bu olay duyulursa kimse çölde, yolda, darda kalana iyilik yapmaz. Sen iyiliği öldürüyorsun.”
Katil iyiliği öldürdü. Artık iyilik yaşamayacak bu topraklarda diye düşünüyoruz. Bu dünya iyilerin değil zalimlerin dünyası. Katil aslına bir aileyi yok ediyor. Bir eşi, bir anneyi, bir çocuğu… İyilikten maraz doğar, işte ispatı… Bu konuda hemfikiriz ama? Toplumsal tepki, maşeri vicdan devreye giriyor burada hemen. Umutsuzluğun en dibindeyken umut ışığı beliriyor. Birileri insanlık adına, iyilik adına, merhamet adına, doğruluk ve güzellik adına adım atıyor. Mum yakıyor karanlığa. Henüz her şey bitmedi diyor. Acımız büyük, gideni geri getiremiyoruz. Katile zaten adalet var olan kanunlar çerçevesinde hesap soracak. Burada başka bir şeyden bahsediyorum. Merhumun eşi kanser tedavisi görüyor ve iki çocuğu var. Eşinin tedavisi ve çocuklarının eğitimi için ismini bilmediğimiz iyiler tarafından yardım toplanıyor, sahip çıkılıyor. O kadar önemli ki bu! Milyonlarca göçmene sahip çıkan bu ülke insanı bu aileye de sahip çıkıyor.
Helal olsun iyilere, güzellere, merhametlilere…
Lanet olsun katillere, canilere, haramilere…
Bana da geri kalan herkese şunu sormak kalıyor:
“İyilik biter mi iyiler kaybeder mi?”
Bir yanımız Narin çocuk… Bir yanımız Sıla bebek… Bir yanımız Diyarbakır… Bir yanımız Tekirdağ… Kuzeyi…
Bir çocuk vardı alışveriş merkezinin önünde. Elinde selpak, ayağında terlik, burnunda sümük, dudağında uçuk…Gözünde kapkara…
TELMİH DERGİSİ, SAYI 31, FİLİSTİN ÖZEL SAYISI Elimde hoparlör ile bir kamyonetin kasasında mahalle mahalle,…
TELMİH DERGİSİ, 32. SAYI, TELMİH SOHBETLERİ 1.Bize Gürhan GÜRSES'ten bahseder misiniz? İyilikten, güzellikten ve sevdadan…
Filistin ölü çocuklar ülkesi... Netanyahu da bu işin taşeronu. Ve onu alkışlarla karşılayan eller kurusun.…
This website uses cookies.