kaç kere öldüm sayamadım
ayakucumdan başladı canım çekilmeye
nasıl da üşüdüm her gidişinde
nasıl da öldüm bittim baharımda
dışarıda gelincikler boy vermiş
kuzular doğmuş,
leylekler gelmiş
canım terk etmiş canımı
kışı yaz olmaz mı gittiği yerin
yazı kış olmaz mı bıraktığı yerin
şad olmaz mı ona ev sahibi olan
berbat olmaz mı terk ettiği
kaç kere öldüm sayamadım
sevincim yarım kaldı içimde
gülüşüm dudağımda yetim
bakışım öksüz, ellerim buz
yarama serpilen en iri tuz
kaç bin yıllık acılar içindeyim
kaç uykusuz geceler içindeyim
saatleri parçaladım; yelkovanı, akrebi
kaç kere öldüm sayamadım
birini tanırdım tüm plakalarını bilirdi
terminaldeki arabaların,
bense yaralarımı bilirdim topyekûn
birini tanırdım tüm tanıdıkların telefon numarasını
bilirdi ezberden
bense hüznümü bilirdim ta ezelden.
yazdığım her şiire sardılar adını
yaftaladılar sevdalı diye
parsellediler akıllarınca
uygun gördüklerine
zimmetlediler ona buna
kimsenin tapusunda değildim
ne mümbit bir kalpmiş benimkisi
onca aşka rağmen durmuyor
saldırdılar bana
düşman görmüş bir asker gibi
dört bir koldan hem de
canımı acıttılar, gözyaşımı akıttılar
hüznümü perçinlediler
oysa ben hepsini dost bildim
kucak açtım herkese, buyur ettim herkesi
nasıl da kocaman bir yüreğe sahipmişim ki
yaz yaz bitmiyor uğruna hislendiklerim
yedi canlıymışım meğer sev sev bitmiyor
kaç kere öldüm sayamadım
bir keresinde sen gitmiştim ölmüştüm
ikincisinde yine sen gitmiştin…
üçüncüsünde yine sen…
dördüncüsünde sen…
beşincisinde saymayı bıraktım.
seni sevmekle itham ediliyorum, kabulümdür
senden başkasını ima etmek bile bana zulümdür
sevdiğim canımdır ciğerimdir, dalımdaki gülümdür
sevdiğimsiz geçen her bir günüm bana ölümdür
kaç kere öldüm sayamadım
mecalim de kalmadı artık yeni bir ecele
gel de al son bir kez canımı,
defnet kalbinin derinliklerine
kalayım sonsuza değin sende
yakan top oyununda bir can niyetine
Bir yanımız Narin çocuk… Bir yanımız Sıla bebek… Bir yanımız Diyarbakır… Bir yanımız Tekirdağ… Kuzeyi…
Bir çocuk vardı alışveriş merkezinin önünde. Elinde selpak, ayağında terlik, burnunda sümük, dudağında uçuk…Gözünde kapkara…
TELMİH DERGİSİ, SAYI 31, FİLİSTİN ÖZEL SAYISI Elimde hoparlör ile bir kamyonetin kasasında mahalle mahalle,…
TELMİH DERGİSİ, 32. SAYI, TELMİH SOHBETLERİ 1.Bize Gürhan GÜRSES'ten bahseder misiniz? İyilikten, güzellikten ve sevdadan…
Filistin ölü çocuklar ülkesi... Netanyahu da bu işin taşeronu. Ve onu alkışlarla karşılayan eller kurusun.…
This website uses cookies.