6 aylık bebeğine bakabilmek için karton toplayan babaya sokağa çıkma yasağına uymadığı ve ehliyetsiz motosiklet kullandığı için 5600 TL ceza kesildi. Babanın gözyaşları içinde cezayı kesenlere yalvarması yürekleri dağladı.  Ey vicdan neredesin? Evine alın teriyle para götürmeye çalışan burada yazamadığım daha nicesinin üstüne neden böyle gidiliyor ki? Her şey mükemmel de tek eksik bunlarmış gibi açık arayıp ceza kesiliyor. Yazıktır günahtır.  Hem bu garibanın durumu iyi olsa çöp peşinde sokak sokak dolaşıp kağıt toplamaz. Sıcacık evinde çocuğunun yanında olur. Hangi kanunda var kağıt toplayanın ekmeğini elinden almak? Hangi vicdan kabul eder bunu? Hangi el makbuza gider ve cezasını keser 5600 Tl diye? El insaf!  Aslında adam sokaklar boşken karton, kağıt, plastik vb. şeyleri toplayarak çevre temizliği yapıyor. Bu adama ceza değil maaş vermek lazım!  Ceza herkese olacaksa eyvallah,  bazılarına olacak bazılarına olmayacaksa haydi oradan!

Daha önce yazmış olduğum yazıyı bu olayın üzerine tekrar yayımlıyorum.

Kula minnet eylemem, eyleyeni de bu minneti kabul edeni de sevmem. Pula minnet eylemem, pulun

elinde üç kuruşluk olanı da kabullenmem. Herkesin rızkı kendinedir, rızka el uzatanı da beğenmem. Rızkı veren Hüda’dır, rızka el uzatana vazife değildir. Üç günlük dünyanın yalandan övgüsünü de kabul etmem, sövgüsünü de sineye çekmem! İşime bakarım. Çünkü bu ülkede herkes işine baksa belki de daha güzel bir ülke olacağız. Herkes işi gücü bırakmış başka şeylerle uğraştığı için bir türlü işleri rayına sokamıyoruz. Ve bu yüzden bağırıyorum avazım çıktığı kadar: “Alın teriyle helal lokma kazanana karışmayın.” diye. Oysa insanlar buzdolabı gibi. Soğuk, merhamet ve şefkat sözcüklerinden de emekli… Toplumsal duyarlılık oluşturma ve daha yaşanılır bir ülke yaratmak adına payımıza düşen neyse onu icra etmeyi ve insanımızı kim olursa olsun korumayı vazife bilmişiz. Hele fakirse bunlar, emekçiyse, sahipsizse…

Kağıt toplamak yasak! Tamam da kardeşim “Rızkımı veren Hüda’dır kula minnet eylemem.” diyor bu adamlar. Kimseye minnetleri yok! Bu yasak da çiğnenmek için mi? Günde 16 saate yakın yürüyerek kağıt toplayan evsiz barksız ve işsizler ne yapacak şimdi? Bütün dertlerimizi hallettik sıra çöpe gelmiş meğerse! Cezası büyük, kazancı küçük. Kitap da yasak deyin, o da kağıttan! Ne alaka diyeceksiniz belki de, çok alaka diyeceğim sizlere. Her gün yolu kazılan, duvarı yıkılan, elektriği ve suyu kaçak kullanılan ülkemin sokaklarından ekmek parası için alın teri dökülerek yapılan “kağıt toplama” işi yasak! Gel de gülmekten ölme! Sinirimizden gülüyoruz. Siz şaka mısınız?

Yere tükürmek yasak deseniz anlarım. Duvara çiş etmek deseniz onu da anlarım. Sağa sola yazı yazmak deseniz, babanıza rahmet derim. Çöpleri, sokağın ortasına atmak yasak deseniz sizi tebrik de ederim. Araba kundaklamak yasak deseniz, yanınızdayım derim. Denize donla girmek yasak deseniz harika derim. Ancak kağıt toplamak yasak! derseniz sizi anlamam. Çünkü bunlar çevre temizliğine de katkı sağlıyor desek de nafile! Hem kağıtların geri dönüşümünden dolayı bu işi yapan vatandaşlarımız ormanları da korumuş oluyor, desek de boş! Ekmek parası kazanıyorlar helalinden, desek de kime ne? Bu da mı suç kardeşim! Küfretmek yasak deseniz olur derim. Kavga etmek hakeza! Uyuşturucu vb. maddelerle hemhal olmak da! Ama kağıt toplamak yasak! Buna şerh düşüyorum.

Kağıt toplamak! 500 binden fazla insan bu işi yapıyor ülkemde! Kimi gecenin bir yarısında tek başına

topluyor atık kağıtları. Belki de karanlık saklasın diye yüzünü. Kimi sabahın ilk ışığıyla başlıyor işe.

Kimi çocuğuyla, kimi eşiyle, kimi tam aile… Arabası olan da var, sırtında çuvalı olan da kamyoneti olan da, motoru olan da! Ne yapsın bu insanlar şimdi? Kırmızı ışıkta durup gelen geçen arabalara el mi açsınlar? Köprü altında çocuklarını mı arasınlar? Hırsızlık mı yapsınlar?

“Bugün buldum bugün yerim, Hak kerimdir yarına

Zerrece tamahım yoktur şu dünyanın varına” Yok kardeşim yok! Yasaklanacak şey çok ama bu yasak kağıt toplama değl! Çöplerde, sokaklarda, caddelerde atık kağıtları toplayan ve bir nevi çevre temizliğine de katkı sunan kardeşlerimiz bu işi yapamayacak! Birazcık kızsak… Kağıt katlama sanatı var Japonlarda. Bizde de kağıt toplama zanaatı var! O da yasak!

Çöpten ekmek kazanana yasak koymayın, ekmeği çöpe atana yasak koyun! Kağıt toplayarak geçimini

yapanı cezalandırmayın, onun alın terine saygı göstermeyeni cezalandırın. Aldıkları üç kuruşu da onlara zehretmeyin, onların alın terinin hakkını vermeyenin hayatını zehredin. Yasak koymayın, bu insanları sosyal güvence altına alıp organize ederek bu işi daha profesyonel yapın. Kimseyi mağdur etmeyin. Hele ekmeğinin peşinde koşuyorsa ve başka işlerle meşgul olmuyorsa! Kağıt toplama yasak! Bu yasağın kalkması için sesimizi bir edip şu şeklide ülkeye yaysak: “Kağıt toplayıcılarımıza dokunmayın! Dokunacaksanız kitap okumayanlara dokunun!”

gürhan gürses

Önceki İçerikGECEYİ GİYİNMİŞTİ BİR ADAM
Sonraki İçerikForever My Girl
GÜRHAN GÜRSES Türk Dili Edebiyatı ve Felsefe bölümlerini bitirdi. "Yazan insan fark yaratır" diyerek kalemi eline aldı ve büyük bir aşkla yazmaya başladı. Şiir, hikâye, roman ve deneme türlerinde yazıları yayımlandı. Yerel ve ulusal gazete ve dergilerde, çeşitli edebiyat ve sanat sitelerinde denemeleri, hikayeleri, şiirleri ve fıkraları yayımlanmaktadır. Yeni Akit, Kamuajans, Başkentliler Haber, Yozgat Yeni Gün, Elazığ Yeni Ufuk Gazetesi, Karakoçan İlçe Haber gibi... Çeşitli edebi, kültürel ve sanat dergilerinde şiirleri, denemeleri ve hikâyeleri yayınlandı. DERGİLER: Divit Kalem, Bekir Abi, Ihlamur, Tefekkür, Yolcu, Sis, Ayı, Akaşa, Küllük, Telmih, Fatih E Dergi, Kalemlik, Yazık, Kirpi, Raf, Rıhtım, Mavi Yeşil, Öğretmenler Odası, Gözlük, Taşbina Fanzin, Hâlbuki, Yazı Yorum, Asilder, Sinada, Mukadderat, Müştak, Dümen, İdarecinin Sesi, Sahra,Teferrüc, Giz Edebiyat ve Sanat Dergisi, Hane-i Fanzin, Çerçi, Bizim Ece, Mütevazı, Kafkaevi, Jouska, İnfılak, Tebeşir İzi, Karakedi, Deruhte, Söylenti E Dergi, Üçüncü Yeni, Tetkik dergileri; SİTELER: Edebiyat Daima, Dergizan, Edebiyat Evi, Edebiyat Defteri, ANTOLOJİLER: Edebiyat Evi, Dergizan 1-2, Bizim Ece ve Dört Mevsim Antolojilerinde öyküleri, şiirleri yer aldı. 22. Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarına Elazığ'ı temsilen katıldı. 2012'de Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde MEB'İN düzenlemiş olduğu Toplam Kalite Çalışmaları kapsamında ekip olarak katıldıkları "İletişimde Sözün Doğrusu - En Güzel Türkçeyi Sen Konuş" çalışmalarıyla dört bin çalışma arasında Türkiye birinciliği kazandılar. Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Stüdyosunda birçok şiir programına imza attı. Ülke genelinde 8 Mart'ta çıkan olan kadına şiddete dikkat çekmek için yazılan"10 Yazar 10 Öykü KAHIRİSTAN" adlı kitaba Sidoma adlı uzun hikâyesi ile katıldı. Malatya Büyükşehir Belediyesinin "Kırmızı Hayatın Rengi Olsun" projesi kapsamında 44 şair ve yazarın katıldığı "Dünya Barışı ve Çocuk Hakları Antolojisinden yer aldı. Malatya, 44 Yazar ve 44 Küçük Ressamla Zamana Not Düştü antolojisinde yer aldı. Başkent Ankara ve Anadolu Konfederasyonunun (BAŞKON) düzenlediği BAŞKENTİN EN İYİLERİ ÖDÜLLENDİRİLİYOR etkinliğinde Anadolu'nun en iyi makale yazarı olarak ödüle layık görüldü. Kaptan’ın Defteri (roman), Sidoma (roman) ve Can Kırığı (şiir) olmak üzere üç kitabı bulunmaktadır. Halen Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde öğretmenlik yapmaktadır. Twiter: @gurhan_kaptan Face: https://www.facebook.com/gurhan.gurses.96 İnstagram: @gurhangurses1 Web: https://kaptaninsiirdefteri.com/ https://www.youtube.com/channel/UCwhWmJkvo968KUqH0sHbJFw Mail: gurhangurses1@hotmail.com Pinterest: @gurhangurses1

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.