-60 derecede 900 km hızla giden ve ciğerleri patlatabilecek bir hava basıncına rağmen uçağın üzerine çıkıp yolculuk yapabileceğini düşünen biri bunu niçin yapar?
Cehalet mi?
Çaresizlik mi?
Anlık gaza gelme mi?
Düşmek yüzde yüz…
Ölmek yüzde bin beş yüz…
İhanet var mı Afganistan’da?
Var.
Etnik bölünme var mı?
Var
İşgal altında mı?
Evet .
Celladına âşık mı?
Tâbi ki.
O zaman şu an ki tablo gayet normal.
Ülkesine ihanet edenlerin toprağı ellerinden er geç alınır. Hainlerin bir kısmı istiflenir yük uçağına, bir kısmı da uçakla kalkışa geçer havaalanında!
ABD’den dost olmaz, bunun ispatıdır bugünkü Afganistan. Müslümanlar bir olmak zorundadır, bunun en bariz göstergesidir Afganistan. Bir buçuk milyar Müslüman ama her biri kendi başına buyruk, çoğu da ABD’ye kuyruk…
Akif ne de güzel söylemiş:
“Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdı mı, hatta boğarım!
-Boğamazsın ki!
-Hiç olmazsa yanımdan kovarım.” ABD uçağına koşan, yapışan ve onları kurtarıcı olarak gören Afganlılar! Vatan namustur, ülkenizde kalıp savaşmanız ABD’ nin eteğine sarılmanızdan daha hayırlıdır. Zulmü alkışlamıyor, zalimi övmüyor, cellada âşık olmuyoruz. Sizler ABD’Yİ alkışlıyor, seviyor ve ülkenize -kaçarak- küfrediyorsunuz. Akif gibi dahili ve harici her şeytanın yakasına yapışıp boğsanıza, sizi ülkenizden edenleri kovsanıza!
Müslümanlar kadar zulme uğrayan, haksızlığa duçar olan başkası yoktur. İllaki kendi inancından olduğunu zannettiklerinden görmüş olduğu zulüm, illaki kendisinden görmüş olduğu eziyet… Ağaca balta vurmuşlar sapı bendendir demiş ya işte onu ifade etmek istiyorum. Kendi mezarını kazan ve oturup bir güzel ağıt yakan başka bir inanç ehli yoktur yeryüzünde. Bugün üzülmemek elde değil, kanlı gözyaşı dökmemek… Ne hâle geldi ümmet? Ne yana baksan zulmet…
“Zulm ile abad olanın ahiri berbad olur.” Tarih buna şahittir ve bundan sonra da şahit olacaktır. İngilizler, Türk askerleri için Kurtuluş savaşında özel ürettikleri zehirli çivilerle savaş suçu işlemiş! Tarihin en korkunç yöntemlerinden biri olan bu çiviler, uçaklar vasıtasıyla cephelere dağıtılmış. Ayağında doğru dürüst çarık dahi olmayan binlerce Mehmetçik, yukarıdan atıldığı zaman mutlaka bir tarafı dik kalan bu zehirli çivilere basarak kangren olmuş. Bu çiviler dört taraflı olup her bir kancasında zehir bulunmaktadır. Ayrıca her ne şekilde atılırsa atılsın bir kenarı mutlaka ayağa saplanacak şekilde üretilmiştir. Bu zehirli çiviler yüzünden 12 bin askerin bacağı testereyle kesilmiş ve ateşle dağlanmış olmasına rağmen Mehmetçik savaşmaya devam etmiştir. Üzerinde güneş batmayan imparatorluktur İngiltere, coğrafi olarak bu mümkün değil ama sömürge olarak mümkün. Bugün bakıyorsunuz ABD, Afganistan’dan çekiliyor, Taliban ülkeyi ele geçiriyor. El Kaide var diye girdiği ülkeyi Taliban’a teslim ediyor. Değişen ne? ABD’NİN koyunu sonra çıkar oyunu, diye düşünüyorum.
Zehirli çiviler bugün Afganistan’da. Zulüm devam ediyor. Çiviler bu kez içten de atılıyor, kurtulmak imkânsız. Zehirli çiviler ağızlarda bugün, kalplerde, beyinlerde… Dünkü çiviler bugün ABD tarafgirliğinde, hayranlığında. ABD sizi satın alır, işi bittiğinde de uçaktan atar.
Değişen bir şey yok İslam coğrafyasında; düşman aynı düşman. Irak, Suriye, Libya, Afganistan, Filistin, Mısır…. Bu liste uzar gider. Hedef müslüman olan düşmansa hep aynı. Bir gün Neyzen Tevfik’e sormuşlar: “Eski hükümet gitti yeni hükümet geldi, bu iktidar değişikliği hakkında ne düşünüyorsun?” Neyzen de demiş ki:
“Saz yine aynı saz, teller değişti.
Yumruk yine aynı yumruk, eller değişti.” Dün İngiliz, bugün ABD…
Celladına âşık olanların bindiği uçağa bakın!
Özgürlük isteyip ülkelerinden kaçanlara… Afganlılar da bizim gibi sahip çıksınlar vatanlarına. 300 bin silahlı askere karşılık 75 bin Taliban… Kaçmak çözüm mü hele ABD’ye sığınmak? Vatan namustur, insan namusu için gerekirse ölür.
Sultan Aziz’in Paris gezisi sırasında Fransa İmparatoru 3. Napolyon, Dışişleri Bakanı Fuat Paşa’ya isteklerini sıralar. Süveyş Kanalı açılmalı, Girit Osmanlılardan alınıp Yunanistan’a verilmeli, Kudüs’teki kutsal yerlerin Katoliklere ait olanların yönetimi Fransızlarda olmalı… Osmanlı devletinin bunlara kolay kolay razı olmayacağını bilen İmparator, aba altından sopa gösterir: “Bu sorunlar sizin için bir dert. Yorgun omuzlarınızdan bunları atınız. Devletinizin ne kadar zayıfladığı bütün dünyada biliniyor.” Fuat Paşa, gülerek karşılık verir: “Haşmetmeab, siz, bendenize başka bir devlet gösterebilir misiniz ki üç yüz senedir dışarıdan sizlerin içeriden de bizlerin, devamlı tahribine direnebilmiş! Evet, üç yüz senedir siz dışarıdan, biz içeriden bu devleti yıkamadık!”
Ne İngiliz’in oyunu, ne Alman’ın, ne Amerika’nın, ne de İsrail’in sökmez bize. Yeter ki birlik olalım her daim dirlik içinde bulunalım. Zehirli çivilerin ve vampir ısırıklarının panzehiri, inandığı davayı nefsinde samimi olarak yaşayan bu coğrafya insanlarının ve İslam’ın birliğidir. O da şu an için mümkün değil.
Namaz kılar ama Müslüman değildir. Oruç tutar ama Müslüman değildir. Kur’an okur ama Müslüman değildir. Lavrencelerin ve Topal Mollaların senden daha iyi ve fazla Müslüman göründüğü bir coğrafyada hiçbir zaman huzur olmaz. Herkes aynaya baksın. ABD’yle bir olup zulmedenin sonu da berbat olur.
Uçakta istiflenenleri, uçakla birlikte koşanları ve uçağın iniş takımlarına tutunup kalkışa geçenleri görüp de gam içinde kalmayan yoktur. Bu yüzden Afganistan artık kahıristandır benim için.
GÜRHAN GÜRSES
Bir yanımız Narin çocuk… Bir yanımız Sıla bebek… Bir yanımız Diyarbakır… Bir yanımız Tekirdağ… Kuzeyi…
Bir çocuk vardı alışveriş merkezinin önünde. Elinde selpak, ayağında terlik, burnunda sümük, dudağında uçuk…Gözünde kapkara…
TELMİH DERGİSİ, SAYI 31, FİLİSTİN ÖZEL SAYISI Elimde hoparlör ile bir kamyonetin kasasında mahalle mahalle,…
TELMİH DERGİSİ, 32. SAYI, TELMİH SOHBETLERİ 1.Bize Gürhan GÜRSES'ten bahseder misiniz? İyilikten, güzellikten ve sevdadan…
Filistin ölü çocuklar ülkesi... Netanyahu da bu işin taşeronu. Ve onu alkışlarla karşılayan eller kurusun.…
This website uses cookies.