Ey yüreğime sayfalarını açan, kalemime ev sahibi ve bana dert ortağı olan kara ciltli saman kağıtlı defterim! Sen olmazsan ben içimi kime dökerim. Dinle o zaman halimi. Dinle de hüzünleniver gitsin. Bir nebze de olsa içimdeki hasreti alıver, gözlerimdeki yaşları siliver.
Ey kağıt, kalem! Hislerime tercüman olmaya hazır mısınız? Belki de tutuşmaya, kırılmaya, yırtılmaya, avazı çıktığı kadar susmaya ve yüreği sökülürcesine haykırmaya…
Sırdaşım, dert ortağım, mahremim. Ne desem fazla değil! Bir yâr sevdim ki aklım başımda, kalbim de artık bana ait değil!
Sevgiliyedir arzuhalim! Şahsa özeldir. Başkasına yabandır sözlerim, yavandır. Sevilene katıktır sözlerim! Candır can sevgili! Yüreğimi onun yokluğunda yandır Allah’ım, yandır. Yanmayan adam değildir. Tüm yanmışlığım sevgiliyedir.
Gitmeni istemiyorum yanımdan. Sen gidince ruhumu teslim ediyorum adeta. Bir daha ki gelişine kadar ölüyüm anlayacağın. Nasıl sarabilirim senin ruhunu, kış günü dışarıda kalmış kırlangıç yüreğini nasıl sarmalayabilirim? İçinin titremişliğini, yüreğinin üşümüşlüğünü, kemiklerinin çatırdayışını nasıl hissedebilirim uzaktan. Sana hiç sarılamadım sımsıkı, içime çekemedim kokunu doya doya, sesinin en fısıltılı halini duyamadım içime sine sine.
Anlasana ben seni ruhunla sevdim: Kaşınla, gözünle, ağzınla, kalbinle, gülüşünle, öfkenle ezcümle tüm varlığınla. Bir kar nasıl eriyorsa bahar güneşinde, bir mum nasıl eriyorsa aşk ateşinde, ben de o eriyen kara ve muma benzetiyorum kendimi senin ardından bakarken. Halim aynen böyle sevgili. Ne bir eksik, ne bir fazla…
Sen fark etmiyorsun ama her gidişinde gözlerimde dünyanın en masum gözyaşları dökülür damla damla yanağıma. Kirpiklerim hep ıslaktır ve en güzel çiçeğin en ıslak yerlerde yetiştiğini, kokusunu ve rengini aldığını biliyorum. Gözlerimin gördüğü en güzel çiçek sensin sevgili.
Balkonunda küpe çiçekleri yetiştiren kadını sevdim. Belki de bu yüzdendir nemliliği gözlerimin. Bu yüzdendir güzel bakmışlığı, içimi yakmışlığı.
Benden ayrılmanı, bir gece gibi yeryüzümü terk etmeni istemiyorum. Tam tersine bir güneş gibi doğmanı istiyorum üzerime. Hiç durmadan, hep yeniden, bir daha… Senden usanmam ki asla! Üzerime lapa lapa yağan kar ol, ben sana çığ olayım. Üzerime damla damla dökülen yağmur ol, ben sana sel olayım. Nefesin tenime değen yel olsun, ben sana kasırga olayım. Sen bir kıvılcım ol beni tutuşturan, ben sana yangın olayım.
Ey aklımın tek süsü, kalbimin tek lüksü… Bir şelalenin düştüğü yerdeki sessizliğimsin. Kalabalık içindeki sakinliğim, kaos içindeki huzurum ve çokluğumdaki yalın halim…
Sen benim en güzel yanımsın, ben senin en özel yanınım. Biz seninle bir elmanın yarısı, kapkaranlık bir gecenin aydınlık yanı, bir çiçeğin yaprağı, bir gülüşün anlamı ve bir şiirin en güzel dizeleriyiz.
Sevgiliyedir hitabım. Rabbimin bana verdiği en güzel armağansın ve benim seni sevişim de rabbime şükrümdür.
Bir yanımız Narin çocuk… Bir yanımız Sıla bebek… Bir yanımız Diyarbakır… Bir yanımız Tekirdağ… Kuzeyi…
Bir çocuk vardı alışveriş merkezinin önünde. Elinde selpak, ayağında terlik, burnunda sümük, dudağında uçuk…Gözünde kapkara…
TELMİH DERGİSİ, SAYI 31, FİLİSTİN ÖZEL SAYISI Elimde hoparlör ile bir kamyonetin kasasında mahalle mahalle,…
TELMİH DERGİSİ, 32. SAYI, TELMİH SOHBETLERİ 1.Bize Gürhan GÜRSES'ten bahseder misiniz? İyilikten, güzellikten ve sevdadan…
Filistin ölü çocuklar ülkesi... Netanyahu da bu işin taşeronu. Ve onu alkışlarla karşılayan eller kurusun.…
This website uses cookies.