KARA YILKI DERGİSİ, 14. SAYI, MART 2021
keşke sevmeseydim seni
bir ben olsaydım dudağında
kalsaydım öylesine.
keşke sevmeseydim seni
yazmazdım belki de böyle delicesine
ağzından köpükler çıkan bir
sara hastası gibi sancılanmazdım
uyurdum belki de tasasız bir şekilde,
karanlıklarda boğulmazdım
hizaya çekilmezdim kaoslarda
uyanmazdım beynimi kemiren kabuslarda
keşke sevmeseydim seni
böylesine tutkulu bir şekilde
geceyi saçın bilmezdim parmaklarıma doladığım
güneşi yüzün saymazdım bakıp çok şükür dediğim
şiirler dizmezdim gerdanına şairlik mesleğim diye
tafra yapmazdım hiçbir kimseye
hikayeler anlatmazdım lambasız köy odalarında
yüreğimin her bir satırına adını yazmazdım süslü harflerle
keşke sevmeseydim seni
adını dua bilmezdim dudağımda
gözlerine dalmazdım hülyalarımda
gülüşüne kanmazdım her baktığımda
sokağını gezmezdim gece yarılarında
ezberlemezdim güzelliğini noktası noktasına
kanamazdım böylesine ak sayfaların üstüne
keşke sevmeseydim seni
deli divane olmazdım
mecnun saymazdım, ferhat bilmezdim
kerem demezdim, yaşardım kendi halimde
bir çay ocağında otururdum belki de
bir dere kenarında balıklara yem atardım
bir uçurtmaya takılırdı gözlerim
keşke sevmeseydim seni
tutuşmazdı dizelerim böylesine yangın yangın
ucu yanık olmazdı mektuplarım dağ dağ
üç noktayla saklanmazdı hislerim
mevzu olmazdı dillerde böylesine sakız sakız
keşke sevmeseydim seni
bir çiçek olsaydım saçlarında
solsaydım öylesine.
Gürhan GÜRSES