Vicdanın yok mu senin? Kalbinin yerinde bir kütük mü var yoksa? Beynin küflenmiş de idrak mekanizman çalışmıyor mu? Hiç mi yanmıyor için yoksa cehennem mi?
İple bağlanmış iki yavru köpek! Videosu paylaşılmış, illaki çeken kişi hemen çözmüştür kayda aldıktan sonra. Sosyal medya aracılığıyla insana ve diğer canlılara uygulanan şiddet anında servis ediliyor, bu konuda bir duyarlılık ve farkındalık oluşmasına katkı sağlıyor ve zulme uğrayan canlıların da bir daha hiçbir şiddete maruz kalmaması amaçlanıyor.
Satılık köpek yavruları diye bir hikaye okumuştum. Bir dükkan sahibi dükkanının vitrinine üzerinde “Satılık Köpek Yavruları” yazan bir tabela asarken yanında küçük bir çocuk belirdi. “Köpek yavrularını kaça satıyorsunuz bayım?” diye sordu. Adam çocuğa yavruların en az 50 dolar ettiğini söyledi. Çocuk elini cebine attı, biraz bozuk para çıkardı, dükkan sahibine bakıp “İki dolar otuz beş sentim var. Onlara bakabilir miyim?” dedi. Dükkan sahibi çocuğa gülümsedi ve bir ıslık çaldı. Lady adlı bir köpek dükkanın içindeki kulübesinden çıkıp onlara doğru koşmaya başladı. Arkasında beş tane küçük yün yumağı gibi yavrusu vardı. Yavrulardan biri, diğerlerinin gerisinden topallayarak geliyordu. Bu küçük çocuğun hemen dikkatini çekti. “Bayım bu yavrunun nesi var?” Dükkan sahibi “Veterinerin dediğine göre, kalçasında bir kemik eksikmiş.” diye cevap verdi. “Hep böyle topallayacakmış.” Küçük çocuk hemen, “Onu almak istiyorum.” dedi. Dükkan sahibi “Sahi mi? O yavruyu gerçekten istiyorsan sana bedava verebilirim.” dedi. Çocuk dükkan sahibine yaklaştı ve biraz öfkeyle, “Onu bana bedava vermenizi istemiyorum. Bu yavru da diğer yavrular kadar değerli. Fiyatı neyse size ödeyeceğim. Simdi size iki dolar otuz beş sent vereceğim, kalan parayı da ayda elli sent, elli sent ödeyeceğim!” dedi dükkan sahibi, “O sakat yavruyu ne yapacaksın? O hiçbir zaman diğer köpekler gibi koşup oynayamayacak.” dedi. Küçük çocuk pantolonunun paçasını yukarı kaldırdı ve iki çelik bağla desteklenmiş eğri sol bacağını gösterdi. “Ben de pek koşamıyorum.” dedi. “Bu yavrunun da kendini anlayacak birine ihtiyacı var.”
Evet bu yavruların da kendilerini anlayacak birilerine ihtiyacı var. Aklı yerinde, kalbi sağlam, içi merhametle donanmış, bakışlarında şefkat sıcaklığı olan birilerine hem de. Onlara eziyet etmeyen, onları asıp kesmeyen, yakıp yıkmayan birilerine. Karınlarını doyurup sularını içiren…
Zalimsin insanoğlu, zalim. Senin yaptığın zulmün faturasıdır dünyanın başına gelen her türlü musibet. Onlar dilsizler ama hakkın dergahında illaki dile gelecekler ruzı mahşerde. Diyecekler ki; kulağımızı kestiler, ateşe attılar, karnımızı deştiler, iple bağlayıp suya attılar, boyadılar yağlı boyayla, tekmelediler, arabayla üstümüzden geçtiler.
Olacak iş değil! Bu nasıl bir psikopatlıktır? Nasıl bir ruh halidir? Biz; bu zulmü, işkenceyi ve eziyeti yapan insanlarla iç içe yaşıyoruz. Yavru köpeğe bunu yapan insana da yapar aynısını. Basite almayın bu yüzden. Çocuğa istismarın, kadına şiddetin olabildiğince arttığı; hayvana eziyetin ayyuka çıktığı, suyun kirletilip boş yere tükedildiği ve yeşile kıyımın had safhada olduğu bir dünya düşünün.
Tehlikenin farkında mısınız? Soyu tükenmiş canavarlar aramaktansa beyni fosilleşmiş, kalbi taşlaşmış insana bakın! İnsan çok ama insanlık az, sözü bir hakikat.
Merhamet nakli yok mu? İnsaf transferi yahut. Vicdan bağışı olmaz mı bunu yapan vicdansızlara?
Uzar gider bedduamız ve biz yine üç maymunun marifet sayıldığı, itibar gördüğü ve iltifata mazhar kabul edildiği; aklı iğdiş edilmiş kalbi köreltilmiş “insan” topluluğu şeklinde hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya devam ederiz.
Sahi “Survavior 2021” de ne oldu bu hafta?
Gürhan GÜRSES
