Anlayana muhteşem bir film.
İsveçli bir klasik diller profesörü olan Raimund Gregorius’ın hayatı alabildiğine tekdüze ve sıkıcıdır. Bu durum Portekizli çekici bir kadını intihar etmekten kurtarmasıyla birlikte tersine döner. Sebepsizce kadının bindiği trene atlayan Gregory kendini Lizbon’da bulur. Burada sürükleneceği ilginç uğraşı ise kadının okuduğu kitabı edinmekle başlar. Bu, eski bir fizikçi ve şair olan Portekizli bir yazarın kaleme almış olduğu son derece ilginç bir kitaptır. Yazar hayatı boyunca birçok şeyi tecrübe etmiş, Portekiz diktatörüne karşı savaşmıştır. Gregory yazarın heyecan verici hayatından oldukça etkilenir ve yazara sonrasında ne olduğunu öğrenmek için araştırma yapmaya başlar. Yazarın kimliğine dair en ufak ayrıntıları birleştirerek çıktığı bu yolculukta tarihin tozlu sayfalarını aralayacak, sıradışı bir hikayenin ortasında hayatın gerçek anlamını sorgulayacaktır.
Lizbon’a Gece Treni – Night Train to Lisbon 2013
Temmuzun insanı eriten sıcağında yüreğimize kar serinliği getirip bizi mutlu eden ve ikisi özel olmak…
Acının ne dili var ne dini ne rengi ne de ırkı. Kim ayırır etle tırnağı……
“Sizin hiç babanız öldü mü? / Benim bir kere öldü kör oldum. / Yıkadılar aldılar…
“Benim çocuğum yapmaz!” demeyin. "Bunu yapanlar Karakoçanlı değil!” asla demeyin. “Bunu yapan dışarıdan birileri.” hiç…
Gönüllere sevgi tohumları ektiler. Bilemedik yaşarken kıymetlerini, Bir bir rahmet diyarına aktılar. Eksiliyoruz bir bir.…
Cahit Zarifoğlu'nun ölüm yıldönümü. Öyle ama şairler ölmez. Şiirleri yankılanıp durur kıyamete değin şu gök…
This website uses cookies.