kirletmediğiniz ne kaldı şu dünyada
bir tutam mavi mi
bir deste çiçek mi
bir avuç su mu
bir dilim ekmek mi
bir yetim çocuk mu
kirletmediğiniz ne kaldı şu dünyada
merhamet arıyoruz
çöle dönmüş yüreklerde
insanlıktan kesik yemiş vicdanlarda
medet arıyoruz
cenabet beyinlerde
bir tas akıl istiyoruz
rahmet kesildi görmüyorsunuz
kirletmediğiniz ne kaldı şu dünyada
kelimeleriniz masum değil
cümleleriniz safi değil
kırata vuruyorsunuz kötülüklerinizi
sarrafa teslim ediyorsunuz kustuklarınızı
tükürdüklerinizi yalıyorsunuz
kirletmediğiniz ne kaldı şu dünyada
toprağı kanla yoğurdunuz
suyu ayaklarınızla kirlettiniz
havayı zehirle doldurdunuz
ateşi söndürdünüz
gözyaşı oldunuz mendil uzatıyorsunuz
yara açtınız bant oluyorsunuz
ölüm oldunuz taziyeye duruyorsunuz
kirletmediğiniz ne kaldı şu dünyada
beyaz eski beyaz değil
yaz eski yaz değil
naz eski naz değil
baz aldığımız hiçbir şey eskisi gibi değil
iman eski iman değil
İnsan eski insan değil
heyecan eski heyecan değil
kirletmediğiniz ne kaldı şu dünyada
allah korkusu yok kalplerde
gözlerde doyma duyusu yok
eller temiz değil
dudaklar duada değil
beyin tekaüte ayrılmış
hisler mevta olmuş
ölmüşüz de haberimiz yok
masum değil hiçbirimiz
mahcup değil
KAPTAN
Temmuzun insanı eriten sıcağında yüreğimize kar serinliği getirip bizi mutlu eden ve ikisi özel olmak…
Acının ne dili var ne dini ne rengi ne de ırkı. Kim ayırır etle tırnağı……
“Sizin hiç babanız öldü mü? / Benim bir kere öldü kör oldum. / Yıkadılar aldılar…
“Benim çocuğum yapmaz!” demeyin. "Bunu yapanlar Karakoçanlı değil!” asla demeyin. “Bunu yapan dışarıdan birileri.” hiç…
Gönüllere sevgi tohumları ektiler. Bilemedik yaşarken kıymetlerini, Bir bir rahmet diyarına aktılar. Eksiliyoruz bir bir.…
Cahit Zarifoğlu'nun ölüm yıldönümü. Öyle ama şairler ölmez. Şiirleri yankılanıp durur kıyamete değin şu gök…
This website uses cookies.