Bir adam bu kadar mı bir şehirle bütünleşir? Bu kadar mı sahiplenilir, bu denli mi sevilir? Aşk olsun Mersedes Kadir. Aşk olsun Malatya. Kime nasip olur böylesi bir uğurlama? Kimin adı zikredilir böylesi zor günlerde gururla, aşkla, sevgiyle? Mekânın cennettir güzel adam. İstikametin, son durağın.

İnmedin hiç Mercedes’inden. Büyüdün ama içindeki çocuk hep öylesine masum ve güzel kaldı. Oynaman için verilmiş olan uzunca bir sopa ömrünün sonuna kadar seni meşgul edecek ve hayatının tadını çıkartacak bir gerçeğe dönüştü ve bu gerçekte seni bir şehrin değeri kıldı. Dünya yansa içinde malın yok Kadir’im. Dünya yıkılsa içinde makamın yok. Lakin öyle bir saltanat ki senin ki ne beyde var ne paşada. Sorsan vekilleriniz kim sayamaz kimse, bürokratlarınız ya da… Zenginleriniz, eşrafınız, kodamanlarınız yahut… Ama Mersedes Kadir dendi mi inan tüm ülke bilir seni. Sen gönül yaptın. Olay bu sadece… Gönüllere girdin, sevildin, kabul gördün. Ne yaptın sen böyle koca çocuk? Gönül yıkmadın, kalp kırmadın, karışmadın kimseye. Malatya’nın her karışında oynadın çocukça, masumca, özgürce. Dolaştın kilometrelerce. Kilometrelerce sevgi oluştu sana karşı, kilometrelerce ilgi… İnsanlar seni bağırlarına bastı, kimseye nasip olmayan bir sevgiyle kabul ettiler. Mumdan heykelini yaptılar, hikâyelerini anlattılar, videolarını paylaştılar. Nam bıraktın, adın kaldı bu baki kubbede bir hoş sedayla.

Malatya’da bir Mersedes Kadir gelip geçti. Garipti kendisi. “Bir garip ölmüş diyeler” ardından en güzel sözcüklerle onu yâd edeler! Uzunca bir sopaydı Mersedes’in. Trafik kurallarına harfi harfine uyan bir usta şofördün Malatya yollarında. Ehliyet verilmişti polislerce sana. Sigortası vardı sopadan Mersedes’in, ruhsatı… Kornası vardı, aynası, süsü… Şoförü vardı. Sendin bu yüzyılda şehrin gülen yüzü. Şimdi sensizdir caddeler; Mersedessiz, Kadirsiz.

Sanayide seni anlatırlar, sosyal medyada, çarşıda, pazarda… Malatya’da, yurdun dört bir yanında… Bir şehir seni anlatır, sen bir şehri anlatırsın bugün. Mercedes Kadir, Malatyalıdır. Harabat ehlidir. Herkes seni paylaştı medyada. Sıradan bir vatandaştan siyasetçisine kadar… Yerel basından ülke basınına kadar… Herkes güzel sözlerle seni yâd etti ve kalben üzüldü. Seni bilen ve tanıyanlar ne kadar güzel bir insan olduğunu söyledi durdu. Bir şehre mal oldun. Paran yoktu, makamın hiç yoktu. Sadece sopadan bir Mersedes’in vardı.

Mersedes Kadir ölmüş dediler. Bir şehir hüzne bulanmış. Herkes kendi taziyesi kabul ediyor ve Mersedes Kadir’in yasını tutuyor. Sen bu şehrin gülen yanıydın, sevilen ve bugün özlemle anılan…Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri’nin Şakir ve Zakir adında iki oğlu vardır. Zakir adı gibi sürekli hakkı zikirle meşgul salih bir evlattı. Şakir’se meyhaneden çıkmayan, ayık dolaşmayan biriydi. Bir gün İbrahim Hakkı Hazretleri, Zakir’i alır yanına birlikte bir yere gideceklerini söyler. Giderlerken bir meyhanenin önünde Zakir’e beklemesini söyler, içeri girer. Oğlu Şakir masa başında sızmıştır. Meyhaneciye, oğlunun ne kadar borcu olduğu sorar ve oğlunun tüm borcunu kapatır, dışarı çıkar ve Zakir’le beraber yola devam eder. Babasının meyhaneden çıkmasının ardından Şakir uyanır, içtiklerinin borcunu ödeyip kalkacaktır. Meyhaneci, “Borcun yok, baban ödedi.” dediğinde müthiş biri hayâ duygusu kaplar benliğini ve onların peşlerine düşer. İbrahim Hakkı Hazretleri ve Zakir bir uçurumun kenarındadır ve babası oğluna: -Kırklardan biri vefat etti, atla, kırklara karışasın, der. Zakir, onca ilme ve babasına duyduğu saygıya rağmen bir an tereddüt eder ve atlayamaz. Tam o anda Şakir uçurumun kenarına gelir, Hakkını helal et baba, bismillah! der ve atlar. Zakir’in şaşkınlığı arasında, Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri o meşhur sözünü söyler:

“Harabat ehlini hor görme Zâkir

Defineye malik viraneler var.”

Mersedes Kadir de harabat ehliydi. Görebilene tabii ki; sol yanında göğüs kafesinin altında ne defineler saklıydı. Aşk olsun sana Mersedes Kadir. Aşk olsun be koca yürekli çocuk. Ne paradır ne makamdır halkın gönlünde yer etmenin anahtarı. Belki de hiç kimsenin görmediği, viran kabul ettiği, harap gördüğü bir gönüldür baş tacı olan. Ders alana çoktur Mersedes’in hikâyesi. Kendini az ve değersiz görene… Başkasını şah kabul edene, sultan görene…

GÜRHAN GÜRSES

Önceki İçerikRamazan paylaşmaktır
Sonraki İçerikNASIL SEVERSİN
GÜRHAN GÜRSES Türk Dili Edebiyatı ve Felsefe bölümlerini bitirdi. "Yazan insan fark yaratır" diyerek kalemi eline aldı ve büyük bir aşkla yazmaya başladı. Şiir, hikâye, roman ve deneme türlerinde yazıları yayımlandı. Yerel ve ulusal gazete ve dergilerde, çeşitli edebiyat ve sanat sitelerinde denemeleri, hikayeleri, şiirleri ve fıkraları yayımlanmaktadır. Yeni Akit, Kamuajans, Başkentliler Haber, Yozgat Yeni Gün, Elazığ Yeni Ufuk Gazetesi, Karakoçan İlçe Haber gibi... Çeşitli edebi, kültürel ve sanat dergilerinde şiirleri, denemeleri ve hikâyeleri yayınlandı. DERGİLER: Divit Kalem, Bekir Abi, Ihlamur, Tefekkür, Yolcu, Sis, Ayı, Akaşa, Küllük, Telmih, Fatih E Dergi, Kalemlik, Yazık, Kirpi, Raf, Rıhtım, Mavi Yeşil, Öğretmenler Odası, Gözlük, Taşbina Fanzin, Hâlbuki, Yazı Yorum, Asilder, Sinada, Mukadderat, Müştak, Dümen, İdarecinin Sesi, Sahra,Teferrüc, Giz Edebiyat ve Sanat Dergisi, Hane-i Fanzin, Çerçi, Bizim Ece, Mütevazı, Kafkaevi, Jouska, İnfılak, Tebeşir İzi, Karakedi, Deruhte, Söylenti E Dergi, Üçüncü Yeni, Tetkik dergileri; SİTELER: Edebiyat Daima, Dergizan, Edebiyat Evi, Edebiyat Defteri, ANTOLOJİLER: Edebiyat Evi, Dergizan 1-2, Bizim Ece ve Dört Mevsim Antolojilerinde öyküleri, şiirleri yer aldı. 22. Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarına Elazığ'ı temsilen katıldı. 2012'de Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde MEB'İN düzenlemiş olduğu Toplam Kalite Çalışmaları kapsamında ekip olarak katıldıkları "İletişimde Sözün Doğrusu - En Güzel Türkçeyi Sen Konuş" çalışmalarıyla dört bin çalışma arasında Türkiye birinciliği kazandılar. Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Stüdyosunda birçok şiir programına imza attı. Ülke genelinde 8 Mart'ta çıkan olan kadına şiddete dikkat çekmek için yazılan"10 Yazar 10 Öykü KAHIRİSTAN" adlı kitaba Sidoma adlı uzun hikâyesi ile katıldı. Malatya Büyükşehir Belediyesinin "Kırmızı Hayatın Rengi Olsun" projesi kapsamında 44 şair ve yazarın katıldığı "Dünya Barışı ve Çocuk Hakları Antolojisinden yer aldı. Malatya, 44 Yazar ve 44 Küçük Ressamla Zamana Not Düştü antolojisinde yer aldı. Başkent Ankara ve Anadolu Konfederasyonunun (BAŞKON) düzenlediği BAŞKENTİN EN İYİLERİ ÖDÜLLENDİRİLİYOR etkinliğinde Anadolu'nun en iyi makale yazarı olarak ödüle layık görüldü. Kaptan’ın Defteri (roman), Sidoma (roman) ve Can Kırığı (şiir) olmak üzere üç kitabı bulunmaktadır. Halen Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde öğretmenlik yapmaktadır. Twiter: @gurhan_kaptan Face: https://www.facebook.com/gurhan.gurses.96 İnstagram: @gurhangurses1 Web: https://kaptaninsiirdefteri.com/ https://www.youtube.com/channel/UCwhWmJkvo968KUqH0sHbJFw Mail: gurhangurses1@hotmail.com Pinterest: @gurhangurses1

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.