Cevap hakkımdır.
Kullanıyorum.
Nagehan!
Azalıyorsun anbean.
Bu ülkenin senin gibi köşe yazarcıklarına ihtiyacı olmadığına inanıyorum ve buna hakikaten isyan ediyorum, senin bizi “rahatta görüp hakikaten isyan etmen” gibi.
Gazetelerde sizlere verilen köşelerde ve çıktığınız kanallarda bir nevi saltanata kurulmuşsunuz. Halktan kopuk bir halde – ilginçtir – halkla alakalı konularda ahkâm kesiyorsunuz. Hadsiz bir şekilde hem de, fütursuzca… Siz kimsiniz ki öğretmenler hakkında hüküm veriyorsunuz? Kusura bakmayın sahanın her tarafında öğretmenler var: Eğitimde, filyasyonda, destek gruplarında. Daha ne yapalım? Kimse görmek istemediği kadar kör olamaz, sizin gözünüz değil kalbiniz kör olmuş, ne diyeyim.
Nagehan!
Oturduğun ve bulunduğun köşede atıp tutmak kolaydır.
Bu eğitime ne kadar da uzaktan baktığının en net resmidir.
Nagehan!
Tuttuğun kaleme üzülüyorum, yazdığın kağıda, bulunduğun köşeye. “Öğretmenler rahata alıştı. Hakikaten isyan ediyorum.” dediğin gibi ben de “Nagehan atmaya başladı. Hakikaten isyan ediyorum.” diyorum.
Öğretmenlerin uzaktan eğitimdense okulların açılmasını kahir ekseriyetle tercih edeceğini bilmeni isterim. Günün bütün saatlerinde masa başında ders saatinin gelmesini bekleyen ve ona göre hazırlığını yapan öğretmenlerden özür dilemen gerekir. Öğrenci girsin girmesin derse bizler o saatte hazırız. Hiç de senin arz ettiğin gibi rahatlık içinde değiliz. Bilakis içinde bulunduğumuz durumdan mustaribiz.
Gücün varsa bitir şu “Corona” denen illeti.
Yoksa şu basit ve ucube fikirlerinle corondan beter edeceksin milleti.
Abesle iştigal etmektesin. Bir kez de sussan belki de kıymetli bir kalem olduğuna kani olacak insanlar.
Hani diyorum yazmasan bir daha… Desteksiz uluorta beyan etmesen fikirlerini.. Eğitimden uzak dursan… Ne bileyim öğretmenlere bu kadar rahat sarf ettiğin sözler karşılığında ne kadar para aldığını da merak ediyorum. Bir köşe yazarı sahi ne kadar maaş alır? Bir de şu rahata alışan öğretmenlerin ne kadar maaş aldığını sorgulasan… Bir de buna değinsen…
“Öğretmenler olduğu yerden uzaktan eğitime devam ediyor.” diye yazmışsın. İstersen dışarı da devam edelim eğitime. Bağda bahçede, çarşıda pazarda. Mesele olduğumuz yerden uzaktan eğitime devam etmemiz mi? Okulda öğrenci mi var? Var da biz mi gitmedik ya da? Corona denen illeti öğretmenler mi saldı çayıra? Mevlam senin gibileri kayıra…
Dağ başına çıkıp ders saatini bekleyen öğretmenden özür dilemen gerekir. Tahtasını sırtına yükleyip ev ev dolaşan öğretmenden… Öğrencisini sırtında taşıyan öğretmenden özür dileyeceksin. Aldığı her kuruşu hak eden öğretmenden özür dileyeceksin ve bu öğretmenler sizin ağzınızda sakız değildir. Çiğneyecek başka şeyler bulun. Aklı baliğ olmayanların dilinden neler çekti bu memleket? Her konuda işin mütehassısı gibi takılanlara… Eğitimin kompedanıymış gibi yazanlara… Bir düşün lütfen öğretmenlerin yakasından. Bir uzak durun.
Nagehan! Senin gündüz fenerle geçtiğin yoldan bizler gece fenersiz geçiyoruz. Sen katarlarından kopup gitmiş bir lokomotifsin. Kalkmış katarlarla ilgili yorumda bulunuyorsun. Katar nerede, sen neredesin?
İnsan yüzmediği denizi nasıl anlatır? Yürümediği yolu… Çıkmadığı dağı… Görmediği okulu… Tanımadığı öğretmeni… Dokunmadığı yüreği… Hani interneti olmayan binlerce çocuğumuz var. Bilgisayarı ya da tableti olmayan… Sınavlara hazırlanacak kitapları… Bir de bunları yazsan…
Uzaktan bakma budur eğitime. Yoksa uzaktan eğitim de lüzumsuz değildir.
kaptan
Bir yanımız Narin çocuk… Bir yanımız Sıla bebek… Bir yanımız Diyarbakır… Bir yanımız Tekirdağ… Kuzeyi…
Bir çocuk vardı alışveriş merkezinin önünde. Elinde selpak, ayağında terlik, burnunda sümük, dudağında uçuk…Gözünde kapkara…
TELMİH DERGİSİ, SAYI 31, FİLİSTİN ÖZEL SAYISI Elimde hoparlör ile bir kamyonetin kasasında mahalle mahalle,…
TELMİH DERGİSİ, 32. SAYI, TELMİH SOHBETLERİ 1.Bize Gürhan GÜRSES'ten bahseder misiniz? İyilikten, güzellikten ve sevdadan…
Filistin ölü çocuklar ülkesi... Netanyahu da bu işin taşeronu. Ve onu alkışlarla karşılayan eller kurusun.…
This website uses cookies.