SAHRA DERGİSİ, SAYI 7, EYLÜL 2020

– Ölsem, dedim bir gün ona, ‘naparsın?’ Nutku tutuldu. Dondu kaldı. bir bardak vardı düştü kırıldı. Bir karga öttü. Bir rüzgâr çıktı. Bir sala verildi.

– Düşünsene, şiirlerim yarım kalır. Hikâyelerim… Konuştuklarım… En çok da sana olan sevdam. Bir sigara gibi yarım kalır. Bir çay gibi… Böyle konuşmam onu kızdırdı, fark ettim bunu.

– Sus! dedi. ‘Allah gecinden versin.’ Onu dinlemeye pek de niyetli değildim. Kaç gündür uzaktı bana, soğuktu yaz günü, selamsızdı hasım gibi.

– Öyle de ölüm gelince bakmaz dediğine. Hak vaki olur. Bu can yok olur.

– Ya ne diyorsun sen, uyuzun en önde gidenisin biliyor musun? Bela mısın başıma sabah sabah? Ne istiyorsun söyle? Canımı mı acıtmak istiyorsun? Acıyor işte. Yüreğe değen en zehirli mermi, söz mermisidir. Tabanca mermisi hiçtir; kılıç yarası, bıçak kesiği, zehir damlacığı…

– Düşünsene, kimse sana; neden beni özlemiyorsun, arayıp sormuyorsun ve beni sevdiğini söylemiyorsun demeyecek?

– Of ya! Demesin de… Tek sen de… Başka sese kulağım sağır biliyorsun. Başkasına körüm. Ama şimdi kötürüm oldum ya! Kes şunu. Ağlayacak gibiydi. Yağmura gebe bulutlara benziyordu gözleri. Rüzgâr iyice esmişti. Yağmur yakındı.

– Şiir gibi yaşadı, şiir gibi öldü. derler ardımdan. Şiirlerimi okurlar. Şiirlerimi yazarlar mezar taşıma. Helva yerine kırkımda şiirlerimi dağıtırlar.

– Sus lütfen! Gözyaşları dökülmeye başladı kurak topraklarına kalbimin. Bilse bendeki yerini, anlasa halimi, işte o zaman anlamı olurdu yaşamamamın.

– Bir kalem, bir defter koy yanı başıma. Bakarsın orada da yazarım sana. Düşünsene, ‘Sana bu satırları soğuk ve karanlık bir mezarın içinde böcekler ve yılanlar içinde yazıyorum.’ diye yazsam… Hem burası çok sakin, insan ölünce yalnız kalıyor. Sorgu meleklerine veremeyeceğim tek hesap seni dünyada tek bırakmam olacak. Seni orada da seviyor olacağım. Mezarımın toprağına eğilip kulağını dayarsan eğer seni seviyor diye fısıldayacağım.

– Bırak dalgayı. Daha yaşanacak onca güzellik bizi bekliyor. Söylenmedik sevda sözleri… Daha nice iç yakan bakışmamız olacak. Dokunmaya hasret ellerimiz kenetlenecek. Kollarımız saracak birbirimizi bir mengene gibi. O kadar seri bir şekilde söyledi ki bütün bunları ruh halini anlamam için kâfiydi. Yeterince üzülmüştü ve harbiden seviyordu. İnsanın ardından üzülen birilerinin olması bu kadar güzelken yaşarken bunun farkında olmaması da o kadar acı verici bir his…

– İlla ki kaybettikten sonra mı kıymet bileceğiz, delicesine seveceğiz, ölürcesine sarılacağız. Sen ne zaman bana ‘Seni seviyorum.’ diyeceksin. İçinden geldiği gibi; bardaktan boşalırcasına yağan yağmur, ağaçları kökünden söken sel ve her şeyi silip süpüren yel gibi. Yoksa yine böyle el gibi mi duracaksın bana. Öyleyse öleyim de kurtulayım. Seveyim de yaşayalım diyemediğimiz için bunu söylüyorum. Hem hayallerimiz yarım kalır. Şarkılarımız… Yazdıklarımız…

Yağmur başlamıştı. Sağanaktı. Şemsiyesizdim. Onun gözyaşlarında yıkanmak ve arınmak istiyordum tüm kötü hislerden. Aklımı esir alan her türlü olumsuz düşünceden ve kalbimi yaralayan her türlü kötü histen kendimi azat etmek istiyordum. Elimi tuttu, sımsıkı hem de. Yüreği ellerimde atıyordu. Hissediyordum onu. Hissediyordu beni. Yüreğim ellerindeydi onun.

– Beni birazcık sevmişsen deme bir daha bana böyle. Ölümden bahsetme. Asıl ben ölürüm o zaman. Seni toprağa defnedersem kendimi de şu üstümüzdeki kara göğün altına yaşayan bir ölü olarak defnederim.

 Sözlerini bitirmesine müsaade etmeden öyle bir sarıldım ki ona kemiklerinin çatırdama sesini duyuyordum ve sanki birisi şu yağmur yüklü bulutları sıkıp suyunu üzerimize döküyordu. Ve biz, sokağın ortasında, yağmurun altında, yekvücut bir şekilde başka âlemlerdeydik.

GÜRHAN GÜRSES

Önceki İçerikKÖFTECİLER SOKAĞI
Sonraki İçerikDESEM Kİ
GÜRHAN GÜRSES Türk Dili Edebiyatı ve Felsefe bölümlerini bitirdi. "Yazan insan fark yaratır" diyerek kalemi eline aldı ve büyük bir aşkla yazmaya başladı. Şiir, hikâye, roman ve deneme türlerinde yazıları yayımlandı. Yerel ve ulusal gazete ve dergilerde, çeşitli edebiyat ve sanat sitelerinde denemeleri, hikayeleri, şiirleri ve fıkraları yayımlanmaktadır. Yeni Akit, Kamuajans, Başkentliler Haber, Yozgat Yeni Gün, Elazığ Yeni Ufuk Gazetesi, Karakoçan İlçe Haber gibi... Çeşitli edebi, kültürel ve sanat dergilerinde şiirleri, denemeleri ve hikâyeleri yayınlandı. DERGİLER: Divit Kalem, Bekir Abi, Ihlamur, Tefekkür, Yolcu, Sis, Ayı, Akaşa, Küllük, Telmih, Fatih E Dergi, Kalemlik, Yazık, Kirpi, Raf, Rıhtım, Mavi Yeşil, Öğretmenler Odası, Gözlük, Taşbina Fanzin, Hâlbuki, Yazı Yorum, Asilder, Sinada, Mukadderat, Müştak, Dümen, İdarecinin Sesi, Sahra,Teferrüc, Giz Edebiyat ve Sanat Dergisi, Hane-i Fanzin, Çerçi, Bizim Ece, Mütevazı, Kafkaevi, Jouska, İnfılak, Tebeşir İzi, Karakedi, Deruhte, Söylenti E Dergi, Üçüncü Yeni, Tetkik dergileri; SİTELER: Edebiyat Daima, Dergizan, Edebiyat Evi, Edebiyat Defteri, ANTOLOJİLER: Edebiyat Evi, Dergizan 1-2, Bizim Ece ve Dört Mevsim Antolojilerinde öyküleri, şiirleri yer aldı. 22. Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarına Elazığ'ı temsilen katıldı. 2012'de Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde MEB'İN düzenlemiş olduğu Toplam Kalite Çalışmaları kapsamında ekip olarak katıldıkları "İletişimde Sözün Doğrusu - En Güzel Türkçeyi Sen Konuş" çalışmalarıyla dört bin çalışma arasında Türkiye birinciliği kazandılar. Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Stüdyosunda birçok şiir programına imza attı. Ülke genelinde 8 Mart'ta çıkan olan kadına şiddete dikkat çekmek için yazılan"10 Yazar 10 Öykü KAHIRİSTAN" adlı kitaba Sidoma adlı uzun hikâyesi ile katıldı. Malatya Büyükşehir Belediyesinin "Kırmızı Hayatın Rengi Olsun" projesi kapsamında 44 şair ve yazarın katıldığı "Dünya Barışı ve Çocuk Hakları Antolojisinden yer aldı. Malatya, 44 Yazar ve 44 Küçük Ressamla Zamana Not Düştü antolojisinde yer aldı. Başkent Ankara ve Anadolu Konfederasyonunun (BAŞKON) düzenlediği BAŞKENTİN EN İYİLERİ ÖDÜLLENDİRİLİYOR etkinliğinde Anadolu'nun en iyi makale yazarı olarak ödüle layık görüldü. Kaptan’ın Defteri (roman), Sidoma (roman) ve Can Kırığı (şiir) olmak üzere üç kitabı bulunmaktadır. Halen Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde öğretmenlik yapmaktadır. Twiter: @gurhan_kaptan Face: https://www.facebook.com/gurhan.gurses.96 İnstagram: @gurhangurses1 Web: https://kaptaninsiirdefteri.com/ https://www.youtube.com/channel/UCwhWmJkvo968KUqH0sHbJFw Mail: gurhangurses1@hotmail.com Pinterest: @gurhangurses1

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.