Oxi’nin kenarına oturmuş ağlıyorum,
Gözyaşım sel oluyor.

Millet kara günde  el oluyor,
Dar günde yel
Kimse gel demiyor,
Böyle değildik eskiden.

Serelerin şakırtısı geliyor kulağıma yaklaşıyorum
Oxi’nin içine giriyorum
Islanıyor ruhum boydan boya
Tepe’nin çocuklarıydık,
Oxi’nin yaramazları
Kimse saymaz yaram azları

Özlüyorum o günleri
Balıkların ay ışığında parlayan beyazlığı vurunca gözlere
Sereler şakırdardı taşlara değe değe
Sesi yankılanırdı Tepe’de,
Kara Baydın ava çıkmış derlerdi
Ve lüküslerle suyun içinde ilerleyişi diğer balıkçıların

Ne de bıçkındı eskinin insanları,
Bekçi İbo başıboş hayvanları toplar dama tıkardı
Mikail Amca gözü kapalı bekçilik yapardı
Düdüğü ağzında attığı adım hafızasında, uyurgezerdi
Ama gözü açıktan daha iyi bilirdi ilçenin yollarını
Yalakalık yapanlar gibi gözlemezdi yalan dünyanın sahte kullarını
Dedem, Abdurrahman’ı Sare, gülmeden  güldürürdü milleti
Hikayeleri hâlâ anlatılır eskilerin ağzında

Damlarında oynardık evlerin,
O damlar ki topraktan, loğlu ve eskiydi
Neden bugün sanat sokağı diye Tepe de yapılıp
Sergiye sunulmaz o eski, loğlu damlı evler

Kenarındayım Oxi’nin,
Üzgün mü akıyor bugün Oxi
Ağlıyor mu ne?
Sanki gözyaşlarını içine akıtıyor
Akıyor yorgun, argın ve de dargın,
Bilsem kime kızgın!

Halı yıkayan kadınların sesini mırıldandı
Oxi derinden derine
Çocukların yüzerken ki sevinçlerini
O kadar ürperip ağladım ki
Nerede o eski yüzler,
O kalpten sözler,
Sahi o harbi gözler
Şimdi  kimi özler

Zenginlik kalbendi,
Arkadaşlık paranın dışındaydı
Makama bağlı değildi itibar.
Herkes herkese selam verir,
Kimse kimseye karışmazdı
Şucu bucu diye etiketlenmezdi kimse

Aynı mahallenin çocuklarıydık aynı sokağın
Aynı tastan su içer aynı tabaktan yerdik
Aynı yerleri gezer aynı şarkıları söylerdik
Naylondan kramponumuz,
Plastikten topumuz vardı
Sabahtan akşama kadar oynardık,
Maradona Maradona diye bağırırdık
topun peşinden koşarken
Çimlerimiz sahiydi tezek kokusu içinde
Daha açılırdı ciğerimiz

Kibrit kabı, gazoz kapağı, aşık, mok
Her oyunun vakti vardı,
Bilyelerimiz en çoktu
Telden arabalarımız vardı
Penisilin tıpasından süsleri
Makaradan tekerlekleri,
Kimseyi makaraya sarmazdık

Halit Rıza mız vardı, İğneci Halil’imiz
Bego Dayı bulgur öğütürdü seyyar aracıyla
Davulcu Şekko ile Zurnacı Keko vardı düğünlerde
Daha niceleri vardı ne güzel insanlardı
Ne de az kaldılar bugün ne de tez gittiler

Akça koca değil mi şimdi Karakoçan
Oxi’yi bilmeyen sayılır mı bizden,
O suya girip de balık tutmayan
Kupık olimpik yüzme havuzumuzdu
Bağrındaki kayalara bana mısın demeden atlardık
Yazık değil mi şimdi Kupık’ı ayık olmayan kafalara bırakmak

Herkes tanırdı birbirini, kollardı,
İdare ederdi yeri geldi mi
Yabancı giremezdi mahalleye
Oxi gibi yeri geldi mi serttik
Boran olup tozu dumana katardık
Hırçındık, bıçkılanmış dal gibiydik

Lorke’yi söylerdi kasetler,
Teypler en lüks elektronik aracımızdı
Telefon tek evde vardı,
Herkes 5 dakika sonra aranmak üzere çağrılırdı
Televizyon tekti siyah beyazlı yıllardı
Paramız olduğunda aldığımız en güzel şey Leblebi şeker ya da bisküvi arası lokumdu
O da Mehmet Hegge Amca’nın dükkanındaydı

Ev yapımı dondurmaları özledim,
Ekmeğe sürülen şekerli tereyağları
Menco Dayı’nın somununu,
Çdqwe eegvwicce’nin açık ekmeğini
Kıwa Xarpıti, Gula Bappe annemiz sayılırdı Koca yürekli kadınlarıydı ilçemizin
Heci Kulık’ın Philips bayi,
Her şeyi ne de çabuk ettik zayi

Evler aranır, yorgan yataklar altüst edilirdi
Kasetler samanlığa saklanır,
Toprağa gömülürdü
Korku hakimdi yokluğun üstüne
Darbedeydi ülkem
Aşk şarkıları dahi Kürtçe söylenemezdi
Yasak bir dilin yasak insanları olarak doğdu Bugünün çocukları
Oysa sabaha kadar süren hikayeler anlatılırdı
O türkülerde dengbejlerce

Oxi’nin kenarındayım
Tırka Depe’nin hikayesini düşünüyorum
Bedia Gürses’in sesinde “Yâre Yâre” yi dinliyorum
Daha bir hüzünleniyor, yazamıyorum.

Oxi’nin kenarına oturmuş, ağlıyorum,
Gözyaşım sel oluyor.
Bugün Karakoçan’da herkes birbirine
Nasıl da el oluyor.
İnanın, insan deli oluyor!

KAPTAN

Önceki İçerikBANA BİR SEN LAZIM
Sonraki İçerikDumlupınar
GÜRHAN GÜRSES Türk Dili Edebiyatı ve Felsefe bölümlerini bitirdi. "Yazan insan fark yaratır" diyerek kalemi eline aldı ve büyük bir aşkla yazmaya başladı. Şiir, hikâye, roman ve deneme türlerinde yazıları yayımlandı. Yerel ve ulusal gazete ve dergilerde, çeşitli edebiyat ve sanat sitelerinde denemeleri, hikayeleri, şiirleri ve fıkraları yayımlanmaktadır. Yeni Akit, Kamuajans, Başkentliler Haber, Yozgat Yeni Gün, Elazığ Yeni Ufuk Gazetesi, Karakoçan İlçe Haber gibi... Çeşitli edebi, kültürel ve sanat dergilerinde şiirleri, denemeleri ve hikâyeleri yayınlandı. DERGİLER: Divit Kalem, Bekir Abi, Ihlamur, Tefekkür, Yolcu, Sis, Ayı, Akaşa, Küllük, Telmih, Fatih E Dergi, Kalemlik, Yazık, Kirpi, Raf, Rıhtım, Mavi Yeşil, Öğretmenler Odası, Gözlük, Taşbina Fanzin, Hâlbuki, Yazı Yorum, Asilder, Sinada, Mukadderat, Müştak, Dümen, İdarecinin Sesi, Sahra,Teferrüc, Giz Edebiyat ve Sanat Dergisi, Hane-i Fanzin, Çerçi, Bizim Ece, Mütevazı, Kafkaevi, Jouska, İnfılak, Tebeşir İzi, Karakedi, Deruhte, Söylenti E Dergi, Üçüncü Yeni, Tetkik dergileri; SİTELER: Edebiyat Daima, Dergizan, Edebiyat Evi, Edebiyat Defteri, ANTOLOJİLER: Edebiyat Evi, Dergizan 1-2, Bizim Ece ve Dört Mevsim Antolojilerinde öyküleri, şiirleri yer aldı. 22. Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarına Elazığ'ı temsilen katıldı. 2012'de Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde MEB'İN düzenlemiş olduğu Toplam Kalite Çalışmaları kapsamında ekip olarak katıldıkları "İletişimde Sözün Doğrusu - En Güzel Türkçeyi Sen Konuş" çalışmalarıyla dört bin çalışma arasında Türkiye birinciliği kazandılar. Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Stüdyosunda birçok şiir programına imza attı. Ülke genelinde 8 Mart'ta çıkan olan kadına şiddete dikkat çekmek için yazılan"10 Yazar 10 Öykü KAHIRİSTAN" adlı kitaba Sidoma adlı uzun hikâyesi ile katıldı. Malatya Büyükşehir Belediyesinin "Kırmızı Hayatın Rengi Olsun" projesi kapsamında 44 şair ve yazarın katıldığı "Dünya Barışı ve Çocuk Hakları Antolojisinden yer aldı. Malatya, 44 Yazar ve 44 Küçük Ressamla Zamana Not Düştü antolojisinde yer aldı. Başkent Ankara ve Anadolu Konfederasyonunun (BAŞKON) düzenlediği BAŞKENTİN EN İYİLERİ ÖDÜLLENDİRİLİYOR etkinliğinde Anadolu'nun en iyi makale yazarı olarak ödüle layık görüldü. Kaptan’ın Defteri (roman), Sidoma (roman) ve Can Kırığı (şiir) olmak üzere üç kitabı bulunmaktadır. Halen Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde öğretmenlik yapmaktadır. Twiter: @gurhan_kaptan Face: https://www.facebook.com/gurhan.gurses.96 İnstagram: @gurhangurses1 Web: https://kaptaninsiirdefteri.com/ https://www.youtube.com/channel/UCwhWmJkvo968KUqH0sHbJFw Mail: gurhangurses1@hotmail.com Pinterest: @gurhangurses1

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.