öyle bir vakte geldik ki
şoför durakta durdu diye baş tacı ediyoruz
doktor ilaç yazdı, hakim karar verdi
öğretmen ilgilendi diye mutlu oluyoruz
kimse işimizin bu olduğunu bilmiyor
ve ilgilenmiyor da bununla
öyle bir vakte geldik ki
çöpçü yerdeki izmariti aldı diye paylaşıyoruz
bahçıvan çiçeği suladı, veteriner köpeği okşadı
müteahhit ev yaptı diye kahramanmış gibi
onları avuçlarımız kızarıncaya kadar alkışlıyoruz
oysa etraf çöp dolu, çiçekler kökünden sökülüyor
köpekler vahşice zehirleniyor, evler yıkılıyor
acı bir gülüş kalıyor dudağımızın kıvrımında
ve avuçlarımız şakşaktan ağrıyor
marifetmiş gibi paylaşıyoruz
siyasetçi bana güldü, bürokrat çay söyledi
amir elini uzattı, müdür selam verdi diye
onlarla aynı karede görünmek
sanki başımızı göğe erdiriyor,
bizi sonsuz mutlu ediyor
bu nasıl bir eksiklik, nasıl bir eziklik
marifetmiş gibi bir de hava atıyoruz
akıllım sen varsın diye onlar var
sen yoksan onlar ne diye var
düşünsene bir zahmet
sana eziyet eden rahmetin değildir
eziyetin selametin hiç değildir
öyle bir vakte geldik ki
bak, yerdeki kağıdı aldım diye kameraya çekiyoruz
bak, ayakkabısı olmayana ayakkabı aldım
bak, ekmeği olmayana ekmek verdim
bak, suyu olmayana su içirdim
bak, bu benim, bunu yapan benim
bak, bu da ekmek verdiğim, su içirdiğim zatı fukara
iki üç kare fotoğrafla kalbimizi tatmin ediyoruz
insanlığımızı tescilliyoruz
öyle bir vakte geldik ki
her şey var ama hiçbir şey yok
yine eski tas eski hamam
tellaklar değişiyor eller değişmiyor
tokat aynı tokat sille aynı sille
sefalet yine ortalıkta kol geziyor
sorunlar yine dağ gibi birikiyor
olan yine garibe gurebaya,
fakire fukaraya oluyor
çözüm yok sadece pansuman var
öldürmeyecek kadar bir iyileşme
evet bununda rantçısı var;
çıkarcısı, kârcısı, yancısı,
yardakçısı,şakşakçısı
makamı sağlamlaştırmak adına
bir iki kare çek sahada kafi
dostlar görsün seni çarşıda
ondan sonra otur meşin koltuğa
orta şekerli kahve hazır
telvesinde yalancı baharlar
sahte gülümsemeler ve yalan icraatlar
en acısı da kahramanımızmış gibi
bizi uçurumdan itene hayranlıkla bakıyoruz
aşık oluyoruz müsebbibimize
ölmüşüz oysa farkında değiliz
beni vuran iyileştirmesin lütfen
bana küfreden çiçek almasın bir zahmet, asıl eziyet budur bence
iyi niyetliler asılıyor, güzel kalpliler yok biliniyor
işin ehli olan uzakta tutuluyor, liyakatli olan küstürülüyor
ve en önemlisi harbi olan etiketleniyor
daha çok sular akacak bu mecrada
bizi suya iten uzatacak bir elini
diğer eliyle fotoğraflayacak bunu
düşmanı dost zannedeceğiz, dostu düşman bileceğiz
biz bu oyunda yine yeniden yenileceğiz
öyle bir vakte geldik ki
yalanlar gerçek oluyor bir tuşla
hak batıla dönüyor bir deklanşörle
gizli kameralarla insanlığımız test ediliyor
insanlığımız derdest ediliyor
imdat diyoruz kulaklar sağır kesiliyor
medet diyoruz ve kimsesizlerin kimsesine
sığınıyoruz tam bir teslimiyetle
hesap gününe olana inancımıza bırakıyoruz
mağdur ve mahkum edildiğimiz her şeyi