“Yokluğun cehennemin öbür adıdır / Üşüyorum, kapama gözlerini…” dizelerinin şairi Ahmet Arif Diyarbakırlıdır. 2 Haziran 1991’de  Ankara’da hayata gözlerini yummuştur. 

2 Haziran, ölümünün 33. yıldönümüydü şairin.

 “Nasıl da yılları buldu,

 Mısra boyu maceram.” diyen koca yürekli şairi rahmetle anıyorum.

“Biz ki ustasıyız vatan sevmenin.” diyerek solcuya sağcıya, Kürt’e Türk’e en güzel örnek olmuştur bu söylemiyle. Tabii ki durduğunuz yer ve bakış açınız da önemlidir onun bu söylemini sağlıklı anlayabilmek için.

 Ezilenin yanında, güçsüzün…

 Sömürüye karşı…

 Eşitlik davasında…

 Hakkı arayan hep.

 Hapis yatar, dayak yer ama ağzına geleni söylemekten çekinmez.

 “Akşam erken iner mahpushaneye

 Ejderha olsan kâr etmez.” diye de geçmezliğini, ağlamaklığını ve hasretliğini ifade eder mahpusluğun.

 Doğru bildiğini yaşar nefsinde.

 Zerre geri adım atmaz.

 Anadolu’nun şairi, hasretin, sevdanın, dağların ve o dağların ardında saklı duran umudun… Yiğitçe söylemin.

Dostuna yarasını gösterir gibi sevmiştir ve sevdasını da tek şiir kitabı olan “Hasretinden Prangalar Eskittim” de yazmıştır. Şairliğinin tescilli markasıdır bu kitap.

Oğlu Filinta onun mutluluk kaynağı. Oğlu için: “Yaşamımda en büyük sevinci baba olduğum gün duydum. İnanır mısınız tam iki yıl oğlumun nüfus kağıdını cebimde taşıdım. Cebimdeki sanki dünyanın en zengin cüzdanıydı. Oğlum olmuştu. Oğlum, dünyanın en güzel güvercini… Dünyanın en güçlü silahı.” demiştir.

Ve Leyle ERBİL… “Sevgili, dost, yâr, arkadaş… Hepsi. En çok da en ilk de Leyla’sın bana. Bir umudum, dünya gözüm, dikili ağacımsın. Uçan kuşum, akan suyumsun.” diye yazdığı kadın.  ”İlk sen mağlup ettin beni’.” demiştir Leyla Erbil’e.

Bir hatırası şöyledir:  Usta hapishaneye götürülmek üzere elleri kelepçeli iki yanında iki jandarmayla trene biner ve kompartımana otururlar. Yanlarındaki yolculardan biri döner elleri kelepçeli ustaya sorar:

  • Suçun ne, neden gidiyorsun hapishaneye? diye. Usta da cevap verir:

– Sevdadandır. der.

 O sevdanın şairidir. “Seni baharımsın gibi düşünüyorum.” dizesinin sahibidir. Mahcuptur yeri geldi mi. Naziktir.

 “Ve ben şairim.

 Namus işçisiyim yani,

 Yürek işçisi.

 Korkusuz, pazarlıksız, kül elenmemiş

 Ne salkım bir bakış

 Resmin çekeyim.

 Ne kınsız bir rüzgâr

 Mısra dökeyim.

 Oy sevmişem ben seni.” diye sevdasını avaz avaz haykırmıştır dünyaya. Bu Leyla’dır belki, Ayten’dir belki de. Ama yüreğindeki sevdanın en bariz  ifadesidir.

Cemal Süreya, Ahmet ARİF’LE  çok iyi anlaştığı ve onu çok sevdiği için kız kardeşiyle evlendirmek ister. Ahmet Arif kabul eder durumu.  Cemal Süreya da kız kardeşine: 

“Evlen kız, o Türkiye’nin en iyi şairi.” diye arz eder durumu. Ertesi gün için randevulaşırlar şairle. Ankara’da Zafer Çarşısı’nın önünde buluşacaklar. Cemal Süreya ile kız kardeşi Ayten, ertesi gün çarşının önünde Ahmet Arif’i bekler ama Ahmet Arif bir türlü gelmez. Sonradan öğrenirler ki temiz bir gömleği olmadığı için Ahmet ARİF randevuya gelememiştir. 

Sahi siz ne güzel insanlarmışsınız bu topraklarda yaşayıp gitmişsiniz. Ve namınız gök kubbede hoş bir seda olarak bizlere miras kalmış.

Önceki İçerikTANRIKENT Mİ   ÇADIR KENT Mİ?
Sonraki İçerikEN SEVDİĞİM YÜREK SENİN GÖĞSÜNDE TAKILI OLANDIR
GÜRHAN GÜRSES Türk Dili Edebiyatı ve Felsefe bölümlerini bitirdi. "Yazan insan fark yaratır" diyerek kalemi eline aldı ve büyük bir aşkla yazmaya başladı. Şiir, hikâye, roman ve deneme türlerinde yazıları yayımlandı. Yerel ve ulusal gazete ve dergilerde, çeşitli edebiyat ve sanat sitelerinde denemeleri, hikayeleri, şiirleri ve fıkraları yayımlanmaktadır. Yeni Akit, Kamuajans, Başkentliler Haber, Yozgat Yeni Gün, Elazığ Yeni Ufuk Gazetesi, Karakoçan İlçe Haber gibi... Çeşitli edebi, kültürel ve sanat dergilerinde şiirleri, denemeleri ve hikâyeleri yayınlandı. DERGİLER: Divit Kalem, Bekir Abi, Ihlamur, Tefekkür, Yolcu, Sis, Ayı, Akaşa, Küllük, Telmih, Fatih E Dergi, Kalemlik, Yazık, Kirpi, Raf, Rıhtım, Mavi Yeşil, Öğretmenler Odası, Gözlük, Taşbina Fanzin, Hâlbuki, Yazı Yorum, Asilder, Sinada, Mukadderat, Müştak, Dümen, İdarecinin Sesi, Sahra,Teferrüc, Giz Edebiyat ve Sanat Dergisi, Hane-i Fanzin, Çerçi, Bizim Ece, Mütevazı, Kafkaevi, Jouska, İnfılak, Tebeşir İzi, Karakedi, Deruhte, Söylenti E Dergi, Üçüncü Yeni, Tetkik dergileri; SİTELER: Edebiyat Daima, Dergizan, Edebiyat Evi, Edebiyat Defteri, ANTOLOJİLER: Edebiyat Evi, Dergizan 1-2, Bizim Ece ve Dört Mevsim Antolojilerinde öyküleri, şiirleri yer aldı. 22. Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarına Elazığ'ı temsilen katıldı. 2012'de Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde MEB'İN düzenlemiş olduğu Toplam Kalite Çalışmaları kapsamında ekip olarak katıldıkları "İletişimde Sözün Doğrusu - En Güzel Türkçeyi Sen Konuş" çalışmalarıyla dört bin çalışma arasında Türkiye birinciliği kazandılar. Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Stüdyosunda birçok şiir programına imza attı. Ülke genelinde 8 Mart'ta çıkan olan kadına şiddete dikkat çekmek için yazılan"10 Yazar 10 Öykü KAHIRİSTAN" adlı kitaba Sidoma adlı uzun hikâyesi ile katıldı. Malatya Büyükşehir Belediyesinin "Kırmızı Hayatın Rengi Olsun" projesi kapsamında 44 şair ve yazarın katıldığı "Dünya Barışı ve Çocuk Hakları Antolojisinden yer aldı. Malatya, 44 Yazar ve 44 Küçük Ressamla Zamana Not Düştü antolojisinde yer aldı. Başkent Ankara ve Anadolu Konfederasyonunun (BAŞKON) düzenlediği BAŞKENTİN EN İYİLERİ ÖDÜLLENDİRİLİYOR etkinliğinde Anadolu'nun en iyi makale yazarı olarak ödüle layık görüldü. Kaptan’ın Defteri (roman), Sidoma (roman) ve Can Kırığı (şiir) olmak üzere üç kitabı bulunmaktadır. Halen Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde öğretmenlik yapmaktadır. Twiter: @gurhan_kaptan Face: https://www.facebook.com/gurhan.gurses.96 İnstagram: @gurhangurses1 Web: https://kaptaninsiirdefteri.com/ https://www.youtube.com/channel/UCwhWmJkvo968KUqH0sHbJFw Mail: gurhangurses1@hotmail.com Pinterest: @gurhangurses1

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.