Adam şairdi ve geceye hükmediyordu. Bu hükmü mecazi olarak algılayın lütfen, her şeye siyah bakıyordu. Düne, bugüne ve yarına dair… Göğü simsiyahtı, kelimeleri, özlemleri…

Ama onda beyaz olan tek şey sevdasıydı, sevdiğiydi delicesine. Bunu ilan ediyordu her yazdığında. Böyle sevilmek her kadına nasip olmaz diye düşünüyordu onu okuyanlar. Böyle seven kalmamış gibiydi yine onlara göre zamanımızda. Karaladıklarını anında paylaşıyordu ve paylaştığı anda beğeniliyordu herkesçe.

“Kemiği etten sıyırır gibi temiz sevdim seni

Bir gram dahi hile olmadan

Bir damla dahi sahtelik kokmadan

Buz tutmuş demire dilimi yapıştırır gibi

Bir jileti tutar gibi keskin taraflarında

Herkesi karşına alır gibi,

Tek başına, tıklım tıklım dolu bir tribüne karşı

Tezahüratsız, alkışsız, şeksiz sevdim seni

Canı bedenden alır gibi temiz sevdim seni” Bu sözlere muhatap olan durabilir mi yerinde sakince? Karşılık vermeden dayanabilir mi? Bu yüzden sevdiği kadın ona cevap olarak şunu yazdı:

  • Ben de sevdim seni ama senin gibi yazamıyorum bu yüzden mahcup oluyorum.
  • Sakın mahcup olma. Sen mahcup olma diye sevmiyorum seni sen şad ol diye seviyorum.
  • Bana diyecek söz bırakmıyorsun. Bütün bu tatlı sözler bana mı diye şaşırmıyor değilim yani.
  • Elbette sana! Bendeki senin sadece görünen kısmına şahit oluyorsun. Ya görünmeyeni?
  • Bu bile korkutuyor beni.
  • Korkma! Bu seni zorda bırakacak, üzecek ya da incitecek bir sevgi değil. Onaracak, iyileştirecek ve güzelleştirecek bir sevgidir.
  • Biliyorum sana güveniyorum. Adam içinden şunları geçirdi bir an: Olmadığın her dakikaya lanet ediyorum ve dönüp bakıyorum ardıma lanetlerimden kocaman bir dağ bırakmışım. Galiba yokluğuna dayanamıyorum. Hasretin zorluyor beni. Gözlerim seni aramaktan yorgun düşüyor, aklım seni anmakta zayıflıyor ve kalbim seni sevmekten tekliyor.
  • Sen şairsin.
  • Sen şiirsin.
  • Deme öyle!
  • Sen de şiir gibi güzel olma!
  • Sen öyle görüyorsun.
  • Sen öylesin.
  • Offf. Adam şairdi ve geceye hükmediyordu, sonra şiire, gazele. İsyanı kendisineydi, mesafelere, duvarlara…

“Sana bir gök dolusu hüzün getirdim sırılsıklam ıslan diye.”  yazdı. Sonra: “Aklıma sen geldin, ömrümün en güzel an’ıydı.”  diye yazdı ve bu hikâye böyle sürüp gitti şiirler arası aşk seyahatlerinde. Kadınsa elinde bir mendille kalakaldı aşk sahillerinde.

Önceki İçerikKIRIK KALPLER DURAĞI
Sonraki İçerikÇANAKKALE DİYETİ
GÜRHAN GÜRSES Türk Dili Edebiyatı ve Felsefe bölümlerini bitirdi. "Yazan insan fark yaratır" diyerek kalemi eline aldı ve büyük bir aşkla yazmaya başladı. Şiir, hikâye, roman ve deneme türlerinde yazıları yayımlandı. Yerel ve ulusal gazete ve dergilerde, çeşitli edebiyat ve sanat sitelerinde denemeleri, hikayeleri, şiirleri ve fıkraları yayımlanmaktadır. Yeni Akit, Kamuajans, Başkentliler Haber, Yozgat Yeni Gün, Elazığ Yeni Ufuk Gazetesi, Karakoçan İlçe Haber gibi... Çeşitli edebi, kültürel ve sanat dergilerinde şiirleri, denemeleri ve hikâyeleri yayınlandı. DERGİLER: Divit Kalem, Bekir Abi, Ihlamur, Tefekkür, Yolcu, Sis, Ayı, Akaşa, Küllük, Telmih, Fatih E Dergi, Kalemlik, Yazık, Kirpi, Raf, Rıhtım, Mavi Yeşil, Öğretmenler Odası, Gözlük, Taşbina Fanzin, Hâlbuki, Yazı Yorum, Asilder, Sinada, Mukadderat, Müştak, Dümen, İdarecinin Sesi, Sahra,Teferrüc, Giz Edebiyat ve Sanat Dergisi, Hane-i Fanzin, Çerçi, Bizim Ece, Mütevazı, Kafkaevi, Jouska, İnfılak, Tebeşir İzi, Karakedi, Deruhte, Söylenti E Dergi, Üçüncü Yeni, Tetkik dergileri; SİTELER: Edebiyat Daima, Dergizan, Edebiyat Evi, Edebiyat Defteri, ANTOLOJİLER: Edebiyat Evi, Dergizan 1-2, Bizim Ece ve Dört Mevsim Antolojilerinde öyküleri, şiirleri yer aldı. 22. Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarına Elazığ'ı temsilen katıldı. 2012'de Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde MEB'İN düzenlemiş olduğu Toplam Kalite Çalışmaları kapsamında ekip olarak katıldıkları "İletişimde Sözün Doğrusu - En Güzel Türkçeyi Sen Konuş" çalışmalarıyla dört bin çalışma arasında Türkiye birinciliği kazandılar. Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Stüdyosunda birçok şiir programına imza attı. Ülke genelinde 8 Mart'ta çıkan olan kadına şiddete dikkat çekmek için yazılan"10 Yazar 10 Öykü KAHIRİSTAN" adlı kitaba Sidoma adlı uzun hikâyesi ile katıldı. Malatya Büyükşehir Belediyesinin "Kırmızı Hayatın Rengi Olsun" projesi kapsamında 44 şair ve yazarın katıldığı "Dünya Barışı ve Çocuk Hakları Antolojisinden yer aldı. Malatya, 44 Yazar ve 44 Küçük Ressamla Zamana Not Düştü antolojisinde yer aldı. Başkent Ankara ve Anadolu Konfederasyonunun (BAŞKON) düzenlediği BAŞKENTİN EN İYİLERİ ÖDÜLLENDİRİLİYOR etkinliğinde Anadolu'nun en iyi makale yazarı olarak ödüle layık görüldü. Kaptan’ın Defteri (roman), Sidoma (roman) ve Can Kırığı (şiir) olmak üzere üç kitabı bulunmaktadır. Halen Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde öğretmenlik yapmaktadır. Twiter: @gurhan_kaptan Face: https://www.facebook.com/gurhan.gurses.96 İnstagram: @gurhangurses1 Web: https://kaptaninsiirdefteri.com/ https://www.youtube.com/channel/UCwhWmJkvo968KUqH0sHbJFw Mail: gurhangurses1@hotmail.com Pinterest: @gurhangurses1

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.