Evet dünyanın en kısa ve de en derin manalı fıkrası bu yazının başlığı oldu. Çok güldüm oturduğum yerden. Şu kavanoz dipli dünyanın eli silahlı jandarması olmak hiç de kolay değil elbet. O silahın tetiğinde eli olan da tabi ki barış güvercinini alnının çatısından vuran eldir. Dünya barışına en çok suikast düzenleyen de barışı en çok hak edendir.

Nazım’ın:

Makineleşmek

trrrrum,

trrrrum,

trrrrum!

trak tiki tak!

Makineleşmek istiyorum!” şiiri aslında bugünkü yazıma çok uygun düşüyor:

“Nobelleşmek istiyorum

Trrrrump,

Trrrrump,

Trrrrump!

Trap tipi tap!

Nobelleşmek istiyorum!” Dünya olarak bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete.

Mevla’m sonumuzu hayreyleye! Ajanslara son dakika diye bir haber düştü. ABD Başkanı Donald Trump 2021 Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterildi. Şaka mı diyenler olacak. 2020’nin bundan daha beter bir hali olamaz diyen de çıkacak. Zalimlerin dünyasında mazlumlar mı aday gösterilir? diye soran da olacak. Nasıl da güldüm? Nasıl da şaşırmadım? Kasmadım da kendimi hiç! Körler dünyasında görenlere mi verilir bu ödül? Vuranların hegemonyasındaki bir dünyada vurulanlar mı alır bu ödülü?

ABD Başkanı Donald Trump, Norveç Parlamentosu Üyesi Christian Tybring-Gjedde tarafından “2021 Nobel Barış Ödülü”‘ne aday gösterildi. Yok deve! diye şaşkınlığını ifade eden de var. Ne alaka, kel alaka! diye sorgulayan da. Böylesi bir dünyanın barış ödülü de yakışana gidecek elbette. Sarı saçlarını deli rüzgâra artık savurursun Trump! Korkunç zekânı(!) tescillersin gayri!

Üçüncü Boğaz Köprüsü’nü Japon, Amerikan ve Türklerden oluşan bir şirketler birliği almış. Tam açılışın yapılacağı sırada kurdele kesilirken köprü büyük bir gürültüyle yıkılmış. — Japon: “Gitti bütün emeklerim, mahvoldu kumlarım. ” diyerek harakiri yapmış. — Amerikalı: “Gitti çeliklerim, tonlarca çelik yıkıldı.” diyerek tabancasını çekip intihar etmiş. Tüm bunları izleyen bizim Temel de derin bir ‘Oh!’ çekerek yanındakilere dönmüş: –  İyi ki çimento koymamışım, yoksa bunlar gibi mahvolurdum. Trump da barışın içine harç koymayan Temel gibi ama ödül yakışır.

“Nobelleşmek

Trrrrump,

Trrrrump,

Trrrrump!

Trap tipi tap!

Nobelleşmek istiyorum!” Günün birinde Karakoçan’ da bir kamu kurumuna sınavla personel alımı yapılacakmış. Sınav sorularının bir tanesi şöyleymiş “Ali camı kırdı.” cümlesinin ögelerini bulun? Dışarıdan ilkokul diplomasını alan Ali Dayı adında birisi de bu sınava müracaat etmiş. Bu soruya da şöyle cevap vermiş : “Valla gerek Ali, bu camı kırmayaydı! Eğer kırmışsa namussuzluk etmiş.” Şimdi güne münasip bir şekilde biz de şunu söylüyoruz: “Valla gerek Trump bu ödüle aday gösterilmeyeydi. Eğer aday gösterilmişse ve olmuşsa namussuzluk edilmiş ve etmiştir.”

Trump’ın aday gösterilmesinin İsrail – BAE arasında imzalanan ‘Tarihi Barış Anlaşması’ sebebiyle olduğu açıklandı. Yesinler anlaşmanızı, sevsinler barışınızı. Trump’ı aday gösteren Tybring-Gjedde, Fox News’a yaptığı açıklamada bu anlaşma sayesinde başka ülkelerin de BAE’yi izleyeceğini, bununla Orta Doğu’da dengelerin değişeceğini ve barış için çok büyük bir adım olacağını söyledi ve Trump’ın bu anlaşmayla dünya barışına tüm liderlerden fazla katkı yaptığını iddia etti. Çok güldüm buna. Trump zihniyetinin barış ve özgürlük adına öldürdüklerini saysak rakam yetmez. Cesetler üzerinde alınan barış ödülü tabi ki ona yaraşır!

“Nobelleşmek

Trrrrump,

Trrrrump,

Trrrrump!

Trap tipi tap!

Nobelleşmek istiyorum!” Doğu’da bir ilimize dışarıdan birileri gelmiş. Kadınların erkeklerden 3 adım geride yürümeleri dikkatlerini çekmiş “Neden böyle?” diye sorduklarında “Bizde adet böyle!” cevabını almışlar.  Aynı kişiler bir zaman sonra tekrar aynı şehre gidiyorlar. Bu defa da kadınların erkeklerden 3 adım önde yürümeleri dikkatlerini çekince yine “Neden böyle?” diye sorduklarında “Teröristler yollara mayın döşemiş de ondan.” cevabı geliyor. İşte yola mayın döşeyen zihniyet Trump zihniyetidir. Barış tabii ki hakkıdır.  Trump, hem sırtlan hem timsah gülüşünü en iyi şekilde mimiklerinde barındıran modern dünyanın en acımasız psikopatıdır. Nobel barış ödülü bu dünyada en çok ona yakışır.

Dönem Rahmetli Özal Dönemi… Elazığ’a yeni bir yatırım yapılmadığı gibi bir de mevcut kamu kuruluşlarının bölge müdürlükleri Elazığ’dan alınıp Malatya’ya verilmek isteniyor. Elazığlılar hem hükümete hem de Malatyalıları kayırdığını düşündükleri Özal’a oldukça tepkililer.  O aralar televizyondan “Elazığ’a yağan dolu ekili ve dikili alanlara büyük zarar verdi.” şeklindeki haberi izleyen Elazığlılardan biri diğerlerine döner: “Ne olacak sahipsiz memleket; dolu da yağar taş da!” der. İşte sahipsiz dünyada barışa ödülüne Trump da gösterilir,  ne sandınız ya?

Eli kanlı adam barış güvercinine uzanacak!

Barış güvercini intihar eder.

                                                                                                                                                             Gürhan Gürses

Önceki İçerikKİMSEVDİYE GİTTİM
Sonraki İçerikİÇ DÖKÜMÜ
GÜRHAN GÜRSES Türk Dili Edebiyatı ve Felsefe bölümlerini bitirdi. "Yazan insan fark yaratır" diyerek kalemi eline aldı ve büyük bir aşkla yazmaya başladı. Şiir, hikâye, roman ve deneme türlerinde yazıları yayımlandı. Yerel ve ulusal gazete ve dergilerde, çeşitli edebiyat ve sanat sitelerinde denemeleri, hikayeleri, şiirleri ve fıkraları yayımlanmaktadır. Yeni Akit, Kamuajans, Başkentliler Haber, Yozgat Yeni Gün, Elazığ Yeni Ufuk Gazetesi, Karakoçan İlçe Haber gibi... Çeşitli edebi, kültürel ve sanat dergilerinde şiirleri, denemeleri ve hikâyeleri yayınlandı. DERGİLER: Divit Kalem, Bekir Abi, Ihlamur, Tefekkür, Yolcu, Sis, Ayı, Akaşa, Küllük, Telmih, Fatih E Dergi, Kalemlik, Yazık, Kirpi, Raf, Rıhtım, Mavi Yeşil, Öğretmenler Odası, Gözlük, Taşbina Fanzin, Hâlbuki, Yazı Yorum, Asilder, Sinada, Mukadderat, Müştak, Dümen, İdarecinin Sesi, Sahra,Teferrüc, Giz Edebiyat ve Sanat Dergisi, Hane-i Fanzin, Çerçi, Bizim Ece, Mütevazı, Kafkaevi, Jouska, İnfılak, Tebeşir İzi, Karakedi, Deruhte, Söylenti E Dergi, Üçüncü Yeni, Tetkik dergileri; SİTELER: Edebiyat Daima, Dergizan, Edebiyat Evi, Edebiyat Defteri, ANTOLOJİLER: Edebiyat Evi, Dergizan 1-2, Bizim Ece ve Dört Mevsim Antolojilerinde öyküleri, şiirleri yer aldı. 22. Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarına Elazığ'ı temsilen katıldı. 2012'de Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde MEB'İN düzenlemiş olduğu Toplam Kalite Çalışmaları kapsamında ekip olarak katıldıkları "İletişimde Sözün Doğrusu - En Güzel Türkçeyi Sen Konuş" çalışmalarıyla dört bin çalışma arasında Türkiye birinciliği kazandılar. Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Stüdyosunda birçok şiir programına imza attı. Ülke genelinde 8 Mart'ta çıkan olan kadına şiddete dikkat çekmek için yazılan"10 Yazar 10 Öykü KAHIRİSTAN" adlı kitaba Sidoma adlı uzun hikâyesi ile katıldı. Malatya Büyükşehir Belediyesinin "Kırmızı Hayatın Rengi Olsun" projesi kapsamında 44 şair ve yazarın katıldığı "Dünya Barışı ve Çocuk Hakları Antolojisinden yer aldı. Malatya, 44 Yazar ve 44 Küçük Ressamla Zamana Not Düştü antolojisinde yer aldı. Başkent Ankara ve Anadolu Konfederasyonunun (BAŞKON) düzenlediği BAŞKENTİN EN İYİLERİ ÖDÜLLENDİRİLİYOR etkinliğinde Anadolu'nun en iyi makale yazarı olarak ödüle layık görüldü. Kaptan’ın Defteri (roman), Sidoma (roman) ve Can Kırığı (şiir) olmak üzere üç kitabı bulunmaktadır. Halen Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde öğretmenlik yapmaktadır. Twiter: @gurhan_kaptan Face: https://www.facebook.com/gurhan.gurses.96 İnstagram: @gurhangurses1 Web: https://kaptaninsiirdefteri.com/ https://www.youtube.com/channel/UCwhWmJkvo968KUqH0sHbJFw Mail: gurhangurses1@hotmail.com Pinterest: @gurhangurses1

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.