Cemal Süreya’nın ölüm yıldönümü.
Rahmetle anıyorum.
Başlığım onun AŞK şiirinin son dizesidir.
Sonrası iyilik güzellik.
Cemal SÜREYA:
1931, Tunceli – Pülümür doğumlu.
9 Ocak 1990, İstanbul ölümlü.
“sizin hiç babanız öldü mü?
benim bir kere öldü kör oldum.” dizeleriyle beni her defasında kalbimin en orta yerinden vurandır o. Kimse kör olmasın. Kimsenin babası ölmesin! Çevremdeki her babanın ölümünde gelir takılır dilime bu dizeler ve boğazımda demirden bir yumru oluşur, yutkunamam, ağlarım.
“güzel hayat isteyen,
güzel insan biriktirsin.” diye yazmıştır ve ben de bunun gereği hep güzel insanlar biriktirmeye çalışıyorum. Şairin kendisi de biriktirdiklerimdendir imge ve aşk dolu şiirleriyle.
Aşk şairidir desem uygun olur. Kadın severdir, sigara sever… Büyük şair olarak görmez kendini o kadar. 2.Yeni‘ nin en önemli isimlerindendir ayrıca. Üvercinka’yı duymayan yoktur sanırım, Güvercin Kanadı’nı. Sevdiği kadınadır Üvercinka deyişi.
Asıl adı Cemalettin SEBER’dir.
Daha sonra ise Cemal SÜREYYA.
En sonunda Cemal SÜREYA.
Anlatılana göre soy ismindeki ”y” harfini, arkadaşıyla girdiği iddiayı kaybetmesi sonucu çıkartmış ve soy ismi ”SÜREYA” olmuştur.
Cemal SÜREYA’nın ilgi çeken yönlerinden bir tanesi de imzasıdır. Adını ve soyadını yazarak attığı imzası tek kelimeyle muhteşemdir. Sigaraya düşkünlüğüyle bilinen Cemal SÜREYA’nın imzası da 90 derece çevirip baktığınızda koca burunlu sigara içen şapkalı bir adama benzemektedir.
Bugün sosyal medyada yüzlerce dizesi gençlerin duygularına tercüman olmaktadır. Bu da onu daha tanınır kılmaktadır. Türkçeyi son derece güzel kullanan ve etkili bir dille şiirler yazan şairimiz tam bir sevda adamıdır.
“okyanusta ölmez de insan,
gider bir kaşık sevdada boğulur.” diye yazmıştır. En tanınan şiirleri “Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.” serisidir şüphesiz. Bu şiirleri okuduğunuzda sırf bu yüzden seversiniz şairi bir de şiiri.
“yürüyoruz bütünlemeye kalmış bir sessizlikte
keşke yalnız bunun için sevseydim seni”
Ne kadar da dile yapışan, akla takılan ve kalbe hoş gelen bir ifadedir bu! Sevgilinin en ufak belki de en zayıf yönü bile olsa sırf bu yüzden onu sevebilmek gerektiğini ima eder. Tek bir nişanesi olsa dahi sevgilinin şaire göre o nişane sevgiliyi sevmek için yeterli sebeptir. Yeter ki bahanemiz olsun onu sevmeye, şahanemiz olur onun her şeyi.
“On Üç Günün Mektupları” nın yazarı. Eşi rahatsızlanır ve hastaneye yatırılır. Cemal SÜREYA da eşinin hastanede yattığı on üç gün boyunca ona olan hislerini dile getiren, ona yaşam sevinci aşılayan ve umut vadeden mektuplar kaleme alır. Ve eşini ziyarete gittiği on üç gün boyunca yazdığı mektupları onun yastığının altına bırakır. Kadın iyileşmez mi sizce bunca mektuptan sonra? Teşhis de belli reçete de! Hani demişti ya bir şiirinde:
”umutta umut varsa
Umutsuzlukta da umut var’.”
Bazen bir şiir, bir mektup, bir hikaye; olmadı bir dize, bir satır, bir kelime belki de; bize güç verip hayatı sevdirmez mi? Şairlerin böyle sihirli yanları var işte, direkt damardan tesir edip ruha değen.
En sevdiğim dizeleri şunlardır Süreya’nın
“Ben senin
Sevgilin, eşin, baban, ağabeyin, arkadaşınım.
Biri bitse biri kalır,
Seni hiç bırakmayacağım.” Kendimi bulduğum belki de ona çok daha yakın hissettiğim.
Bugün Cemal Süreya’nın ölüm yıldönümü. Şiirleri öksüz değildir, yetim hiç değil! Milyonlarca seveni var, okuyanı, paylaşanı…İlanıaşk edenler var onun şiirleriyle, okuma aşkına düşenler, mecbur hisseden, alışan, onsuz yapamayan, edemeyen.
“karşıdan karşıya geçer gibi sev beni;
önce bana,
sonra bana,
sonra yine bana bak.” Her karşıdan karşıya geçişinizde ezberinizde olsun Süreya’nın bu şiiri. Çünkü şiir her yerde, yaşamın her yanında.
Yan yana olanlar okusun şunu, daha bir sevsin birbirini. ”Yarın bizi beraber görenler: ‘Kimdi o yanındaki? ‘ diye sorarlarsa beni detaylı anlatma. Kısaca ‘Ömrümün geri kalanı.’ dersin. “
Can YÜCEL’in Cemal SÜREYA’nın ölümünden sonra söylediği “Aşk yok gayri memlekette Cemal Süreya gideli beri.” sözleri onun bırakmış olduğu boşluğu göstermek adına önemlidir.
Şairi rahmetle ve aşkla anıyorum.
KAPTAN
Bir yanımız Narin çocuk… Bir yanımız Sıla bebek… Bir yanımız Diyarbakır… Bir yanımız Tekirdağ… Kuzeyi…
Bir çocuk vardı alışveriş merkezinin önünde. Elinde selpak, ayağında terlik, burnunda sümük, dudağında uçuk…Gözünde kapkara…
TELMİH DERGİSİ, SAYI 31, FİLİSTİN ÖZEL SAYISI Elimde hoparlör ile bir kamyonetin kasasında mahalle mahalle,…
TELMİH DERGİSİ, 32. SAYI, TELMİH SOHBETLERİ 1.Bize Gürhan GÜRSES'ten bahseder misiniz? İyilikten, güzellikten ve sevdadan…
Filistin ölü çocuklar ülkesi... Netanyahu da bu işin taşeronu. Ve onu alkışlarla karşılayan eller kurusun.…
This website uses cookies.