Sırf renklerinden dolayı onlarca kişi tarafından kovalandıktan sonra yakalanıp linç edilen ve öldürüldükten sonra cesetleri bir ağacın dalına asılan iki siyahi gencin hikâyesini anlatmak istiyorum bugün sizlere.

                 1930’lu yılların Amerika’sı bunu -siyahilerin lincini- günlük yaşamın bir ritüeli gibi görüp yaparken 2020’nin Amerika’sı farklı mı hareket ediyor?  Daha dün George Floyd: ABD’de polis tarafından öldürüldü. Renkler değişmiş olabilir, coğrafyalar kendi sınırlarının dışına taşmış olabilir lakin zulmetleri halen devam etmektedir. Dün siyahilerin bugün İslamilerin cesetleri ağaçlara asılıyor. Tarih, dostunuzu ve düşmanınızı tanımanız için o kadar net ve güzel bir aynadır ki yeter ki bakmasını bilin.

                Bir ağaçta iki beden asılı… İkisi de renginden dolayı azılı suçlu muamelesi görmüş. Linç edilmiş ve iki tuhaf meyve misali ağaca asılmış, salınmış. İnsanlık ne de hiçmiş, resmen bitmiş.

1930’lu yılların Amerika’sı… Yıkılası, kahrolası Amerika’sı… İki siyahi genç! Sırf derilerinin renginden dolayı kovalanır içi kara dışı beyazlarca. Onlarca kişi ardında iki siyahi gencin, salyalı ağızlarında onlarca kişinin “Siyahları istemiyoruz.” teranesi ve “Def olun!” topraklarımızdan sövgüsü… Bugünün övgüsü ne, kime?

Yakalanır iki genç, büyük kovalamacanın ardından. Hırpalanırlar, tekmelenirler iyice. Ağızları, burunları dağıtılır, kanları akıtılır, canları alınır. Sonra asılır cansız bedenleri bir ağacın dallarına yıkanmış çamaşır gibi. İbret olsun diye bütün siyahlara, sallandırılır iki ince, uzun ve siyahi gencin bedenleri. İki kurumuş yaprak gibidirler. İki tuhaf meyve… Sizler zulmü nasıl bilirsiniz yahut Amerika’yı?

Muhabirler fotoğraflarını çeker  bu iki talihsiz siyahi gencin ağaçta salınan bedenlerinin.  Polis de güya takibatını yapar bunu yapan canilerin. Sadece kâğıt üzerindedir bu takibat, gerisi kalplerde tahribat… Yani geçiştirilir amiyane tabirle, bu linç de diğerleri gibi unutulur sanılır. Canı yananların ocağında ateşler tütmektedir oysa! Can yakanlar, linç ettikleri her cesedin başında en güzel giysileriyle poz verirler.  Torunları da Irak’ta, Ebu Gureyb’te poz vermişlerdi.

Yıllar sonra bir şair, Abbel MEEROPOL, bir kitabın arasında görür dalda salınan iki siyahi gencin fotoğrafını. Takılır kalır gözleri onların masum bedenlerine, bakışları yapışıp kalır onların hırpalanmış yüzlerine. Eve gider hemen ve yazar “Tuhaf Meyve” şiirini gözü yaşlı bir şekilde.

Tuhaf meyveler o kadar çok ki bugünün dünyasında. Denizde asılı kalıyorlar bugün! Sahile vuruyorlar bazen. Tanklara asılıyorlar; açlığa, susuzluğa, ilaçsızlığa ve yokluğa.

TUHAF MEYVE

Güney’in ağaçlarında yetişir garip bir meyve,

Yapraklarında kan, köklerinde kan,

Kara bedeni güneyin meltemiyle sallanır,

Kavak ağaçlarından sarkar bir garip meyve.

Gösterişli Güney’in pastoral manzarası,

Gözler şişmiş, çarpılmış ağzı,

Manolyaların parfümüne, tatlı ve taze,

Aniden karışır kavrulan bir bedenin kokusu.

Kargaların koparması içindir bu meyve,

Yağmurun ıslatması, rüzgârın emmesi,

Güneşin çürütmesi, ağaçların düşürmesi için,

Garip olduğu kadar acıdır bu meyve.

 Billie Holiday şarkıcıdır. Caz kulüplerinde ünlenmeye başlar o sırada. Sesi, tarzı ve tavrıyla farklıdır. Önyargıları yıkan bir gücü vardır, ırkçılık zirvedeyken hem de! Haksızlık karşısında sesini çıkartan herkes özeldir, zulüm karşısında direnen herkes güzeldir.

Onun müziği evrensel bir enstrümandır.  Okumayı sever Billie; şiiri, hikâyeyi, romanı. Derken “Tuhaf Meyveler” çıkar karşısına. Çarpılır onu ilk okuduğunda ve besteler hemen. Her gece kulüpte verdiği konserin en son parçası olur “Tuhaf Meyveler!”  O, son şarkıyı söylerken garsonlar servisi keser, seyirciler nefesini… Bütün kulüp, pür dikkat şarkıya odaklanır. Işıklar karartılır ve sadece Billie Holiday’in üzerinde minicik bir ışık huzmesi durur. Karanlığın yüzüne çakılan bir çakmak gibidir onun yüzü, ırkçılığın suratının ortasına indirilen okkalı bir yumruk gibidir sesi. Gözleri zalimin gözlerine dikilmiş bir aslan gözü gibidir şarkıyı söylerken. Ve herkes büyük bir sessizlik ve koyu bir karanlık içinde 1930 yılında linç edilen iki siyahi gence yakılan ağıtı dinler onun büyülü sesinden. Şarkı bitince Billie, çeker gider sahneden alkışlara aldırmadan ve geri dönmeden. Herkes şarkının hüznünü hisseder büyük bir sessizlik içerisinde.

O dönem için politik bir şarkıdır bu! Ve haz etmez egemen güçler bundan. Sadece aşktan, ayrılıktan dem vursun isterler şarkıcı. Lakin Billie Holiday dinlemez hiçbir kimseyi.  Her sahne sonu söyler şarkısını büyük bir hüzünle. Ve ölümsüz kılar linç edilip ağaca asılan iki siyahi gencin hikâyesini.

Makama ve koltuğa asılı cesetler var bugün ülkemde. Paraya, kadına, aşka ve meşke… Siyasete asılı bedenler var bugün, cemaatte, saltanatta. Kemâlât kimsenin harcı değil bugün herkeste kem âlet var çünkü! Rabbin huzurunda eğilmeyen başlar kulun karşısında iki büklüm oluyor.  Değmez hiçbir kimseye hiçbir şey için, temenna etmeye vallahi de billahi de değmez!

Tuhaf Meyveler olmasın hiçbir ağaçta.  İnsanlar ölmesin; hiçbir yaşta, hiçbir renkte ve inanışta. Ve elleri kanlı olmasın hiçbir kimsenin. Ağaçlar çiçeğe dursun meyveye,  cansız insan bedenlerine dal olmasın! Darağaçları yansın yakılsın sobalarda. Yakmasın bir daha asla canları soğuk odalarda.

GÜRHAN GÜRSES

Önceki İçerikhüzün bakışlı Kaptan
Sonraki İçerikDÜŞME
GÜRHAN GÜRSES Türk Dili Edebiyatı ve Felsefe bölümlerini bitirdi. "Yazan insan fark yaratır" diyerek kalemi eline aldı ve büyük bir aşkla yazmaya başladı. Şiir, hikâye, roman ve deneme türlerinde yazıları yayımlandı. Yerel ve ulusal gazete ve dergilerde, çeşitli edebiyat ve sanat sitelerinde denemeleri, hikayeleri, şiirleri ve fıkraları yayımlanmaktadır. Yeni Akit, Kamuajans, Başkentliler Haber, Yozgat Yeni Gün, Elazığ Yeni Ufuk Gazetesi, Karakoçan İlçe Haber gibi... Çeşitli edebi, kültürel ve sanat dergilerinde şiirleri, denemeleri ve hikâyeleri yayınlandı. DERGİLER: Divit Kalem, Bekir Abi, Ihlamur, Tefekkür, Yolcu, Sis, Ayı, Akaşa, Küllük, Telmih, Fatih E Dergi, Kalemlik, Yazık, Kirpi, Raf, Rıhtım, Mavi Yeşil, Öğretmenler Odası, Gözlük, Taşbina Fanzin, Hâlbuki, Yazı Yorum, Asilder, Sinada, Mukadderat, Müştak, Dümen, İdarecinin Sesi, Sahra,Teferrüc, Giz Edebiyat ve Sanat Dergisi, Hane-i Fanzin, Çerçi, Bizim Ece, Mütevazı, Kafkaevi, Jouska, İnfılak, Tebeşir İzi, Karakedi, Deruhte, Söylenti E Dergi, Üçüncü Yeni, Tetkik dergileri; SİTELER: Edebiyat Daima, Dergizan, Edebiyat Evi, Edebiyat Defteri, ANTOLOJİLER: Edebiyat Evi, Dergizan 1-2, Bizim Ece ve Dört Mevsim Antolojilerinde öyküleri, şiirleri yer aldı. 22. Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarına Elazığ'ı temsilen katıldı. 2012'de Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde MEB'İN düzenlemiş olduğu Toplam Kalite Çalışmaları kapsamında ekip olarak katıldıkları "İletişimde Sözün Doğrusu - En Güzel Türkçeyi Sen Konuş" çalışmalarıyla dört bin çalışma arasında Türkiye birinciliği kazandılar. Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Stüdyosunda birçok şiir programına imza attı. Ülke genelinde 8 Mart'ta çıkan olan kadına şiddete dikkat çekmek için yazılan"10 Yazar 10 Öykü KAHIRİSTAN" adlı kitaba Sidoma adlı uzun hikâyesi ile katıldı. Malatya Büyükşehir Belediyesinin "Kırmızı Hayatın Rengi Olsun" projesi kapsamında 44 şair ve yazarın katıldığı "Dünya Barışı ve Çocuk Hakları Antolojisinden yer aldı. Malatya, 44 Yazar ve 44 Küçük Ressamla Zamana Not Düştü antolojisinde yer aldı. Başkent Ankara ve Anadolu Konfederasyonunun (BAŞKON) düzenlediği BAŞKENTİN EN İYİLERİ ÖDÜLLENDİRİLİYOR etkinliğinde Anadolu'nun en iyi makale yazarı olarak ödüle layık görüldü. Kaptan’ın Defteri (roman), Sidoma (roman) ve Can Kırığı (şiir) olmak üzere üç kitabı bulunmaktadır. Halen Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde öğretmenlik yapmaktadır. Twiter: @gurhan_kaptan Face: https://www.facebook.com/gurhan.gurses.96 İnstagram: @gurhangurses1 Web: https://kaptaninsiirdefteri.com/ https://www.youtube.com/channel/UCwhWmJkvo968KUqH0sHbJFw Mail: gurhangurses1@hotmail.com Pinterest: @gurhangurses1

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.