İntiharlar, cinayetler, yaralamalar, kavgalar eksik olmaz oldu ülkemde. Toplumsal olarak iyiye gitmediğimizin göstergeleridir bunlar. Psikolojik olarak sıkıntıların had safhaya ulaştığı, sabrın kalmadığı, merhametin adının okunmadığı, yaşam hakkının dahi gaspedildiği bir dönemde  benzeri olayların daha da artacağını düşünüyorum.

Kimse kimseyi anlamıyor. Aslında en büyük problem bu. Arkadaki araç öndeki aracı anlamıyor,kornaya yükleniyor. Sokaktaki çocuk  diğer çocuğu anlamıyor, kavga ediyor. Sıradakiler birbirlerinin hakkına saygı göstermiyor, düzen bozuluyor. Dağdan gelen bağdakine hakaret ediyor. Hakkı olmayan hakkı varmış gibi hareket ediyor. Hakikaten seven sevdiğine kavuşamıyor. Ne yazık ki ölen de geri gelmiyor.

Muş’ta 3 gün arayla intihar eden Dilan ve Yakup yan yana defnedildi. Şimdi soruyorum sebep olanlara “Yaşarken yan yana neden gelemediler?”  İki taze fidanın canından daha kıymetli ve aziz  başka bir şey yoktur şu fani dünyada. Herkes üzgün, anne baba, eş dost… “Değdi mi?”diye sormak istemiyorum ama kocaman bir “Neden?” sözüğünü şuraya yazmak istiyorum.  Bundan sonrası için ailelerin buna dikkat etmesi gerektiğinin altını çiziyorum.  Çünkü sonra düzeltilemez hasarlar kalıyor miras olarak onlara.

“Trajedi ne biliyor musunuz?” Yaşarken yan yana getirilmeyen gençler, öldükten sonra yan yana getiriliyor. Onların sevgilerine şahitlik edip mutluluklarına ortak olmak varken şimdi yokluklarının hüznünü yaşıyoruz toplum olarak.  Kimin eline ne geçti? Kim ne kazandı bu yaşam savaşında?  Oysa kaybımız çok büyük.

Eğitim ötelendi. Ekonomik anlamda insanlar zor durumda… İş konusunda boşluğa düşmekte… Herkes para ve mekan  derdinde.  Ev sahibi kiracısını sıkıştırmakta, mal sahibi malının değerini arttırmakta, ticaret yapan ticaretinde dha fazla kazanmayı istemekte… Ve altını çizerek söylüyorum kimse kimseyi dinlememektedir.

“Kim mesuttur şimdi?”  Hiçbir kimse, eminim.

Kim kazanmıştır?”  Kimse…

O zaman  neden gençlerin önünü açmıyor, ailelerin rızası dahilinde sevgilerini yaşamalarına rıza göstermiyor, töre dediğimiz geriliğin önüne set vurmuyor, kökünü kazımıyoruz.

Mezarlarına gelin ve damat tülbentleri takıldı. Yaşarken takılsaydı ya, bu acıya gerek kalır mıydı? Düşünsenize düğün gecesi olacağına ölüm gecesi olmuş.  Gülüp eğleneceklerine ağlayıp kahroluyorlar.  Allah affetsin herkesi.

Evlenmelerine müsaade edilmeyen gençlerin intiharı aslında psikolojik ve sosyolojik  açıdan da bizlere bundan sonrası için ders vermeli ve bu acı kayıpların bundan sonra yaşanmaması için de başta aileler olmak üzere ilgili her kuruma, kuruluşa ve ferde  yeni sorumluluklar yüklemelidir.

Dünya ayrılığına yenik düştüler, anlamadı kimse onları,  onlar da çıkış yolu bulamadı.  Mevlam ahiret ayrılığı vermesin. Geride kalanların da toplumsal lince hedef olması başka bir trajed iolsa gerek. Kimse evladının intihar etmesini istemez.  Onları da bu duruma iten içinde yaşadıkları toplumdur ve o toplumun töreleridir. Bu kamburluk  fertlerin sırtında büyüdükçe büyümekte  ve onları da bir şekilde kendi kurallarına mahkum etmektedir.  

İnsan canından daha kıymetli bir şey  yok bu dünyada. Gençleri psikolojik açıdan iyi tanımalı, onları bu yönde sıkıntıya sokacak fiiliyatlardan uzak durmalı, iletişimi sağlıklı bir şekilde kurmalıyız onlarla. Konuşup danışarak sorunu ortadan kaldırabilmeliyiz. Şu gençlerin intiharına sebep olan mesele şimdi herlese göre kolayca halledilebilecek bir meseledir. Yan yana  defnedilmelerine razı olunuyorsa evlenmelerine niye razı olunmadı?

İntihar çare miydi, asla değil! Bunun bir çaresi bulunur muydu illaki bulunurdu. Onlar çaresi olmayan yolu seçtiler. Keşke seçmeseydiler. Rabbim rahmetiyle muamele etsin onlara.

Önceki İçerikBANA KALSA BİR HİÇİM
Sonraki İçerikNE KADAR BENZİYORUZ KARAKOÇAN’A
GÜRHAN GÜRSES Türk Dili Edebiyatı ve Felsefe bölümlerini bitirdi. "Yazan insan fark yaratır" diyerek kalemi eline aldı ve büyük bir aşkla yazmaya başladı. Şiir, hikâye, roman ve deneme türlerinde yazıları yayımlandı. Yerel ve ulusal gazete ve dergilerde, çeşitli edebiyat ve sanat sitelerinde denemeleri, hikayeleri, şiirleri ve fıkraları yayımlanmaktadır. Yeni Akit, Kamuajans, Başkentliler Haber, Yozgat Yeni Gün, Elazığ Yeni Ufuk Gazetesi, Karakoçan İlçe Haber gibi... Çeşitli edebi, kültürel ve sanat dergilerinde şiirleri, denemeleri ve hikâyeleri yayınlandı. DERGİLER: Divit Kalem, Bekir Abi, Ihlamur, Tefekkür, Yolcu, Sis, Ayı, Akaşa, Küllük, Telmih, Fatih E Dergi, Kalemlik, Yazık, Kirpi, Raf, Rıhtım, Mavi Yeşil, Öğretmenler Odası, Gözlük, Taşbina Fanzin, Hâlbuki, Yazı Yorum, Asilder, Sinada, Mukadderat, Müştak, Dümen, İdarecinin Sesi, Sahra,Teferrüc, Giz Edebiyat ve Sanat Dergisi, Hane-i Fanzin, Çerçi, Bizim Ece, Mütevazı, Kafkaevi, Jouska, İnfılak, Tebeşir İzi, Karakedi, Deruhte, Söylenti E Dergi, Üçüncü Yeni, Tetkik dergileri; SİTELER: Edebiyat Daima, Dergizan, Edebiyat Evi, Edebiyat Defteri, ANTOLOJİLER: Edebiyat Evi, Dergizan 1-2, Bizim Ece ve Dört Mevsim Antolojilerinde öyküleri, şiirleri yer aldı. 22. Uluslararası Hazar Şiir Akşamlarına Elazığ'ı temsilen katıldı. 2012'de Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde MEB'İN düzenlemiş olduğu Toplam Kalite Çalışmaları kapsamında ekip olarak katıldıkları "İletişimde Sözün Doğrusu - En Güzel Türkçeyi Sen Konuş" çalışmalarıyla dört bin çalışma arasında Türkiye birinciliği kazandılar. Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Stüdyosunda birçok şiir programına imza attı. Ülke genelinde 8 Mart'ta çıkan olan kadına şiddete dikkat çekmek için yazılan"10 Yazar 10 Öykü KAHIRİSTAN" adlı kitaba Sidoma adlı uzun hikâyesi ile katıldı. Malatya Büyükşehir Belediyesinin "Kırmızı Hayatın Rengi Olsun" projesi kapsamında 44 şair ve yazarın katıldığı "Dünya Barışı ve Çocuk Hakları Antolojisinden yer aldı. Malatya, 44 Yazar ve 44 Küçük Ressamla Zamana Not Düştü antolojisinde yer aldı. Başkent Ankara ve Anadolu Konfederasyonunun (BAŞKON) düzenlediği BAŞKENTİN EN İYİLERİ ÖDÜLLENDİRİLİYOR etkinliğinde Anadolu'nun en iyi makale yazarı olarak ödüle layık görüldü. Kaptan’ın Defteri (roman), Sidoma (roman) ve Can Kırığı (şiir) olmak üzere üç kitabı bulunmaktadır. Halen Elazığ Necip Güngör Kısaparmak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde öğretmenlik yapmaktadır. Twiter: @gurhan_kaptan Face: https://www.facebook.com/gurhan.gurses.96 İnstagram: @gurhangurses1 Web: https://kaptaninsiirdefteri.com/ https://www.youtube.com/channel/UCwhWmJkvo968KUqH0sHbJFw Mail: gurhangurses1@hotmail.com Pinterest: @gurhangurses1

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.