Bugün yurt dışında ikamet eden Karakoçanlı hemşerimizin yardımını ulaştırdığımız evlerden birini anlatmak istiyorum size kısaca. Öncelikle bizi buna aracı kılan hemşerimize teşekkür ediyor, rabbim de onun hayrını kabul etsin diyorum.
Beş çocuk ve anne babadan müteşekkil bir aile.
Çocukların dördü okuyor, biri okul çağına gelmemiş daha.
Dördü kız, biri erkek.
İki kız kardeş hiçbir kursa ve dershaneye gitmeden kendi çabalarıyla ilimizdeki fen liselerini kazanmış ve orada okuyorlar. 6. sınıfa giden erkek çocuk A. ise “MATEMATİK OLİMPİYATLARI” nda Türkiye Şampiyonu ve matematikle ilgili birincilik madalyaları var. Bu ülkede üniversite sınavında matematik yapabilen öğrencilerin sayı azlığı göz önünde bulundurulursa ülke birincilikleri olan bu çocuğa sahip çıkmanın ne kadar önemli olduğunun altını da özellikle çizmemiz icap ediyor. Okuyan diğer kızsa derslerinde başarılı ve alt sınıflarda.
Çocukların Türkçeleri gayet düzgün üst başları tertemiz… Sarı ışık altında soba yanan tek odada eski bir masa üzerinde derslerini çalışıyorlardı gittiğimizde. Diğer odalar küflü ve rutubetli… Evin girişi bezlerle ve çuvallarla örtülmüş ki içeriye rüzgar girmesin. Ev eski ama dökülüyor. Bir hayırsever onlar otursun diye vermiş kira da almıyor. Baba çalışmıyor 850 TL engelli parası alıyor ve onunla idare etmeye çalışıyorlar.
Fotoğraflar bugün gittiğimiz eve ait.
Yüreği merhamet dolu insanlara selam olsun. Ve okumak için yokluğun içinde olağanüstü gayret gösteren şu masumların da gayretini rabbim boşa çıkartmasın. Onlara kol kanat geren ve yardım edenlerden de Allah razı olsun.
KAPTAN
Temmuzun insanı eriten sıcağında yüreğimize kar serinliği getirip bizi mutlu eden ve ikisi özel olmak…
Acının ne dili var ne dini ne rengi ne de ırkı. Kim ayırır etle tırnağı……
“Sizin hiç babanız öldü mü? / Benim bir kere öldü kör oldum. / Yıkadılar aldılar…
“Benim çocuğum yapmaz!” demeyin. "Bunu yapanlar Karakoçanlı değil!” asla demeyin. “Bunu yapan dışarıdan birileri.” hiç…
Gönüllere sevgi tohumları ektiler. Bilemedik yaşarken kıymetlerini, Bir bir rahmet diyarına aktılar. Eksiliyoruz bir bir.…
Cahit Zarifoğlu'nun ölüm yıldönümü. Öyle ama şairler ölmez. Şiirleri yankılanıp durur kıyamete değin şu gök…
This website uses cookies.