orada yabancı burada almancı değil işte!
kâh gurbetçi dedik, kâh almancı
oysa bizdik onlar, onlar da bizdi,
et ve tırnak, yay ve ok,
ten ve can misaliydik.
tabutları geldiğinde uçakla
anlarız o vakit insanın
doğduğu yere ait olduğunu
ve neresinde olursa olsun dünyanın
vatan toprağına gömüldüğünü
gurbetçi de olsa almancı da
özünde hepsi de bizden biri
gelmelerini bekledik dört gözle
beklediğimize değdiğini gördük
tıkanan ilçe ekonomisine
anjiyo oldular
esnafın yüzünü güldürdüler
ilçenin durağan hayatına
canlılık kattılar
hesaba itiraz etmediler,
kaliteyi sorgulamadılar
kem gözlere ve sözlere aldırmadılar
geldiler nisan yağmuru gibi
kesat işlere yağdılar rahmet gibi
oysa cebine baktığımız
ama özüne bakmadığımız gurbetçiler
kendi memleketlerinde de
gurbetçi oldular
kardeşimiz olduklarını
ya da herhangi bir hısmımız
ya da can kısmımız olduklarını unuttuk
bire aldığımızı ikiye sattık,
ikiye aldığımızı üçe
giyimlerine taktık bazen,
tıraşlarına bazen de
türkçelerini beğenmedik, şoförlüklerini
ama arabalarına hayranlıkla baktık
sonra toz parasıyla dedik,
karaladık alın terlerini
kâh gurbetçi dedik, kâh almancı
oysa bizdik onlar, onlar da bizdi
hasreti onlar bilir en iyi, uzaktan sevmeyi
taşını toprağını, doğduğu yerin insanını;
akıllısı delisiyle fikirleri farklı olsa da
dilleri yahut inançları
aynı tasta su içmeyi,
aynı taziyede fatiha okumayı
aynı halayda oynamayı en iyi onlar bilir
ev sahipliğini iyi yapmalıyız
gelenlerin bu evin çocukları olduklarını
iyi bilmeliyiz
bir yaz tatilinde gelmeseler ne olur diye düşünün bir zahmet
başka bir yere gitseler fikredin
onları ilçede tutmanın
aslında ilçeyi ayakta tutmak olduğunu kafamıza kazımalıyız
hep birlikte güzeliz
aynı dağın taşı,
aynı gözün yaşıyız
aynı mahallenin arkadaşları
aynı sofranın halkalarıyız
yollarıyla, sularıyla, ağaçlarıyla
barajlarıyla , meyveleriyle, sebzeleriyle
festivalleriyle, eğlenceleriyle
ve tüm bunların ederleriyle uygun
konforlu bir tatil olanağı sunmalıyız;
lokantalarımızın, kaplıcalarınızın,
kafe ve çay bahçelerimizin,
marketlerimizin hizmet kalitesini arttırarak
parklarımızın, bahçelerimizin sayısını ve çeşitliliğini çoğaltarak
umuma açık tuvaletlerimizi temiz tutarak
kaldırımlarımızı yürünecek hale getirerek
araçlarını güvenle ve uygun bir şekilde
park edecekleri alanlar sunarak
yollar yaparak , çöpleri temizleyerek
ve en mühimi onlara gurbetçi değil de
evden biriymiş gibi davranarak
çok şey var söylenecek
yapılacak çok şey
bizler art niyetsiz yazıyoruz, beklentisiz
kâh gurbetçi dedik, kâh almancı
oysa hepimiz aynı dalın çiçekleriydik
aynı toprağın filizleri,
aynı çeşmenin suyu
gelişlerini kutlasak ilçe olarak
‘1. Karakoçan Festivali’ diyerek
balıyla, mermeriyle, hamamıyla
kekliğiyle, etiyle, dağ keçisiyle,
sazıyla sözüyle en mühimi
Karakoçanlılık özüyle
ve gidişlerinde de uğurlasak onları
hep birlikte;
sevdasıyla, selamıyla, saygısıyla
dünyanın dört yanındaki canıyla
tüm Karakoçanıyla
inanın çok daha güzel olur
KAPTAN