Biz böyle güzeliz. Hep birlikte… El ele, kol kola, yürek yüreğe… Ayrımız gayrımız yoktur. Şeklimiz şemailimiz mühim değil. Dar günün insanıdır Karakoçanlılar. Zor günün adamı… Bugünler hem milletimiz hem de insanlık adına sıkıntıların olduğu günlerdir. Rabbim tez elden insanlığa tekrar güzel günler gösterir. Hasta olana şifa verir, nefessiz kalan oksijen olur. İyi ki devlet var. İyi ki millet var dediğimiz günlerdir bugünler. Olmasaydı halimiz nice olurdu. Bu yüzden yüreği milleti ve insanlık adına atan herkese minnettarım.
Dost kara günde belli olur. Yiğit dar günde ortaya çıkar. O kadar dost ve yiğit insanımız var ki inanın saymakla bitmez. Geç kalmış bir teşekkürü yazmak için oturdum bilgisayarın başına. Deprem öncesi ilçemdeki çocuklara 100 çift ayakkabı gönderen Değerli Sanatçı Halit Bilgiç’e ve bize aracı olan özbeöz Karakoçanlı Barış Çakmak’a teşekkür ederim. Buna gerek var mı? diyenler olacak ben de naçizane “ var ” diyorum. Hiçbir zaman sizi geri çevirmeyen ve talep edilen her yardıma koşan bu isimlere kuru da olsa bir teşekkür vazifemizdir diye telakki ediyorum. Deprem oldu. Hep birlikte o sıkıntılı süreci atlattık. Ve atlatmaya çalışıyoruz da. Sonra şu meşum ve meşhur “Virüs” çıktı. Bu yüzden bir türlü bu teşekkürü edemedim. İyi ki varsınız yüreği güzel adamlar. İyi ki tanıyorum sizleri. Hep diyorum: “Onun ayakkabısı yok demektense ona bir çift ayakkabı alın. Onun ekmeği yok yemeye demektense ona bir ekmek alın.” Yani söylemden ziyade eylem önemli benim için. Sağ olsun Değerli Sanatçımız Halit Bilgiç ve sevgili Barış ÇAKMAK, bir telefonla talebimize yanıt verdi ve çocuklarımıza 100 çift ayakkabı gönderdi. Alkışlıyorum kendilerini.
Kitap kampanyası var ilçemdeki çocuklar için. Karakoçan Araştırma Folklor ve Spor Kulübü Derneği olarak Murat Âdemoğlu’nun başlatmış olduğu bu güzel hareketin de desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Pes etmek yok virüs varsa ve en az virüs kadar tehlikeli olan cehalet için de çalışmalıyız ve bu konuda da en büyük silahımız olan kitabı ve okumayı yaygınlaştırmalıyız diye düşünüyorum. Bu çabayı da alkışlıyorum şahsım olarak. Hizmetin her türlüsü güzeldir ama gençlere ve bilhassa kitaba yönelik yapılan çalışmaların da çok ehemmiyetli olduğunu belirtmek istiyorum. Yine değerli arkadaşım İsmail Koç’un her zaman ve her türlü yardımlarının bizatihi şahidi olmuşum. Bu güzel yüreğe de alkış gönderiyorum.İlçedeki yardım faaliyetleri denince akla gelen ilk isimlerden birisi de Sayın Alican Karadoğan’dır. Kendilerinin yardımlarını ben lisedeyken fazlasıyla öğrencilerimize ulaştırmışımdır. Her zaman bu tür çalışmalarda öncü olduğunu biliyorum alkışlıyorum kendilerini. Cemaleddin Âdemoğlu’nu, Süleyman Çoban’ı, Mehmet Yörük’ü de yardımlarından dolayı alkışlıyorum. İnanın çok fazla isim var bir kalemde akla gelenleri yazdım. Çabası olan, etkisi olan ve bu yola baş koymuş bütün canlara selam olsun diyorum. Gün nutuk çekme günü değildir, bu yolda çaba sarf etme günüdür. Yüreğimizde olanı pay etme günüdür. Bu yolda olanlara selam olsun.
Gün devletine ve milletine küfür etme günü değildir, beş parmağın kenetlenmesi icap eden gündür. Bu zor günde evden çıkamayan büyüklerimizin ayağına kadar hizmet götüren polisimizi, askerimizi, vefa grubumuzu ve bu zor günlerin sahadaki kahramanları olan sağlıkçılarımızı da unutmuyorum. Sizlere de kocaman alkış gönderiyorum. Ama yardım konusunda asıl alkışı yurt dışındaki hemşerilerimiz hak ediyor. Onlara da ne kadar minnettar olduğumuzu belirtmek isterim. Farklı yardım çalışmalarında ilçeme ne kadar çok destekleri olduğunu yakinen biliyorum. Kıymetiniz biliniyor tarafımızdan. Ve en büyük alkışı sizlere, gurbetteki Karakoçanlılara gönderiyorum. Son olarak ilçemizdeki her vakayı, olumlu ve olumsuz cereyan eden hadiseleri gündeme taşıyan ve dünyanın dört bir yanındaki Karakoçanlılar duyuran Nursel Şengezer’e de özel olarak ilçemiz adına teşekkür ediyorum.
Biz böyle güzeliz ilçem. Sen, ben ve biz… Alkışı hak ediyoruz kocaman.