Pazar, Ekim 6, 2024
Bir çocuk vardı alışveriş merkezinin önünde. Elinde selpak, ayağında terlik, burnunda sümük, dudağında uçuk…Gözünde kapkara bulut ve üstünde eski püskü bir tişörtle duruyordu sessiz bir şekilde. Çalınmıştı çocukluğu besbelli. Parklarda oynayan çocukların sevinci...

KUNDAKLAR KEFEN OLURKEN

TELMİH DERGİSİ, SAYI 31, FİLİSTİN ÖZEL SAYISIElimde hoparlör ile bir kamyonetin kasasında mahalle mahalle, şehir şehir, ülke ülke gezip, insanların gözlerinin tam da içine bakıp bakıp haykırmak istiyorum mütemadiyen...

MUÂŞAKA

Sana duyduğum ve senin de bana duyduğun hislerin ortak bir adı varmış. Sen beni seviyorsan ve ben de seni seviyorsam bu muâşakaymış. Nasıl da cafcaflı, alacalı bulacalı ve görkemli bir kelimedir. İçinde sihir...
Bugün bir yerde denk geldi, okudum. Aslı var mı bilmiyorum - gerçi olsa da olmasa da - ama içim çok ağrıdı sebepsiz yere hem de. Kabullenemediğim bir anlam yüklüydü, hoşuma gitmeyen, ölmüş...

HER ÇOCUK ÖZELDİR

Çocuk olmak vardı bugün bayram niyetine. Bir günlüğüne de olsa unutalım her türlü olumsuz haberi, bayram niyetine yaşayalım çocukluğumuzu, yaşatalım. Oysa çocuk olmak o kadar da kolay değil ülkemde. Kötülerin hükmettiği bir dünyayı...
Bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti. Orhan PAMUK’UN Yeni Hayat romanının giriş cümlesi böyle. Bir cümle, bir dize, bir kare, bir hâl, bir vaziyet insan hayatını kökten değiştirebilir mi? İnsan hayatında radikal...
Tuttum onu kollarından, orman yeşili gözlerine bakarak, şaşırıp kalmasına aldırmadan: “Sen benim ‘Mütemmim cüzüm’ sün.” dedim. Yani ayrılmaz parçam. Nasıl da anlam oturuyor mevzu sen olunca. Yeter ki denk gelsin kelimeler. Herhangi birinin...
Bahçeden bir ses geldi “Pepuu, Pepuu” diye. İçimi kasvetli bir hava sardı. Sandım ki Pepuk'un hikayesi geçek oldu.  Sahi bilir misiniz Pepuk kuşunun hikayesini? Yüreğiniz yansın ister misiniz, gözyaşlarınız aksın? Sızlasın içiniz...
"Bu dünyada başınıza gelen en güzel şey nedir?” diye sorsam bana ne yanıt verirdiniz?Anne mi, baba mı, çocuk mu, yavuklu mu, arkadaş mı, iş mi, güç mü, takım mı, bulunduğunuz şehir mi, yaşadığınız...
N’oldu sana kalbim? Taş mı kesildin, leş mi? Ayrılık hasreti seni de mi yaktı, küle mi döndün Yoksa bir garip kula mı, üç kuruşluk pula mı?Kanatların vardı, sevgilinin bahsi...